logo
23 NİSAN 2024

Türkiye'nin geleceği turizmde

05.03.2005 00:00:00
Turizmin Türkiye'nin geleceğinde yaşamsal önem taşıyan bir sektör özelliği taşıdığına dikkat çeken TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye ekonomisinin gelişimine, istihdama etkisine ve ihracat rakamları içindeki yerine ait göstergelerin bu gerçeği açıkça teyid ettiğini söyledi.

*Acentalar KOBİ kapsamına alınmalı

Türkiye turizminin dünyada dikkati çeken bir gelişim göstermesine rağmen olağanüstü çeşitlilikteki çok yüksek ülke potansiyelinin büyük bir kısmının değerlendirilmemiş olduğuna işaret eden Başaran Ulusoy, istenen düzeye ulaşmak için seyahat acentalarının mutlaka KOBİ kapsamına alınması gerektiğini belirtti.

*18 Mart'ta Çanakkale'deyiz

Ulusoy'un başkanı olduğu TÜRSAB, turizme sadece ekonomik boyuttan bakmıyor. Sosyal boyutu da ihmal etmiyor. Bu çerçevede tarih ve kimlik şuuruna katkı için 2000 öğrenciyi 18 Mart'ta Çanakkale'ye götürecek olan TÜRSAB'ın Başkanı Ulusoy; "Bu yıl 18 Mart'ta yine Çanakkale'deyiz. Gelenek haline gelen bu faaliyetlerimizi, Kurtuluş Savaşımızın önemli olaylarının cereyan ettiği Samsun, Sivas, Erzurum gibi tarihî mekan ve yerlerde de devam ettireceğiz" dedi. Teşbihte hata olmaz. Medyanın, demokrasilerde yasama, yürütme, yargı erklerinden sonra dördüncü kuvvet olarak telakki edildiği, bazen de birinci sırada algılandığı gibi turizm sektörünün de tarım, sanayi, ticaret gibi ekonomik faaliyetler içerisinde çok önemli bir yer işgal ettiği aşikârdır. Özellikle yeraltı, yerüstü kaynakları, tarihî ve kültürel birikimi, coğrafi yapısı, stratejik konumu, insanının inanç sistemi ve değer yargıları, örf, adet, gelenekleri ile dünyada eşine ender rastlanan, belki de bir eşi daha bulunmayan bir ülke kimliği taşıyan Türkiye için turizmin hayatî önem taşıdığına bile dikkat çekiliyor. Bu görüşü beyan edenlerden biri de 28 Eylül 1972'de yürürlüğe giren 1618 Sayılı Yasa gereği kurulan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy. 1949 yılında Trabzon Of'ta doğan Başaran Ulusoy, 1970'de İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdi. Turizm sektöründen önce inşaatçılık, müteahhitlik, taşımacılık, ulaşım, sigortacılık gibi bir dizi alanda faaliyet gösteren Ulusoy, 1981 yılında TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. 1991-1993 döneminde TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine gelen Başaran Ulusoy, 3 dönem aradan sonra 1999'da yeniden başkan oldu. Halen bu görevini sürdürmekte olan Başaran Ulusoy ile turizmi konuştuk. Tsunami felaketi için gittiğiniz Güney Asya'da yaptığınız bir açıklama medyaya yansıdı. "Bizdeki turizm kalitesi dünyanın her yeri ile çok rahat rekabet eder. Dünyanın tüm ülkelerinde tanıtıma girmemiz gerek. Türkiye, turizmin BM'si gibi. İyon, Hitit, Frigya, Roma/Bizans, Selçuklu, Osmanlı uygarlıkları bizden geçmiş" diyorsunuz. Ayrıca Türkiye dört mevsimin yaşandığı ender ülkelerden biri. Denizi, dağı, doğası, kültürel boyutu, insanının misafirperverliği gibi çok şeyi var. Peki buna rağmen biz bu potansiyeli yeterince değerlendirebiliyor muyuz? Değerlendiremiyorsak neden?

Başaran Ulusoy- Gerçekten Türkiye, dünyanın her yeri ile rekabet edebilsek çok yüksek potansiyele sahip, turizm alanında en şanslı ülkelerden biridir. "Bu potansiyeli yeterince değerlendirebiliyor muyuz?" şeklindeki sorunuzla ilgili olarak "bardağın dolu ve boş taraflarını" görmek gerekir. Aksi halde haksızlık ederiz.

