Geçenlerde "Aziz Yıldırım" başlıklı yazdığım yazıda, "Futbolda siyaset varken hiç bir şey yapamazsın Aziz Yıldırım" diyerek konuyu irdeledim.
İnsaf daha 3 gün geçmeden "Vay uyanıklar" ortaya çıktı. Bir de ne görelim Rıdvan Dilmen'nin başı çektiği zincire, Arda Turan ve diğerleri eklenmiş siyaset yapıyor. Ne adına? Başkanlık referandumu adına. "Evet diyelim falan filan" diyeceksiniz ki yapamaz mı? Yapar tabi. Yapar da ceremesini çeker. Toplumda şöhret olmuşsun, şu ana kadar hiç siyaset konuşmamışsın, birden bire siyaset.
Aklıma Saffet Sancaklı geldi. O da siyaset yapıyor. Nasıl yapıyor? MHP'ye giriyor, çalışıyor koşuşuyor milletvekili oluyor. Üstüne üstlük onun bir fikri var. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. O bu mefküre üzerinden bu işle uğraşıyor. Taşın altına elini sokuyor. Yürek ister. Kutlarım kendisini.
Peki adama senin neyin var? diye sorarlar. Bakıp kalırsın. Şimdi durum aynen böyle. Sosyal medyada başlattığın "Evet zinciri" kampanyasında en çok cibilliyetin üzerinde duruluyor. Yazık.
Buna küçük hesap denir. Uyanıklık denir, fırsatçılıkta.
Sosyal medyada Aykut Kocamanı da görüyoruz. Söz konusu fırsatçılığa karşı durup, "İşimizi yapalım" diyor. Onu da kutluyorum.
Futbolda her türlü siyasi görüşün sahibi milyonlar var. Onların sırtından şöhrete ulaşıp bunun meyvasını yemeğe kalkınca, özellikle politikada, hemen taça çıkarsın.
Bir de Osmanlıspor var. Yöneticileri bu ismi bulunca herhalde sinsi sinsi gülerek zekalarıyla gurur duydular. Bu Cumuriyetle sıkıntısı olanların fırsatçılığı. Hepimizin başının tacı olan bu devletin adını siyasi çıkar uğruna bugün var, yarın yok olacak bir takıma verirsen; Osmanlı'ya da bin türlü küfre sebeb olursun. Yazıklar olsun fırsatçılığa ve uyanıklığa.
İnsaf daha 3 gün geçmeden "Vay uyanıklar" ortaya çıktı. Bir de ne görelim Rıdvan Dilmen'nin başı çektiği zincire, Arda Turan ve diğerleri eklenmiş siyaset yapıyor. Ne adına? Başkanlık referandumu adına. "Evet diyelim falan filan" diyeceksiniz ki yapamaz mı? Yapar tabi. Yapar da ceremesini çeker. Toplumda şöhret olmuşsun, şu ana kadar hiç siyaset konuşmamışsın, birden bire siyaset.
Aklıma Saffet Sancaklı geldi. O da siyaset yapıyor. Nasıl yapıyor? MHP'ye giriyor, çalışıyor koşuşuyor milletvekili oluyor. Üstüne üstlük onun bir fikri var. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. O bu mefküre üzerinden bu işle uğraşıyor. Taşın altına elini sokuyor. Yürek ister. Kutlarım kendisini.
Peki adama senin neyin var? diye sorarlar. Bakıp kalırsın. Şimdi durum aynen böyle. Sosyal medyada başlattığın "Evet zinciri" kampanyasında en çok cibilliyetin üzerinde duruluyor. Yazık.
Buna küçük hesap denir. Uyanıklık denir, fırsatçılıkta.
Sosyal medyada Aykut Kocamanı da görüyoruz. Söz konusu fırsatçılığa karşı durup, "İşimizi yapalım" diyor. Onu da kutluyorum.
Futbolda her türlü siyasi görüşün sahibi milyonlar var. Onların sırtından şöhrete ulaşıp bunun meyvasını yemeğe kalkınca, özellikle politikada, hemen taça çıkarsın.
Bir de Osmanlıspor var. Yöneticileri bu ismi bulunca herhalde sinsi sinsi gülerek zekalarıyla gurur duydular. Bu Cumuriyetle sıkıntısı olanların fırsatçılığı. Hepimizin başının tacı olan bu devletin adını siyasi çıkar uğruna bugün var, yarın yok olacak bir takıma verirsen; Osmanlı'ya da bin türlü küfre sebeb olursun. Yazıklar olsun fırsatçılığa ve uyanıklığa.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025