Ulu çınarımız Haydar Baş hocamızı kaybettik

Böyle bir yazı nasıl kaleme alınır bilemiyorum. Kelimelerin boğazımıza düğümlendiği, ellerin kaleme gitmediği anlardayız.

Çünkü önümüzde yürüdüğünde doğruluk ve dürüstlük yürüyen, arkamıza baktığımızda arkamızda sıradağlar gibi duran, O'na yaslandığımızda kendimizi garantiye aldığımız ulu çınarımızı kaybetmenin hüznü ve üzüntüsü içerisindeyiz. 

Öyle bir koca çınardı ki;

Vatan dediğinde akan sular duran,

Bayrak dediğinde gözleri dolan,

Din dediğinde Kur'an-ı Kerim'den, Peygamberimizden, Ehl-i Beyt'ten milim şaşmayan…

Atatürk Vatandır, Atatürk dindar has bir kuldur diyen,

Ömrü boyunca milli birlik ve bütünlükten hiç taviz vermeyen,

Hak, hukuk, doğruluk ve dürüstlükten santim şaşmayan,

Ülkemizin savrulduğu her dönemde birlik beraberliği sağlamak için mücadele eden,

Ülkemizin tıkandığı konularda kilidi açan,

Halkın hoşuna gideni değil, kurtuluşu olan sözlerin altını çizen,

Allah'a kulluk vazifesini tam yapan ve iyi bir kul olun diyen,

Hiçbir karşılık beklemeden millet ve devletine hayatını adamış ulu bir çınardı.

Onu asla unutmayacağız. Fikirlerini ve duruşunu son nefesimize kadar yaşatacağız.

Ulu çınar Haydar Baş hocamda mükemmel bir fikrî duruş mevcuttu.

Fikir herkesten çıkabilir. Bu fikri ömür boyunca aynı çizgide savunabilir mi? İşte Haydar Baş hocamız savunduğu fikirleri yıllardır aynı çizgide savunmaktadır. Ondan dolayı fikir değil de fikrî duruş diyorum. 

Haydar Baş hocamız ortaya koyduğu fikirlerde insanları anlık ikna edeyim, o fikirden şahsi bir menfaat sağlayayım düşüncesinde hiçbir zaman olmamıştır. Fikrî duruşları ömür boyu insanlığa faydalı olsun, insanlığı hakka, hukuka, doğruluğa yöneltsin diye ortaya koyardı. Doğru fikrî duruşu ortaya koyduğu için Dünya insanlığı tarafından kabul görmüş dev bir ulu çınardı.

30 yıl önceki dediğini 30 yıl sonra da aynı çizgide söylemeye devam eden bu ulu çınar bizlere hak yolunda, doğru yollar bıraktı.

Ulu çınar ev ortamında ne konuşuyorsa, meydanlarda da aynı şeyleri konuşan mert, yiğit, hiç kimseden korkmadan hak yolunda doğruları haykıran bir kişilikti. 

Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, birliğine, dirliğine, bayrağımıza, dinimize uzanan ellere ve dillere ilk cevap veren karşısına çıkıp sonucu ne olursa olsun mücadele eden ve bundan da bir karşılık beklemeyen bir yapıya sahipti.

Dünya insanlığının bolluk içinde yaşaması gerektiğini düşünen Haydar Baş hocamız Milli Ekonomi Modeli eserini kaleme alarak umuma açmıştır. Çok büyük bir tezi yine karşılık beklemeden insanlığın hizmetine sunmuştur. 

Hukuktan santim çıkmazdı. Çıkmama konusunda da herkesi uyarırdı. 

Ulu çınar Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız ülkemizin çimentosu idi. Ülkemize yıllarca Ehl-i Beyt mayasını çaldı. On binlerce insan yetiştirdi. Hakka öyle yürüdü.

İnşallah bu maya tutacak ve hak yolda ülkemiz yürüyecektir.

Bu duygularımla hepimizin başı sağ olsun. Allah dua edenlerden, yayınladığı mesajlar ile başsağlığı dileyenlerden de razı olsun.

Son sözü ulu çınar Haydar Baş hocamız söylesin,

"Hakka koşun

Hakla olun

Haklı ile olun

Haklı olun

Hepiniz Hakka emanet olun."