Çok yüksek potansiyelin büyük kısmı değerlendirilmemiş durumda

Türkiye turizmi son yirmi yıldır son derece başarılı, dünyada da dikkati çeken bir gelişim göstermiştir. Ancak Türkiye'nin sahip olduğu olağanüstü çeşitlilikteki bu çok yüksek potansiyelinin henüz büyük bir kısmı değerlendirilmemiştir. Biz dünya turizminde en üst noktalara tırmanma doğrultusunda, en ileri hedeflere ulaşmayı amaçlıyoruz. Bugünkünden çok daha ileri amaç ve hedeflere ulaşabilmek için turizm alanında, öncelikli sektör olarak gerek sektörün gelişimi ve gerekse tanıtım için imkanların daha geniş olarak seferber edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

n Turizm sektörü Türkiye için "stratejik" bir sektör müdür? Eğer stratejik sektör ise bu stratejiklik dikkate alınarak oluşturulmuş bir turizm stratejimiz var mı?

Ulusoy- Turizm, Türkiye ekonomisinde, gelişiminde, istihdamda bugün çok önemli noktada bulunan ve Türkiye'nin geleceğinde yaşamsal önem taşıyan sektördür. Turizmin ekonomik etkisi, ihracat içindeki yeri, istihdam etkisi v.s. olumlu etkilerine ilişkin göstergeler bunu açıkça teyid etmektedir.

Biliyorsunuz sektörlerle ilgili hedef, strateji ve uygulama araçlarını içeren resmi dökümanlar Beş Yıllık Kalkınma Planları, yıllık programlar, yatırım programları ve tedbirleridir. Yine muhtemelen bildiğiniz gibi 59. Hükümetin Turizm Politika ve Hedefleri Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ocak 2004 tarihinde İstanbul'da yaptıkları basın toplantısında açıklanmış ve dağıtılmıştı. Birliğimizce ayrıca, kısa ve orta vadeli amaç ve hedef, strateji ve araçları içeren, zaman ve mekan boyutunu içeren; ne zaman, nerede yapılacağını gösteren bir plan ve programın hayata geçirilmesinde yarar görülmektedir.

Seyahat acentaları KOBİ kapsamına alınmalı

n Birinci soruya temel teşkil eden açıklamanızda da değindiğiniz "tanıtım" ve "rekabet" konusunda devletin yapması gerekenler nelerdir?

Ulusoy- Son yıllarda, eskiye oranla bir hayli arttırılmış olan kaynaklarla bir turizm destinasyonu olarak ülke tanıtımının etkin şekilde yürütüldüğünü düşünüyoruz. Ancak turizmde ürün ve pazarlarımızın çeşitlendirilmesi politikası çerçevesinde, global ölçekte ve Türkiye turizmi açısından potansiyel gösteren öncelikli pazarlarda etkin bir tanıtım faaliyetinin gerçekleştirilebilmesi için, tanıtım ve pazarlamaya ayrılan kaynakların arttırılması gerekir. Bu bağlamda seyahat acentalarımızın pazarlama faaliyetlerinin de desteklenmesi, KOBİ kapsamına alınması, ihracat teşviklerinden tam olarak yararlandırılmaları gerektiği görüşündeyiz.

n Turizm organizasyonlarında Türk seyahat acentalarının geldiği nokta nedir?

Ulusoy- Seyahat acentalarımız, uzun bir gelişim sürecinde, zaman zaman kriz boyutuna varan faktörlerle de mücadele ederek, değerli bir birikim ve tecrübe düzeyine gelmişlerdir. Acentalarımız uluslararası alanda verdikleri hizmetlerle başarılı bir rekabet sürdürmekte olup her türlü tur operasyonu ve seyahat acentacılığı hizmetini, kaliteli olarak sağlayabilmektedirler.

n Türkiye, turisti ağırlamada eleman ve tesis açısından yeterli kapasiteye ulaştı mı?

Ulusoy- Ülkemiz bugün, uluslararası alanda kolaylıkla rekabet eden bir turizm endüstrisine sahiptir; hatta bu konuda bir kısım rakiplerimize göre avantajlı durumdadır. Mevcut tesisler halen her türlü talebi karşılayacak kapasiteye sahiptir; ancak tabiatıyla bu kapasitenin ilerideki talep artışını karşılayacak şekilde geliştirilmesi gerekmektedir. Personel niteliği ve eğitimine daha da fazla önem vermemiz gerekiyor. Bu bağlamda, bildiğiniz gibi Birliğimizce de turizm eğitimine büyük önem verilmekte olup ilk olarak "Özel TÜRSAB İstanbul Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi"ni açtık, eğitim faaliyeti devam etmektedir.

