21. yüzyılın ilk çeyreği biterken, insanlık onurunun, insanlık haysiyetinin ve medeniyet güneşinin, uygar denilen dünyaya da uğradığını zannediyorduk, meğer müthiş yanılmışız.
Hiç tartışmasız ve abartısız tek kelime ile İsrail tarafından insanlığın katledildiği Gazze meselesinde, uygar denilen dünya, tercihini ne yazık ki uygarlıktan yana değil aygırlıktan yana kullanmıştır.
Koyun sürülerinde sıkça görüldüğü üzere, sürüler halinde merada otlayan atlarda da sıkca rastlanır; en öndeki deryaya, nehire dalarsa hepsi birden dalar, en öndeki uçuruma atlarsa hepsi birden, parçalanma pahasına uçuruma atlarlar.
Amerika'nın peşine takılan tüm Avrupa başkentleri, en tepedeki yöneticilerinin temsilcilikleri ile 20 günden beri Gazze'de katliam yapan, soykırım suçu işleyen, silahının, bombasının yetişemediği yerlerde de insanları aç ve susuz, enerjisiz bırakarak her hal ve şartta çoluk-çocuk demeden insan öldüren İsrail'in kapısına bizzat koşarak kanlı ellerini sıktılar, sırtını sıvazlayarak arkandayız beyanında bulundular.
En öndekinin ardına takılarak uçurumdan yuvarlandılar ve insanlıktan istifa ettiler.
Bu davranışları ile hiç abartısız uygar dünya ne yazık ki aygırlığı seçmiş oldu.
Bu durumda, bu benzetmeden ötürü aygırlar sürüsünden özür dilemek zorunda kaldığımızı da belirtmek zorundayız.
Gazze katliamına alkış tutan sözde uygar dünyanın, bu tür aygırlıklarına şahit olmamızın ne ilk ne de son örneğidir.
Bosna'da yıllarca süren katliama aynı dünyanın nasıl seyirci kaldığını, hatta bizzat her çeşit desteği vardığını daha dün gibi hatırlıyoruz.
O yıllarda; 'Su yürür/ Yağmur yağar su yürür/ Bosna düşer yadıma/ Yüreğime su yürür' demiştik.
Bugün şahit olduğumuz katliam karşısında adeta nutkumuz tutuluyor, kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Yazının sonunda, bir asırdan daha fazla bir zaman önce, bugün yaşananları özetleyen merhum Falih Rıfkı Atay'a sözü bırakıyorum:
"Kudüs kelimesi Hıristiyanlığı hatıra getirir. Fakat ne Kudüs'te ne de Filistin'de Hıristiyanlık diye bir mesele yoktur. Kudüs'ün Hıristiyanlığı; Ortodoks Petersburg, Protestan Berlin, dinsiz Paris, Katolik Roma ve Anglikan Londra'nın politika meselesidir.
Kudüs'ün yerli meselesi, Yahudi-Arap meselesi: Bir avuç Yahudi, altı yüz bin Arap!" (Falih Rıfkı Atay, Zeytin Dağı, 69)
- Hangisi doğru? / 04.10.2025
- ‘Yılda bir miting’ ahalisi suskun / 01.10.2025
- Bizim medeniyetimizde zulüm alkışlanmaz zalim de asla sevilmez / 28.09.2025
- Senin yâdına düşmedi / 27.09.2025
- Katliamlar durursa ve adalet zalimin koluna kelepçeyi vurursa… / 25.09.2025
- Gök kubbeyi çınlatan çığlık / 23.09.2025
- Çelişkiler yumağı / 22.09.2025
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025