Umudumuz var!

Haftalardır merakla beklediğimiz, her fırsatta sıkça bahsettiğimiz, kurtuluşumuzun provası olarak lanse ettiğimiz 9. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi nihayet gerçekleşti. "MEM'deki Para Tanımı ve Milli Paralarla Ticaret" konulu kongrede yerli ve yabancı pek çok iktisat ve bilim insanı gün boyunca MEM'i anlattı. Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kapanış konuşmasıyla kongre sona erdi.Başından sonuna kadar, bir paragrafa sığdırdığımız bu kongre, temelde ölçülemeyecek değere sahiptir; çünkü Milli Ekonomi Modeli'nin kendini kanıtlamış olduğunu gözler önüne sermiştir. İktisat alanında söz sahibi olan seçkin Rus, Yunan, Azeri, Türk profesörler ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) üye ülkelerinin temsilcileri sunumlarını yaparken, "MEM uygulanırsa ekonomimiz kurtulur" gibi cümleler sarf etmemiş; "MEM'in uygulandığı ülke ekonomileri kurtuldu, sıra diğer ülkelerde!" sonucunda birleşmişlerdir. Günümüze kadar gerçekleştirilmiş uluslararası kongrelerde 'başarılı ve uygulanabilirliği çok yüksek bir tez' tablosunda değerlendirilen MEM, son kongrede ise 'ekonomideki hastalıkların -tedavisi kanıtlanmış- tek reçetesi' niteliğinde sunulmuştur.Kongrenin içeriğinde, para ve milli ticaret konuları üzerinde durulduğu için daha önce yazmış olduğumuz MEM noktalarını hatırlatalım:Milli Ekonomi Modeli, bu zamana kadar sadece mübadele ve tasarruf aracı kabul edilen paraya, üretim-tüketimi tahrik eden unsur ve üretimin karşılığı olma özelliğini eklemiştir. Bu yeni tanımla birlikte, paranın, piyasaya canlılık katması için sürekli dolaşımda olması şarttır. Bu bağlamda halkın her kesiminin cebinde para olmalı, belli grupların elinde tekelleşmiş para hastalık olarak değerlendirilmelidir. Herkesin paraya sahip olması, devletin; baba rolünü üstlenerek para basması, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini paraya çevirmesi ve bunu adil bir şekilde sosyal devlet projeleri kapsamında vatandaşlarına dağıtmasıyla mümkündür. Bu da ancak, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkelerin altın rezervlerini Dolara çeviren Amerika'nın karşısında olmak ve senyoraj hakkını Amerika'dan teslim almakla gerçekleşecektir.Milli Ekonomi Modeli, milli parayla alışverişi zaruri kılar. Ülkelerin, diğer ülkelerle yapacağı dış ticaretini kendi parasıyla yapması, Dolar'ın hâkimiyetini indirgeyerek konvertibilitesine zarar verecektir. Böylece ülkeler, kapitalizmin esaret zincirinden kurtulacak, bağımsız bir ekonomi anlayışıyla kendi kaderini tayin etme hakkına kavuşacaktır.MEM'in kural ve projelerini yasallaştıran ya da bazı bölümlerini uygulayan ülkelerin ekonomi temsilcileri kongrede MEM'i anlatmışlardır. Yukarıda çok kısa bir bölümünü hatırlattığımız kolaylıklara, çok daha iyi yaşam standartlarına, onurlu bir hayat yaşama şansına kavuşmuş ülke temsilcilerinin, kongrede, modelin sahibi Sayın Baş'a gösterdikleri saygı, duydukları minnet görülmeye değerdi. Tüm profesör, milletvekili, bakan ve iktisat insanları, konuşmaları boyunca Sayın Baş'a sayısız teşekkür etmiş, MEM sebebiyle Türk milletini çok şanslı addetmişlerdir. Son olarak kapanış konuşmasını yapmak üzere sahneye çıkan Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey, özgüveni, kendinden ve eserinden emin duruşuyla, bu işi çok iyi bildiğini ifade edecek kadar cesur tavrı ve davetli tüm konuşmacılara tek tek teşekkür edecek kadar tevazu sahibi olmasıyla Türkiye için adeta umut ışığı olmuştur.Yakın zamanda, gelecek adına çok önemli bir karar vermesi gereken Türkiye, dünyanın saygı duyduğu, tebrik ve teşekkür ettiği Sayın Baş'ın yanında olmalıdır. Açık konuşalım, vatandaş ister ülkesini düşünsün ister sadece kendini dert edinsin; herkesin kaygılarını sona erdirecek olan Milli Ekonomi Modeli'dir. 9. Uluslararası Kongre'de ortaya konan gerçekler, çarenin MEM'de olduğunun en yakın zamandaki ispatıdır.