logo
01 AĞUSTOS 2025

Ya birlik ya esaret

29.03.2012 00:00:00
Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra Müslümanlar parçalandı. Yıkılışı gerçekleştirenler, sömürülerini kolaylaştırmak için bizzat kendi elleriyle Müslümanlara küçük küçük devletçikler kurdular. Bu devletçiklerin kuruluşlarını hiçbir esasa dayandırmadılar. Şöyle ki, dini, dili, ırkı, tarihi ve coğrafyası aynı olan bir milleti, yani Arapları, cetvelle sınırlar çizerek, ayrı devletçiklere böldüler. Yetmedi, birbirlerine düşman etmek için de aralarına fitne unsurları soktular. Bu devletçikler, Osmanlı’nın boşluğunu dolduramadılar, suni ve uydu olmaktan öteye gidemediler. Zaten Osmanlı’yı yıkanların hedefi de bu idi. Tabii olarak, söz konusu devletçikler, istikrarı sağlayamadılar, halklarını mutlu edemediler, huzurlu yaşatamadılar.
Ortadoğu, peygamberler diyarıdır, eski medeniyetlerin ve dünyayı şekillendiren en büyük devletlerin kurulduğu bir coğrafyadır. Tarih göstermiştir ki, bu coğrafyada kaba kuvvetle, zulümle yaşanmaz.
Ortadoğu’nun bir başka özelliği de, yabancı güçleri bünyesinde barındırmamasıdır. Bu bölgede Hititlerin, Mısırlıların ve Romalıların sağlayamadığı istikrarı, huzuru, güveni, beş asır yalnızca Osmanlılar sağlamıştır. Batılılar, Osmanlı Devleti’ni yıkarak, Müslümanlara ve bütün insanlığa en büyük kötülüğü yapmışlardır.
Ebu’l-Hasen en-Nedvi, “Müslümanların Çöküşüyle Dünya Neler Kaybetti?” adlı kitabında şöyle der; “Müslümanların dünya liderliğini kaybetmeleri tarihte benzeri olmayan bir hadisedir. Felâket açısında tarihin daha büyüğüne şahit olmadığı korkunç bir beşeri faciadır. Eğer dünya bu facianın hakikatini ve bunun doğurduğu zararı anlayıp takdir edebilse, üzerinden taassup perdesini sıyırıp atabilse, bu uğursuz günü taziye ve matem günü ilân eder, ağlardı. Bütün milletler birbirlerine taziyede bulunur, dünya mateme bürünürdü.” (s.50). Bırakınız başkalarını, ne yazık ki, Müslümanlar bile, bu faciayı tam olarak idrak edememişlerdir. Edebilseydiler, küçücük devletçiklere bölünüp emperyalistlere yem olmazlardı.
Şu gerçek artık görülmeli ve idrak edilmelidir: Müslümanlar tek bir millettir. Eğer, bu şuura varamazsak, ne özgür olabiliriz, ne de sorunlarımızı çözebiliriz. Ancak yabancı güçlerin elinde oyuncak oluruz. Müslümanların geçmişte kaderleri birdi, gelecekte de bir olacaktır. Yaşadığımız acı gerçekler hep bunu haykırıyor. Dahası, birliği-beraberliği inancımız emrediyor. Öyleyse, nedir bu ayrılık? Çağımızda, küçük devletlerin bağımsız olma ve yaşama şansının kalmadığını, görmüyor muyuz? Önümüzde iki yol var: Ya birlik olacağız, ya da esaret altında sürüneceğiz.
İslâm coğrafyası, eski Haçlı seferlerinden ve Moğol istilâsından daha beter bir saldırıyla karşı karşıyadır. Bugünkü talihsizliğimiz, içimizden bazıları, bu saldırıya karşı halkımızı direnmemeye çağırıyor. Diyorlar ki: “Saldırganlar, sizin zannettiğiniz gibi kötü niyetli değiller. Onlar diktatörlükleri yıkacak, demokrasi getirecekler ve halk da huzur bulacak”. Sanki Osmanlı’yı yıkıp, Müslümanlara minyatür devletçikleri kuran ve başlarına diktatörleri getiren Batılılar değil de başkalarıdır.
Peki, şimdi ne oldu?
