Türkiye'ye kaçak işçi akını!
Türkiye, yüksek işsizlik oranına sahip olmasına rağmen, işgücü göçü alan ülkeler arasına girdi. Kaçak işçi enflasyonu yüzünden hükümetin harekete geçmesi gerekiyor
21.03.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Aliye İsmailova çocuk ve torunlarını Bulgaristan'da bırakıp Ulus'ta oturan Öztürk ailesinin çocuklarına bakıcılık yapmak için İstanbul'a gelmiş. İsmailova aynı zamanda evin çamaşırını yıkıyor ve yemek de yapıyor.
Bulgaristan'da bu kadar para kazanamayacağını belirten İsmailova biraz daha fazla kazanabilmek için çocuk ve torunlarından uzak kalmayı göze almış. Kendisine iyi davranılmasının da Türkiye'de kalmasını kolaylaştırdığını söylüyor. Hormonlu büyüme sayesinde Türkiye'de yabancı çalışanlara ödenen ücretler de arttı. Türkiye'de, AB ülkeleri Bulgaristan ve Romanya'dakinden daha fazla para kazanılıyor. Hele Ermenistan ve Gürcistan gibi Kafkas ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye'deki ücretler katlanarak artıyor. Binlerce kadın dadılık ve yaşlılara bakıcılık yapmak ya da gündelikçi olarak çalışmak için Türkiye'ye akın ediyor.
Ev sahibesi Esin Öztürk birçok yakın ve tanıdığının da yabancı hizmetçi çalıştırdığını anlatıyor. Esin hanım, “Çoğu iyi yetişmiş, eski Doğu Bloku'ndaki eğitim sisteminden yararlanabilmiş kişiler. Kiminin hastabakıcılık diploması var, kimi ise kreş öğretmenliği yapmış. Onlara çocuk emanet edilebiliyor. Aynı öğrenimi görmüş bir Türk kadını dünyada başkasının evinde çalışmaz” diyor.
‘Turist' işçiler
Türk eleman aynı zamanda daha fazla ücret de talep ediyor. Yabancıların çok azının çalışma izni var. Turist olarak geldikleri Türkiye'de üç ay kalabiliyorlar. Şimdiye kadar, üç ayda bir sınır dışına çıkıp dönerek bu sınırlama aşılıyor ve kalma izni üç ay daha uzuyordu. 90 gün Türkiye'de kalan bir yabancı artık ülkeden ayrıldıktan ancak 90 gün sonra yeniden Türkiye'ye girebiliyor. Zincirleme üç aylarla sürekli ikamet etmek artık mümkün değil.
İsminin açıklanmasını istemeyen Ermeni bayan da İstanbul'daki bir konfeksiyon atölyesinde kaçak dikişçilik yapıyor. İkamet şartlarının ağırlaştırılması umurunda değil. 20 yıldır İstanbul'da yaşadığını, Türkiye dışına hiç çıkmadığını ve beğendiği için bu ülkede kalacağını söylüyor. Bu Ermeni kendini emniyette hissediyor ve kaçak olmaktan korkmuyor. Kontroller oldukça seyrek. Ancak 100 binin üzerinde yabancının Türkiye'de kağıtsız çalışması resmi makamları harekete geçirdi. İkamet şartları ağırlaştırıldı, fuhuş ve inşaatlardaki kaçak çalışmayla mücadeleye hız verildi.
Aliye İsmailova da işini kaybetmekten korkuyor. Ama Öztürkler resmi makamlara başvurup ona kefil olarak iznini altı ay uzattırdılar. Sürekli ikamet ve çalışma izni alabilmesi için de avukatlarını devreye soktular.
Aliye İsmailova çocuk ve torunlarını Bulgaristan'da bırakıp Ulus'ta oturan Öztürk ailesinin çocuklarına bakıcılık yapmak için İstanbul'a gelmiş. İsmailova aynı zamanda evin çamaşırını yıkıyor ve yemek de yapıyor.
Bulgaristan'da bu kadar para kazanamayacağını belirten İsmailova biraz daha fazla kazanabilmek için çocuk ve torunlarından uzak kalmayı göze almış. Kendisine iyi davranılmasının da Türkiye'de kalmasını kolaylaştırdığını söylüyor. Hormonlu büyüme sayesinde Türkiye'de yabancı çalışanlara ödenen ücretler de arttı. Türkiye'de, AB ülkeleri Bulgaristan ve Romanya'dakinden daha fazla para kazanılıyor. Hele Ermenistan ve Gürcistan gibi Kafkas ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye'deki ücretler katlanarak artıyor. Binlerce kadın dadılık ve yaşlılara bakıcılık yapmak ya da gündelikçi olarak çalışmak için Türkiye'ye akın ediyor.
Ev sahibesi Esin Öztürk birçok yakın ve tanıdığının da yabancı hizmetçi çalıştırdığını anlatıyor. Esin hanım, “Çoğu iyi yetişmiş, eski Doğu Bloku'ndaki eğitim sisteminden yararlanabilmiş kişiler. Kiminin hastabakıcılık diploması var, kimi ise kreş öğretmenliği yapmış. Onlara çocuk emanet edilebiliyor. Aynı öğrenimi görmüş bir Türk kadını dünyada başkasının evinde çalışmaz” diyor.
‘Turist' işçiler
Türk eleman aynı zamanda daha fazla ücret de talep ediyor. Yabancıların çok azının çalışma izni var. Turist olarak geldikleri Türkiye'de üç ay kalabiliyorlar. Şimdiye kadar, üç ayda bir sınır dışına çıkıp dönerek bu sınırlama aşılıyor ve kalma izni üç ay daha uzuyordu. 90 gün Türkiye'de kalan bir yabancı artık ülkeden ayrıldıktan ancak 90 gün sonra yeniden Türkiye'ye girebiliyor. Zincirleme üç aylarla sürekli ikamet etmek artık mümkün değil.
İsminin açıklanmasını istemeyen Ermeni bayan da İstanbul'daki bir konfeksiyon atölyesinde kaçak dikişçilik yapıyor. İkamet şartlarının ağırlaştırılması umurunda değil. 20 yıldır İstanbul'da yaşadığını, Türkiye dışına hiç çıkmadığını ve beğendiği için bu ülkede kalacağını söylüyor. Bu Ermeni kendini emniyette hissediyor ve kaçak olmaktan korkmuyor. Kontroller oldukça seyrek. Ancak 100 binin üzerinde yabancının Türkiye'de kağıtsız çalışması resmi makamları harekete geçirdi. İkamet şartları ağırlaştırıldı, fuhuş ve inşaatlardaki kaçak çalışmayla mücadeleye hız verildi.
Aliye İsmailova da işini kaybetmekten korkuyor. Ama Öztürkler resmi makamlara başvurup ona kefil olarak iznini altı ay uzattırdılar. Sürekli ikamet ve çalışma izni alabilmesi için de avukatlarını devreye soktular.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
