İktidar Partisi ve koşulsuz destekçisi MHP milli be manevi değerlerimiz üzerinden halkı heyecanlandırmaya daha doğrusu tabanlarını sıcak tutmaya çalışıyorlar. Bu değerler üzerinden halkı karşı karşıya getirildiği zaman insanların karın açlığını unutacaklarını çok iyi biliyorlar.
En son Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Korkma diye başlayan İstiklal Marşımız, 84 milyonun ortak hissiyatının sembolüdür. Peki, HDP için öyle mi? Parlamentoda İstiklâl Marşı okunurken onlar İstiklâl Marşı okumuyorlar. Bunları anlatmalıyız" dedi.
Çok doğru! 2002'de de, 1 Mart tezkeresinde de, AB'ye atılan imzada da, Oslo, İmralı seferlerinde de, sözde çözüm sürecinde de, Fethullah Gülen başlığında da, emperyalistlerin direkt Sayın Erdoğan'ı hedef aldıkları söylemlerde de, 'Korkma' diye başlayan istiklal Marşımızı hep hatırlattık.
MHP'nin söylemleri ise CHP, HDP ve Anayasa Mahkemesi üzerine. Hatta Sayın Bahçeli, sahaya çıkıp "CHP'nin, teröristlerle nasıl işbirliği yaptıklarını milletimize anlatacağız" bile dedi.
HDP ise zaten hedefte. İlginç olan ise HDP'li vekillerin TBMM'ye yönettiği oturumlara katılıyorlar, komisyonlara gidiyorlar.
En son AYM Başkanı Zühtü Arslan, "Kimse yargıya talimat veremez" dedi. Sayın Bahçeli ne cevap verir bilmiyorum.
Şu bir gerçek ki, AKP'nin Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, devletimize, Cumhurbaşkanlığı makamına, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığına, TSK'ya, Emniyet teşkilatına, şehit ve gazilerimize en az ABD Başkanının sözde Ermeni soykırım iddialarından daha vahim bir iddia da bulunarak hakaret etmiş, terörle mücadeleyi propaganda malzemesi yapıp, koltuk kollama gayretine girmiştir.
Malum Başkan, "Cumhurbaşkanı gelmeden önce, AK Parti iktidarından önce bu ülkenin karakollarında Kürtler sabaha kadar çırılçıplak işkenceden geçirildi. Evlerimiz köpeklerle aranıp, çoluk çocuğumuz karın üzerinde saatlerce çırılçıplak bir şekilde bekletildi. Bizim insanlarımız işkence gördü" demişti.
HDP, CHP ve en son Lütfü Türkkan için sıraya geçenler eğer bu şahıs için gerekeni yapmıyorlarsa bilin ki, bütün o tepkiler oy içindi, milleti taraf yapmak içindi.
İYİ Parti ve Merak Akşener Hanımefendi ise iyi bir siyasi taktik izliyor.
Hani "Kırmızı Oda" adlı bir televizyon dizisi var ya! Benim gördüğüm kadarıyla Meral Hanım, o dizideki doktor Manolya Hanımı siyaset sahnesinde canlandırıyor.
"Dur! Bu daha iyi günlerin" hitabına rağmen il il geziyor ve aynen o doktor hanım gibi esnafı, vatandaşı dinliyor. Onların dertlerini paylaşıyor. Haliyle bu mantık kabul görüyor, alkış alıyor.
Evet, dizideki karakterle sağlıklarına kavuşmuyor ama gerçek hayattaki karakterle (milletimiz) dert anlatarak sağlığına kavuşamıyor. Çünkü dinleyicinin elindeki reçete ile iktidarın elindeki reçete aynı: kapitalizm. Haliyle bu reçete ile hastalık iyileşmez. Tam aksine entübe olur.
CHP ve lideri ise bir taraftan doğu halkımız ve sorunları yerine HDP ile temasını sürdürüyor. Bir türlü tanımlayamadıkları 'adalet ve özgürlük' söylemlerine devam ediyor. Diğer taraftan da ekonomik vaatlerini sıralıyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere 6 müjdesini açıkladı. Geçtiğimiz günlerde de, iktidarlarının ilk altı ayında kadınlar için yapacakları düzenlemeleri, "Altı Ayda Altı Kolaylık" başlığı altında anlattı ve 'yapamazsam hesap sorun' dedi.
Merak edip toplamda 12 başlığı okudum. Şaşırdım! Çünkü müjde denilince haliyle bir heyecan oluşmuştu.
Acaba, 'gençlerin eğitimi devlet eliyle bedava olacak, bütün ihtiyaçlarını 'devlet baba' karşılayacak, öğrencilerin kredi borçlarının sıfırlayacağım, iş garantisi vereceğim mi' dedi diye meraklandım. Yok, dememiş.
'Geri ödemesiz evlilik kredisi, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına her ay 1500 TL maaş, emeklilik hakkı, doğum ikramiyesi, çocuk maaşı mı' verecek, dedim. Yok, dememiş.
'ÖTV'yi almayacağım' demiş. Kimden? Öğrencilerin ilk telefonlarından. Oysa ben, 'iktidar olduğumuzda ÖTV'yi sıfırlayacağım' der diye zannetmiştim.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024