Uzay savaşları ve MEM

China Daily'de yer alan habere göre Çin, birçok diplomat ve gazeteciye açık olarak Mars göreviyle alakalı Hebei eyaletinin Hubai yerleşim biriminde 14 Kasım 2019 tarihinde önemli bir test gerçekleştirdi. Deneyi yöneten Çin Ulusal Uzay İdaresi'nin yöneticisi (China National Space Administration) Zhang Keijan, Çin'in Mars'a göndereceği insansız keşif robotunun tasarımını ve kapasitesini tanılamak için yapılan bu testin Çin'de bu kapsamda yapılan ilk deney olma özelliğini taşıdığını belirtti. Keijan ayrıca Çin'in Mars göreviyle alakalı detayların yabancı ziyaretçilere açılmasının, Çin'in uluslararası uzay camiasıyla olan bilgi alışverişini ve iş birliğini artırmak üzere pratik bir adım olduğunu sözlerine ekledi. (ABD, NASA'yı Çin ile işbirliği kurmasını ciddi manada kısıtlayarak aksi yönde bir tutum izliyor.) Deney boyunca aralarında Fransa, İtalya ve Brezilya'nın da olduğu 19 ülkenin elçileri ve diplomatları AB'den ve Afrika Birliğinden bazı delegeler, Asya Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü'nden bazı temsilciler, yerel ve yabancı gazetecilerin de olduğu bir grup deneyi gözlemledi. CNN'in aktardığı bilgilere göre deneyden önce uzay aracı 140 metre uzunluğundaki, 36 devasa çelik iple yerden 40 metre (230 feet) yükseklikte askıya alındı. Test gürültülü bir patlama sesiyle başladı ve uzay aracı havada asılı kaldı ve yüzeye birkaç feet kalana kadar alçalmaya başladı. Çin hükümeti, test sonrası gazetecilere testin başarılı olduğunu açıkladı. Yetkililerin açıklamasına göre Mars'a güvenli iniş yapmak Mars görevinin en zor kısımlarından biri ve eğer Çin bunu başarabilirse bu manada dünyadaki ikinci ülke olacak. İniş testi, yerçekimi dünyanın 1/3'ü kadar olan Mars'taki şartlar baz alınarak uzay aracının engellerden kaçma ve üzerinde durma yeteneğini gözlemleyebilmek için özel olarak tasarlandı. İnsansız keşif aracının Mars'ın atmosferine ulaşma süresinin 7 ay olacağı tahmin ediliyor. Mars keşif programının baş mühendisi Zhang Rongqia'ya göre iniş ise sadece 7 dakika sürecek. Space.com'da yayımlanan habere göre Ye Peijan araştırmanın Kızıl Gezegen'in atmosferini, arazisini, Güneş Sistemi'nin ve Mars'ın oluşumuyla alakalı ipuçları yakalamamızı sağlayabilecek gezegenin jeolojik ve manyetik karakteristiğini incelemek için tasarlandığını belirtti. Bunun ciddi bir inovatif yönünün olduğunu, başarılması halinde dünyada ilk kez bir ülkenin yalnızca bir araçla 3 görevi tamamlayacağını sözlerine ekledi. Mars'a ulaşmak için uzay aracı sabit bir yörüngede Long March  5 adlı fırlatma sistemiyle gönderilecek. Keşif aracı, Mars'ın yerçekimi kuvvetine kapılarak gezegenin yörüngesine girecek. Keşif aracının içinde yer alan gezgin araç (rover), gezegenin jeolojik geçmişini araştırmak için yer modelleme radarı içerecek. Gezgin araç otonom yani kendi kendine çalışabilecek ki bu durum Mars ve Dünya arasındaki mesafeden dolayı veri aktarımında birtakım sorunlar çıkabileceğinden oldukça önemli. Çin'in Mars programı gezegenin iklimini, iyonosferini, buz – su dağılımını, iç yapısını ve topografyasını araştıracak. 

 İşin bir diğer boyutu da Amerikan başkan yardımcısı Mike Pence'in Mart ayında "Emin olabilirsiniz ki, biz bugün 1960'larda olduğu gibi bir uzay yarışının içindeyiz ve bu sefer risk çok daha yüksek." ifadelerini kullanması ve Trump'ın Rusya ve Çin'in uzay teknolojileri konusundaki gelişmelerine dikkat çekerek uzay kuvvetlerini kurma talimatını vermesi ABD ile dünyanın yükselen yeni bloğu BRICS ülkeleri arasında, özellikle Çin ile, ticaret savaşlarından sonra uzay savaşlarının da başladığı. ABD'nin dolar hakimiyetini, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 2005 yılında deklare edilen Milli Ekonomi Modeli'ndeki milli paralarla ticaret formülü ile kaybetmesinden sonra uzay harcamalarını kademeli olarak kısması ve BRICS ülkelerinden Çin'in 2019'un sonunda Chang'e-4 insansız uzay aracı ile Ay'ın karanlık tarafına uzay aracı gönderen ilk ülke unvanını elde etmesi ve Hindistan'ın son anda haberleşme modülünde aksaklık olsa da Ay'a uzay aracı göndermesi ABD'nin 1969'da Apollo projesiyle başlayan uzay hakimiyetinin bittiğinin net bir göstergesi. Çin, 1970'e kadar ABD aya insanlı uzay aracı gönderdiği tarihlerde uzaya kendi uydusunu dahi gönderemeyen bir ülke iken son 10 yılda milyarlarca dolar bütçe ayırarak uzay endüstrisinde ivme kazanmasının, hatta uzayın süper gücü olma yolunda hızla ilerlemesinin şifrelerini 12. Ulusal Halk Konseyi'nde Prof. Dr. Haydar Baş'ın MEM'ini "Rehber Prensipler" olarak kabul ederek Prof. Vladimir Lisichkin aracılığıyla modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a danışmasında aramalıyız. Bugün Çin'in Mars'a gitmesi eksenindeki hedeflerinin sadece bayrak dikmesi değil, uzay madenciliği gibi oldukça önemli mevzuların da bugün yetkililer tarafından yeni yeni gündem edilmesine karşın Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde yıllar önce "dünya ve uzaydaki sınırsız kaynaklar" terminolojisini kullanmış ve bu sayede ekonominin tanımını devrim niteliğinde bir ifadeyle değiştirmiş olması, MEM'in ünlü iktisat matematikçisi Lebedev'in söylediği gibi geleceğe dair önemli kodlar barındırdığını kanıtlar nitelikte. İçimizde böyle bir dahi yaşarken bütün bunlara ülke olarak tribünden seyirci pozisyonunda bakmamız da sorgulanması gereken ayrı bir mesele. 

 Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet – Milli Devlet'te belirttiği üzere uzay teknolojisi, savunma sanayi vb. alanlarda birçok önemli stratejik elementte monopol veya önemli rezervlere sahip olan Türkiye, hazinenin üzerindeki dilenci mesabesinde. Bu manada altımızdaki hazinenin farkına varıp gerçek bir sarrafa ülkeyi teslim ettiğimizde sadece uzay teknolojileri değil, aklınıza gelebilecek birçok sektörde söz sahibi olmak ve milli paralarla ticaret sisteminin mucidi bu gerçek sarrafın kim olduğunu görmek hiç de zor değil. Tabi hala gören bir gözümüz varsa…