15 yıldan beri tek başına iktidarda bulunan AKP kurmayları, yaşanan iflas ve kaos karşısında sadece moral imamlığı yapıyor.
Tarım Bakanı, 300 koyunluk yanlış hesaplarla halkı avutuyor.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ise faizin ne menem bir sömürü olduğunu haykırıyor. "Bakıyorsunuz bir banka 2.7 milyar kâr ettiğinden söz ediyor. Hâlbuki kâr dedikleri, faiz sayesinde yaptıkları sömürüden ibaret" diyor.
Havanda su dövüyorlar. Konuştukça, devlet ve milleti ne ağır batağa sapladıklarını bilmeden itiraf ediyorlar.
Ekonominin "e"sini bilmiyorlar. Yanlış hesaplarla millet ve devlet kan kaybediyor.
BTP Genel Başkanı ve Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş 2002'den beri şu gerçeği anlatıyor:
Milli parası olmayan, dolayısıyla küresel sermayedarlardan alınan sendikasyon kredileriyle devran döndüren hiçbir iktidar, kamuda, piyasada, tarımda, sanayide, istihdamda, yatırımda?vs. borç ve faiz belasından kurtulamaz. Milletini de faize batırır, devletini de?
Böyle bir iktidar köylüsüne faizsiz ne bir koyun verebilir, ne bir kuzu!
Faiz illeti ise devleti de yer bitirir, milleti de, koyunu da? Bu milli parasızlık ve faiz illeti en nihayet iktidarları da bitirir.
AKP iktidarın müflis hali budur.
Vatandaş da artık şunu söylüyor: Devletin tüm kudretini KHK ile elinde tutan bir iktidar için, ekonominin "e"sini biliyorsa o bir bilen için, bu işleri halletmek bir KHK'ya bakar? Çıkartın bir KHK, düzelsin ekonomi, sıfırlansın faizler, bitsin sömürü!
Bilmiyorlar? Lakin bilene kulak da vermiyorlar!
Asıl yanlış hesap da bu.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 2002 seçimlerinde verdiği mısır örneğini hatırlayın? Kendi anlatımıyla hatırlayalım:
"Düşünün, bir çuval mısırı tarlamıza attık. Kabul edelim ki bu mısırı atarken Bin TL masraf ettik. Bu bir çuval mısır hasat zamanı geldiğinde 10 çuval olarak geri alınıyor mu? Alınıyor.
Bakın, tarlaya atarken bir çuval mısır Bin liraya mal oldu bize. Hasat mevsimi geriye aldık 10 çuval mısır? Piyasada bu işlem karşılığında kaç para var? Bin lira var.
Soruyorum size bu Bin lira ile biz, artan 9 çuvalı alabilir miyiz? Alamayız. Peki, almak için ne yapmak lazım? Bu 10 çuval mısırın karşılığında paramızı piyasaya sürmemiz lazım. Anlaştık mı?
Bizim yapacağımız en basit işlem bu?
Devlet emisyonunu genişleterek parayı piyasaya arz edecek. Devlet de, millet de para görecek, milli parasını kullanacak. O zaman işte o 10 çuval mısır herkesin evinde olacak, sofrasında olacak. Çiftçinin cebinde para olacak, devletin kasasında para olacak, piyasada-pazarda bu para dolanacak. Sen hiçbir şey yapmıyorsun para para diyorsun. Senin kendi paran yok, yerli paran yok, milli paran yok? Milli parayı Allah nasip ederse biz gerçekleştireceğiz ve milletin cebi milli parayla dolacak."
Prof. Dr. Baş, bu milli paranın formüllerini ve Milli Ekonomi Modelini ortaya koydu, kitabını yazdı, 2005'te dünyaya deklare etti. Rusya ve BRICS ülkeleri başta olmak üzere bu model ve formülleri alabildikleri kadar alıp uygulayan dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi para gördü, zengin oldu, dünyaya çok kutuplu denge geldi.
Bu kadar sade ve basit bir mısır örneğini dahi anlamayan bir siyaset, ekonomiden ne anlar, faiz hesabından, koyun hesabından ne anlar.
Anlamayınca hem kendi batar, hem devleti, hem de milleti borca-faize batırır? Halka vergi, harç ve zam salmaktan öteye geçemez.
2002'de vatandaşın bankalara olan tüketici borcu 6.4 milyar TL idi. Devlet yani AKP iktidarı, senyoraj hakkını kullanarak milli parasını piyasaya sürmediği için kamuyu, piyasaları ve halkı tefecilere, bankacılara mahkum etti.
Vatandaşın borcu 481.6 milyar TL oldu. Devletin borcu ise 1 trilyon Doları buldu.
Tarım Bakanı, bıraksın yanlış koyun hesaplarıyla halkı avutmayı da; 2006 yılında çıkartılan Tarım Yasasının 21.maddesiyle çiftçinin müktesep hakkı olan 87.4 milyar TL bakiye yasal destek borcunu ödesin? Ödeyebilir mi? Ödeyemez?
Göz göre göre yanlış hesap milleti koyun yerine koymaktır.
21.4 milyar TL bütçesi bile ecnebilerden alma borç, vergi ve faiz olan bir Tarım Bakanlığı değil, böyle on bakanlık olsa bile yine ödeyemez...
Kim öder? Hesabı, kitabı, kaynakları, milli parası ve Milli Ekonomi Modeli olan Prof. Dr. Baş öder...
Milli Ekonomi Modeli, insanlık için paranın yegane kaynağıdır. Bu model, devleti ve milleti tek kuruş kimseye muhtaç etmeden şahlandırıyor, dünya devi yapıyor.
Türk milleti, iktidarın aldandık sızlanmalarını ve yanlış hesaplarını bırakıp; dünyanın peşinden gittiği dosdoğru hesabı, Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı işbaşına koyarsa kurtulur.
