Hayatın hangi alanında, hangi sektörde ve hangi branşta dünya ülkeleri arasında sıralamaya girsek sefilleri oynuyoruz, yerlerde sürünüyoruz.
Hukukun üstünlüğü mü yoksa üstünlerin hukuku mu sorusuna, 'elbette üstünlerin hukuku' cevabıyla başlamaktayız.
Hukukun üstünlüğü hak getire, üstünlerin hukuku ise her zaman ve her yerde geçer akçe.
Her yerde, her durumda, her zaman ve zeminde, her olayda ve her gelişmede meri olan, yürürlükte olan 'üstünlerin hukukudur.'
Ülke gelirlerinin paylaşımında, gelir dağılımındaki adalette dünya sıralamasında yerimiz neresi diye soracak olursanız, nal toplayan ülkeler arasındayız.
Üst katlarda, yukarıdaki katmanlarda, yani yönetim katında israf sınırsız, debdebe ve şatafat dillere destan, bir asgari ücretliye, bir emekliye takdir ettikleri bir aylık maaşı bir çay sofrasında harcayıp kalkıyorlar ama alt kesimlere, asgari ücretliye ve her dönemin sefillerini oynayan kesimi olan emeklilere de sabır tavsiye etmeyi asla ihmal etmiyorlar.
Konuyu enine boyuna çalışan ekonomi uzmanlarının hemen her vesile ile dillendirdikleri üzere, toplam gelirin yüzde doksanını, nüfusun imtiyazlı kesiminin yüzde onu, kalan yüzde onluk kısmını da nüfusun yüzde doksanlık kesimi kullanıyorsa, gelir dağılımındaki adaletin kalitesini varın siz hesap edin.
'Emekliler yılı' ilan ettikleri 2024 yılının ilk ayının yarısından sonra emekliler için yapılan düzenleme, yapılan zam ayarlamaları, diğer kesimlerle emekliler arasındaki uçurumun daha da derinleşmiş olması düşünülürse, insan sormadan edemiyor; bütçemize kimler dadanmış?
Bu nasıl bir bütçedir, bu bütçenin ayarlamasını ve uyarlamasını kimler, hangi uzmanlar nasıl yapıyorlar ki; köprü gibi, havaalanı gibi, hastane gibi garanti ödemelerine sıra gelince bütçe dolu dolu, çeyrek asırdan beri ülkenin kaymağını yiyen belli başlı şirketlerin vergi borçlarını silmeye, kira borçlarını otuz yıl, kırk yıl ertelemeye ve ötelemeye sıra gelince bütçe tıkırında, iktidarın yamacına yaslanmış imtiyazlı bürokratların çoklu maaşlarının ödenmesine sıra gelince bütçede bir sorun yok, amma gariban emekliye sadece hakkını, sadece hak ettiğini vermeye sıra gelince bütçe müsait değil…
Gerçekten de biz kimiz, siz kimsiniz ve bu hal neyin nesi arkadaş?
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025