Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' eserinde şu bilgilere yer veriliyor:
"Yahudilerin Ahirette Kendilerine Azabın Az Olduğunu İddia Etmeleri:
Yahudiler, kendilerinin Allah'ın dostları olduklarını, kendilerine azabın az olacağını, hatta yalnız kendilerinin cennete gireceklerini iddia ediyorlardı. Cenâb-ı Hak (cc) bu iddiaları ve cevaplarını bize şöyle bildiriyor: "İsrailoğulları, sayılı birkaç gün müstesna, bize ateş dokunmayacaktır, dediler. (Onlara) De ki: Siz Allah katından bir söz mü aldınız ki Allah sözünden caymaz, yoksa Allah hakkında bilmediğimiz şeyleri mi söylüyorsunuz? Hayır! Kim bir kötülük eder de, kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa; işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar." (Bakara: 80-82).
"(Ey Muhammed, onlara) Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de, yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz; haydi ölümü temenni edin (bakalım), de. Onlar, kendi elleriyle önceden yaptıkları işler (günah ve isyanları) sebebiyle, hiçbir zaman ölümü temenni etmeyeceklerdir. Allah zalimleri iyi bilir. Yemin olsun ki; sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki; bin sene yaşasın. Oysa (Allah) yaşatılması için hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür." (Bakara: 94-96).
"(Ehl-i Kitap:) 'Yahudi ve Hıristiyan olanlardan başkası Cennete giremeyecek' dediler. Bu onların kuruntusudur. Eğer sahiden doğru söylüyor iseniz delillerinizi getirin, de." (Bakara: 111).
Yahudiler'in Hz. Cebrail'e Karşı Kinleri:
Yahudiler, kendilerine Tur Dağında azap indirdi diye ve de Hz. Muhammed (sav)'e vahiy getirmesinden dolayı Cebrail'e (a.s) kin güder ve O'nu sevmezlerdi. Rivayete göre; Peygamber Efendimiz, Medine'ye hicret ettikleri zaman, Fedek Yahudilerinin din büyüklerinden biri olan Abdullah ibnü Suriya, münazara etmek için birkaç kişiyle birlikte Peygamber Efendimiz'e gelmişti. Sormuş olduğu ilk üç soruya tatmin edici cevaplar alan İbnü Suriya, dördüncü bir soru soracağını, buna da doğru cevap verirse, Hz. Peygambere iman edeceğini söyledi. Dördüncü sorusu şu idi: "Sana hangi melek geliyor da, Allah tarafından bu senin söylediklerini getiriyor? Resûlullah; "Cebrail" diye cevap verince; İbnü Suriya sözünde durmadı ve "O bizim düşmanımızdır. O savaş ve şiddet getirir. Bizim elçi meleğimiz Mikâil'dir ki O, müjde, ucuzluk, bolluk ve bereket getirir. Eğer sana gelen melek O olsaydı iman ederdik" diyerek Hz. Resûl'ün huzurundan ayrıldı.
Kur'ân-ı Kerîm, bu inanışlarına şöyle karşılık vermektedir: "De ki: Cebrail'e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki; Allah'ın izniyle Kur'ân'ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak O indirmiştir. Kim, Allah'a, meleklerine, peygamberlerine Cebrâil'e ve Mikâil'e düşman olursa bilsin ki; Allah da inkârcı kâfirlerin düşmanıdır. And olsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) onları ancak fasıklar inkâr eder." (Bakara: 97-99)." (devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020