Tarım Bakanı, 300 koyunluk yanlış hesaplarla halkı avutuyor.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ise faizin ne menem bir sömürü olduğunu haykırıyor. "Bakıyorsunuz bir banka 2.7 milyar kâr ettiğinden söz ediyor. Hâlbuki kâr dedikleri, faiz sayesinde yaptıkları sömürüden ibaret" diyor.
Havanda su dövüyorlar. Konuştukça, devlet ve milleti ne ağır batağa sapladıklarını bilmeden itiraf ediyorlar.
Ekonominin "e"sini bilmiyorlar. Yanlış hesaplarla millet ve devlet kan kaybediyor.
BTP Genel Başkanı ve Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş 2002'den beri şu gerçeği anlatıyor:
Milli parası olmayan, dolayısıyla küresel sermayedarlardan alınan sendikasyon kredileriyle devran döndüren hiçbir iktidar, kamuda, piyasada, tarımda, sanayide, istihdamda, yatırımda?vs. borç ve faiz belasından kurtulamaz. Milletini de faize batırır, devletini de?
Böyle bir iktidar köylüsüne faizsiz ne bir koyun verebilir, ne bir kuzu!
Faiz illeti ise devleti de yer bitirir, milleti de, koyunu da? Bu milli parasızlık ve faiz illeti en nihayet iktidarları da bitirir.
AKP iktidarın müflis hali budur.
Vatandaş da artık şunu söylüyor: Devletin tüm kudretini KHK ile elinde tutan bir iktidar için, ekonominin "e"sini biliyorsa o bir bilen için, bu işleri halletmek bir KHK'ya bakar? Çıkartın bir KHK, düzelsin ekonomi, sıfırlansın faizler, bitsin sömürü!
Bilmiyorlar? Lakin bilene kulak da vermiyorlar!
Asıl yanlış hesap da bu.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 2002 seçimlerinde verdiği mısır örneğini hatırlayın? Kendi anlatımıyla hatırlayalım:
"Düşünün, bir çuval mısırı tarlamıza attık. Kabul edelim ki bu mısırı atarken Bin TL masraf ettik. Bu bir çuval mısır hasat zamanı geldiğinde 10 çuval olarak geri alınıyor mu? Alınıyor.
Bakın, tarlaya atarken bir çuval mısır Bin liraya mal oldu bize. Hasat mevsimi geriye aldık 10 çuval mısır? Piyasada bu işlem karşılığında kaç para var? Bin lira var.
Soruyorum size bu Bin lira ile biz, artan 9 çuvalı alabilir miyiz? Alamayız. Peki, almak için ne yapmak lazım? Bu 10 çuval mısırın karşılığında paramızı piyasaya sürmemiz lazım. Anlaştık mı?
Bizim yapacağımız en basit işlem bu?
Devlet emisyonunu genişleterek parayı piyasaya arz edecek. Devlet de, millet de para görecek, milli parasını kullanacak. O zaman işte o 10 çuval mısır herkesin evinde olacak, sofrasında olacak. Çiftçinin cebinde para olacak, devletin kasasında para olacak, piyasada-pazarda bu para dolanacak. Sen hiçbir şey yapmıyorsun para para diyorsun. Senin kendi paran yok, yerli paran yok, milli paran yok? Milli parayı Allah nasip ederse biz gerçekleştireceğiz ve milletin cebi milli parayla dolacak."
Prof. Dr. Baş, bu milli paranın formüllerini ve Milli Ekonomi Modelini ortaya koydu, kitabını yazdı, 2005'te dünyaya deklare etti. Rusya ve BRICS ülkeleri başta olmak üzere bu model ve formülleri alabildikleri kadar alıp uygulayan dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi para gördü, zengin oldu, dünyaya çok kutuplu denge geldi.
Bu kadar sade ve basit bir mısır örneğini dahi anlamayan bir siyaset, ekonomiden ne anlar, faiz hesabından, koyun hesabından ne anlar.
Anlamayınca hem kendi batar, hem devleti, hem de milleti borca-faize batırır? Halka vergi, harç ve zam salmaktan öteye geçemez.
2002'de vatandaşın bankalara olan tüketici borcu 6.4 milyar TL idi. Devlet yani AKP iktidarı, senyoraj hakkını kullanarak milli parasını piyasaya sürmediği için kamuyu, piyasaları ve halkı tefecilere, bankacılara mahkum etti.
Vatandaşın borcu 481.6 milyar TL oldu. Devletin borcu ise 1 trilyon Doları buldu.
Tarım Bakanı, bıraksın yanlış koyun hesaplarıyla halkı avutmayı da; 2006 yılında çıkartılan Tarım Yasasının 21.maddesiyle çiftçinin müktesep hakkı olan 87.4 milyar TL bakiye yasal destek borcunu ödesin? Ödeyebilir mi? Ödeyemez?
Göz göre göre yanlış hesap milleti koyun yerine koymaktır.
21.4 milyar TL bütçesi bile ecnebilerden alma borç, vergi ve faiz olan bir Tarım Bakanlığı değil, böyle on bakanlık olsa bile yine ödeyemez...
Kim öder? Hesabı, kitabı, kaynakları, milli parası ve Milli Ekonomi Modeli olan Prof. Dr. Baş öder...
Milli Ekonomi Modeli, insanlık için paranın yegane kaynağıdır. Bu model, devleti ve milleti tek kuruş kimseye muhtaç etmeden şahlandırıyor, dünya devi yapıyor.
Türk milleti, iktidarın aldandık sızlanmalarını ve yanlış hesaplarını bırakıp; dünyanın peşinden gittiği dosdoğru hesabı, Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı işbaşına koyarsa kurtulur.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019