Olan şudur: Kurdukları küçük devletçikler biraz olsun büyüdü, onları yeniden parçalamak ve rejimlerini değiştirmek gerekiyor. Getirmek istedikleri rejim, bir çeşit belediyeler konfederasyonu olan federalizmdir.  Bunun için literatürü bile yenilediler. Devletleri, devlet, yarı devlet veya merkez devlet, uydu devlet diye tasnif ediyorlar. Müslümanlara lâyık gördükleri de, uydu devletçiklerdir.
“Diktatörler gidecek, demokrasi gelecek” sözüne aldanmayalım. Demokrasi gelse ne olur? Batılı egemen, Müslüman ezilen ve sömürülen olduktan sonra, rejimin ve yöneticinin değişmesi neyi ifade eder? Sokaklara dökülüp, rejimi değiştirmek için birbirlerinin kanını döken Müslümanlar, ne zaman asıl değişmesi gerekenin zihniyet olduğunu ve başkaları hesabına çarpıştıklarını anlayacaklar?
Bilerek veya bilmeyerek aranılan şey birliktir, adalettir, güvendir, refah ve huzurdur. Onun da reçetesi, ‘Milli Devlet ve Sosyal Devlet’ tezidir. 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
En yetkili isimden şok açıklama
Sanayi can çekişiyor
Akdeniz'in geleceği mi şekilleniyor?
Türkiye, İtalya ve Libya ortak zirvede buluştu
İstanbul'un temmuz enflasyonu belli oldu
İTO'ya göre enflasyon yüzde 42
Trump gümrük vergisi oranlarında değişikliğe gitti
Çin ve Meksika listede yok, Türkiye'ye orta boylu tarife
HEKİMSEN Başkanı Adil Kurban: 'Enflasyon farkı zam değildir'
'Emekçinin sırtından değil, emeğin hakkından yanayız'
TBMM Başkanı duyurdu
Komisyonun ilk toplantı tarihi belli oldu
Elazığ'da maden ocağında göçük
3 işçi kendi imkanları ile kurtuldu, 1 işçi kurtarılmayı bekliyor
600 bini aşkın çocuk olaylara karıştı
Suça sürüklenen çocuk sayısı arttı
Düzenlemeye BTP’den tepki
Katar ürünlerine sıfır vergi
Polis, karısı ve 2 çocuğunu öldürdü
Denizli'de dehşet
'Son teklif olumluya yakın'
TÜRK-İŞ'ten yumuşama sinyali
Erdoğan'dan YÖK bakanlığına atama
Eski başkanla yola devam kararı
Ekonomi politikaları hep onlara kazandırıyor!
Tüm sektörler zorda, onlar keyiflerde
İhracat da, iç satışlar da yerlerde sürünüyor
Beyaz eşyada durum iç karartıyor
Yüksek faizler reel sektörü vuruyor
Sanayiciden 'batıyoruz' feryatları yükseliyor
En yetkili isimden şok açıklama
Sanayi can çekişiyor
Akdeniz'in geleceği mi şekilleniyor?
Türkiye, İtalya ve Libya ortak zirvede buluştu
İstanbul'un temmuz enflasyonu belli oldu
İTO'ya göre enflasyon yüzde 42
Trump gümrük vergisi oranlarında değişikliğe gitti
Çin ve Meksika listede yok, Türkiye'ye orta boylu tarife
HEKİMSEN Başkanı Adil Kurban: 'Enflasyon farkı zam değildir'
'Emekçinin sırtından değil, emeğin hakkından yanayız'
TBMM Başkanı duyurdu
Komisyonun ilk toplantı tarihi belli oldu
Elazığ'da maden ocağında göçük
3 işçi kendi imkanları ile kurtuldu, 1 işçi kurtarılmayı bekliyor
600 bini aşkın çocuk olaylara karıştı
Suça sürüklenen çocuk sayısı arttı
Düzenlemeye BTP’den tepki
Katar ürünlerine sıfır vergi
Polis, karısı ve 2 çocuğunu öldürdü
Denizli'de dehşet
'Son teklif olumluya yakın'
TÜRK-İŞ'ten yumuşama sinyali
Erdoğan'dan YÖK bakanlığına atama
Eski başkanla yola devam kararı
Ekonomi politikaları hep onlara kazandırıyor!
Tüm sektörler zorda, onlar keyiflerde
İhracat da, iç satışlar da yerlerde sürünüyor
Beyaz eşyada durum iç karartıyor
Yüksek faizler reel sektörü vuruyor
Sanayiciden 'batıyoruz' feryatları yükseliyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.