Ucuz gıda için girdi maliyetleri düşmeli
Son haftalarda gıda fiyatlarında yaşanan belirgin artışlar ülke gündemine oturdu. Tüketiciler tepkilerini sosyal medyaya taşırken, Ticaret Bakanlığı da market, pazar ve toptancı hallerinde baskınlar yaparak sorunu çözmeye çalışıyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ise öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
28.01.2021 17:05:00





EYÜP KABİL / DETAY HABER
Son dönemde artan gıda fiyatları ve bu çerçevede yürütülen uygulamalar gündemin ana başlıklarından birini teşkil ediyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, sorunun maliyetlerdeki artıştan kaynaklandığını, üretici ve esnafa baskı yaparak bir çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını vurguladı. Kopuz, temel gıda ürünleri bazında rafa mal koyan işletmeler üzerinde oluşturulan baskının, gıda zincirinde telafisi mümkün olmayan zararları beraberinde getirdiğini savundu.
Tüm girdi kalemleri enflasyonu solladı
Tarımda girdi maliyetlerinin enflasyonun çok üstünde arttığına işaret eden Kopuz, şunlara dikkat çekti: "Geçtiğimiz günlerde yayınlanan TÜİK Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Kasım 2020 verileri, gıdadaki fiyat artışının nedenini açık şekilde gözler önüne seriyor. Devletin resmi verilerine göre Kasım ayı itibarıyla 2020 yılında hayvan yemi, gübre, bina ve araç gereç bakım masrafları gibi kalemlerde toplamda yüzde 15.35'lik bir artış yaşandı. Traktör gibi tarımsal üretimde kullanılan makinelerin bakım masrafı yılın 11 ayında yüzde 36.69'luk artış gösterdi. Aynı dönemde hayvan yeminde yaşanan artış yüzde 23.37 düzeyinde, gübredeki fiyat artışı yüzde 16.66 düzeyinde oldu. Artışın Aralık ve Ocak aylarında da sürdüğü tahmin ediliyor. Bu artışlar doğrudan çiftçimizi, esnafımızı ve üreticimizi etkiliyor."
Yüksek faizler de etkiliyor
Kopuz açıklamasında girdi maliyetleri yanında birçok başka maliyetin de olduğuna değindi: "Bunlar sadece girdi maliyetindeki artışlar. Covid-19 nedeniyle yaşanan satış daralmasının yarattığı finansman maliyeti başta olmak üzere; lojistik, depolama, işçilik, enerji, ambalaj, dağıtım gibi kalemlerde yaşanan artışlarla beraber; et, süt, ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde toplam maliyet artışı yüzde 30'un bile üzerine çıktı. Gıda üretiminin maliyeti bu oranda artarken gıda fiyatlarının sabit kalmasını beklemek yanlış olur. Son dönemde gıda işletmelerine yapılan baskınlar bu sorunu çözemez, sadece kamuoyunda oluşan fahiş fiyat ve haksız kazanç algısını körükler, tarım ve gıda sektörüne duyulan güveni sarsar."
Vatandaş çiftçisine düşman edilmesin!
Kopuz, açıklamasını daha önce yürütülen benzer uygulamaların sonuçlarına dikkat çekerek, "Maliyetlerin düşürülmesine yönelik adımlar atılmadan üreticiyi fiyat düşürmeye zorlayan uygulamaların uzun vadede fiyatları olumsuz yönde etkilediği daha önce de görüldü. Baskınlar sonrasında depolarda ürün kalmadı, fiyatlar yükseldi. Fiyat ithalatla dengelenmeye çalışıldı, üretim düştü, fiyatlar daha da yükseldi. Bugün bu konuda bir çözüm aranıyorsa, öncelikle tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi yönünde adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde bu uygulamalar vatandaşı çiftçisine, esnafına düşman etmekten başka bir sonuç doğurmaz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.