İnternet nimet mi felaket mi?İnternetin kötü amaçlı kullanılmasında şüphesiz siyasi, ekonomik, zirai, ulaşım ve enformasyon kolaylıklarının rolleri çok büyük olmaktadır. Ancak bunun yanında inançsızlık da bu konudaki tahribatın boyutlarını sergilemektedir. Şunu hemen söylemek gerekir ki, İslam dini "MSS"nin, yani, insan beyninin yapısınının bozulmasına ve tahrip olmasına sebebiyet verecek her türlü gayri meşru yollara müsade etmez Müslüman bilir ki, Cenabı Hakk'ın verdiği sağlık nimeti çürütülemez. Öte yandan cahil insanların iyiyi ve kötüyü ayırması da oldukça güçtür. Çünkü onların iç hayatında maneviyat eksik kalmıştır. Vicdan duyguları eksik gelişmiştir. Düşünceleri ise genellikle maddeye ulaşma özellikleri ile doldurulmuştur. Eğitilmiş, İslam ahlak ve terbiyesiyle yetişmiş insanlar, eğriyi doğruyu daha kolay anlamaktadır. Onların içinde merhamet gelişmiş ve vicdan sezileri vardır. Onun için yardımseverdir ve zor durumda olanların yardımına koşar. Bu yaşamda onlara ihtiyaç vardır. Verilen bilgilere göre 1998 yılında dünyada 450 milyon bağımlı insan varken bugün bu rakam 2006'da sigara dahil milyarlar ile ifade edilmektedir. Tabii ki, bu rakam bazı resmî bildirilere ve tahminlere dayanmaktadır. Ancak son duruma göre bu rakamın çok üstünde, hatta birkaç misli bağımlı olacağı düşünülmektedir. Kalpazanların kârları gittikçe artmaktadırBu uluslararası tehlikeli durumlar bazı ülkelerde adeta bir yol kavşağı şeklinde etki yapmaktadır. Çünkü bu tersliklerden, en zengin veya en fakir tüm ülkelerin etkilenmesi mukadderdir. Kimse bu küresel karakterli kötü alışkanlıklara karşı kendini güvende sayamaz. Zira, bu uyuşturucu ve bağımlılık felaketi insanlar arasında hiçbir ayırım yapmamaktadır. 1996 yılında uyuşturucu trafiği yaklaşık 350-400 milyar $'dı. (Günümüzde bu kazanç 1 trilyon dolara ulaşmıştır). Bu para, korkunç bir varlıktır. Ancak, insanların ve medeniyetin yok edilmesi için harcanmaktadır. Bunun % 20 kadarı gıda ve ilaç şeklinde kullanılsa idi; Afrika ve dünyanın diğer fakir bölgelerinde ölen milyonlarca insanın hayatı kurtarılmış olurdu. Halbuki ise bu inanılmaz büyüklükteki servet, uyuşturucu tacirlerinin silah alımlarına ve böylece kendi durumlarını güçlendirerek daha da zengin olmalarına sebep olmaktadır. Tüm bu durumlar dünyanın sağlığını, huzurunu ve güvenliğini daha da kötü durumlara sürüklemektedir. Tüm bu söylenenler bir suçlama değildir. Hakikatin tâ kendisidir. Ülke sorumluları bunu bilmeli, idrak etmeli ve aktif bir şekilde ona göre tavır ve tedbir almalıdır. Çünkü bu zehirlenme yolları bazı ülkeler hem düşmanlarına karşı kullanmakta hem de para kazanmak için geliştirmektedir. Öte yandan siyasi alanda herkesin ve her zaman düşmanı vardır. Ancak bunlar bazen aleni olmakta bazen de dost kılığına bürünerek içten içten vurmaktadır
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006