Çözüm bekleyen sorunlar

n Bir gazeteci gözüyle baktığımızda görebildiğimiz kadarıyla tesis var, eleman var, organizasyon var, Türkiye'nin görülmeye değer potansiyeli biliniyor. Buna rağmen turizm pastasından aldığımız pay yeterli mi?

Ulusoy- Bu sorunuzun cevabını birinci sorunuzda verdiğim cevap içeriyor.

n Turizm sektörünün çözülmesi gereken en önemli sorunu nedir? "Üzerimizden acilen kaldırılması gerekir" dediğiniz bir yük var mı?

Ulusoy- Turizm sektörü, yaşamın her alanı ile ilgilidir. Bu nedenle genel olarak sektörün sorunları yaşamın bütün alanları ile ilgilidir. Turizm değerlerimizin korunması, çevre sorunları, alt yapı iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, trafik, turizm alanlarında düzensiz yapılaşmanın, çarpık kentleşmenin önlenmesi ilk bakışta sayabileceğimiz önemli konular arasındadır. Sık sık krizlerle karşılaşan sektörümüzün, acentalarımızın güçlendirilmeleri, ülke tanıtımı ile ilgili imkanların arttırılması önem taşıyan diğer noktalardır. Bunları kuşkusuz çoğaltmak mümkündür. Ancak bu konuların bir çoğuna çözüm getirilmesi de bir süreç meselesidir.

Irak savaşı krizin eşiğine getirdi

n Türkiye'nin yakın çevresinde cereyan eden Irak'taki işgal türü olaylar turizmi nasıl etkiliyor? Bu tür olaylarda Türkiye nasıl bir tavır takınmalı ki sektör menfi yönde etkilenmesin?

Ulusoy- Turizm olumsuz faktörlere karşı en hassas sektördür. Savaş, terör, doğal afetler, tehlikeli ve salgın hastalık riskleri turizmi bir anda etkileyen faktörlerdir. Irak savaşı da ülkemizi bir krizin eşiğine getirmiş, ancak bu kriz çabalarımızla atlatılarak ülkemiz turizmi hızla toparlanmış ve hatta yıl sonunda, savaştan önceki beklentilerimizin altında kalmakla beraber % 5 oranında bir artış kaydedilmiştir.

Bu tür olaylardan turizmin etkilenmemesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda etkilerin asgari düzeye indirilmesi için "kriz yönetimi" teknikleri uygulanır. Biz de geçmiş durumlarda bu yönde çaba gösterdik, mücadele ettik. Sonuçlar da oldukça yararlı olmuştur.

18 Mart'ta yine Çanakkale'deyiz

n 17-19 Mart 2005 tarihlerinde TÜRSAB olarak Çanakkale'ye 2000 öğrenci ve 48 öğretmen götüreceksiniz. Maliyeti siz karşılayacaksınız. Tsunami felaketine de duyarsız kalmayıp hem maddi yardımda bulundunuz hem de bizzat o bölgeye gittiniz. TÜRSAB olarak daha başka bu tür, toplumda "sosyal faaliyet" olarak algılanan faaliyetleriniz var mı?

Ulusoy- Bu yıl 18 Mart'ta yine Çanakkale'deyiz. Gelenek haline gelen bu faaliyetlerimizi, Kurtuluş Savaşımızın önemli olaylarının cereyan ettiği Samsun, Sivas, Erzurum gibi tarihî mekan ve yerlerde de devam ettireceğiz. Büyük acılara neden olan Tsunami felaketine elbette duyarsız kalamazdık. Bu gibi durumlarda yardıma koşmak bir insanlık borcudur ve insanlık erdeminin gereğidir. Bunların dışında bir meslek birliği olarak, acentalık faaliyetlerinin geliştirilmesi ve doğrultusunda, ülke turizminin geliştirilmesi yönündeki her faaliyetin gerisinde ekonomik, sosyal veya işsizliğe çare bulmak gibi sosyo-ekonomik amaçlar vardır. Ayrıca TÜRSAB olarak tabiî bireysel düzeyde ihtiyaç sahiplerine, öğrenime yardım gibi, burada ayrıntılarını vermekte isabet görmediğim sosyal yardım faaliyetlerimiz vardır.
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.