Vicdan sızlaması, vicdan azabı gibi hasletler elbette, ancak vicdan sahibi olanlara mahsus hasletlerdir.
Vicdan sahibi olmayandan, vicdan azabı, vicdan sızlaması beklemek, Ağustos ayında Adana'da kar beklemek kadar beyhude bir bekleyiştir.
Fertlerinin, vicdan azabı, vicdan sızlaması gibi insani hasletleri yitirmediği toplumlar, elbette erdemli toplumlardır ve sosyal bünyede oluşan yaraları sarıp-sarmalamada başarılı olan toplumlardır.
Bilmeden, farkında olmadan bir kişiye, bir topluluğa zarar verdi ise bir insan, fark ettiği andan itibaren içten içe yanıyorsa, pişmanlık bütün hücrelerini kaplamışsa, yana-yakıla sebep olduğu zararın telafisi için, kırdığı gönülleri tamir etmek için kendi içinde bir seferberlik ilan etmiş ise, işte o insan vicdan sahibidir ve 'vicdan azabı, vicdan sızlaması' gibi özelliklerini kaybetmemiş demektir.
İçinde yaşadığımız toplumda, şahit olduğumuz gelişmeler ve bu gelişmeler karşısında insanımızın takındığı tavırlar hatırlandığında, bu özelliklerin ne kadar azaldığını, adeta bitmeye yüz tuttuğunu acı acı hissediyoruz.
Yönetim katındakilerden aşağıya doğru bütün halk katmanlarında, tüm meslek erbabı arasında, bütün bir sosyal hayatta öyle olaylar cereyan ediyor, öyle haberler yayılıyor ki, duyan herkes; 'bunu yapanlarda hiç mi vicdan yokmuş, bu kadar mı vicdandan yoksunmuşlar' demekten kendini alamıyor.
İçinde yüzdükleri servet denizinin oluşumunda, yetimin-yoksulun, fakirin-fukaranın gözyaşları olduğunu, emekçinin ve emeklinin el emeği ve alın teri olduğunu görebilmesi, fark edebilmesi için insanın bir miktar vicdan sahibi olması gerekmektedir elbette.
Geçim sıkıntısından, yüksek enflasyondan ötürü, büyük bir kesimin huzurunun bozulduğu, uykularının kaçtığı bu toplumda, astronomik rakamlarla gündeme gelen rüşvet söylentilerinin içinde olanlar, astronomik maaşlarla anılanlar, birazcık vicdan sahibi olsalardı, yargının kendilerini bulmasını beklemeden, gider yargıya teslim olurlardı.
Henüz böyle bir haber duymadık.
Vicdan azabı, vicdan sızlaması… Ne yazık ki yitik hazinelerimiz arasına girmek üzereler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025