Maliye Hazinesine İzafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü, İstanbul, Sarıyer Büyükdere Mahallesi'ndeki bir taşınmazın paydaşları, 'Maryanti, Eleni, Paskal, Leonida, Teodures, Vasilyos, Tanaş, Andirya, Eftihari ve Maryanti' adlı 10 kişinin gaipliklerine, mevcut hisselerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtı. Davayı kabul eden Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu kişilerin gaipliklerine karar verdi.
Adalet Bakanlığının yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne geldi. Daire, bu kişilerle ilgili gaiplik ilanının 6 aylık yasal süresi dolmadığı için yerel mahkemenin kararını, sonuca etkili olmamak üzere bozdu. Dairenin kararında, Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1993 yılında verdiği bir kararda, adı geçen taşınmaz maliklerine İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayin edildiği belirtildi. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesinde, "ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir" hükmünün yer aldığı hatırlatıldı. Bu hüküm uyarınca, gaiplik kararının istenebilmesi için aynı Kanunun 33. maddesinde belirtildiği şekilde "ölüm tehlikesinin üzerinden en az 1 yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az 5 yıl geçmiş olması ve mahkemece gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağrılması gerektiği, bu sürenin ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az 6 ay olduğu" kaydedildi. Dava konusu olayda, söz konusu ilanın 27 Haziran 2005'de yapıldığı, hüküm tarihi itibariyle 6 aylık sürenin dolmadığının belirlendiği ifade edilen kararda, "Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 33. maddesinde öngörülen ilan süresi dolmadan adı geçenlerin gaipliğine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararı, dün Resmi Gazete'de yayımlandı.
Adalet Bakanlığının yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne geldi. Daire, bu kişilerle ilgili gaiplik ilanının 6 aylık yasal süresi dolmadığı için yerel mahkemenin kararını, sonuca etkili olmamak üzere bozdu. Dairenin kararında, Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1993 yılında verdiği bir kararda, adı geçen taşınmaz maliklerine İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayin edildiği belirtildi. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesinde, "ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir" hükmünün yer aldığı hatırlatıldı. Bu hüküm uyarınca, gaiplik kararının istenebilmesi için aynı Kanunun 33. maddesinde belirtildiği şekilde "ölüm tehlikesinin üzerinden en az 1 yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az 5 yıl geçmiş olması ve mahkemece gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağrılması gerektiği, bu sürenin ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az 6 ay olduğu" kaydedildi. Dava konusu olayda, söz konusu ilanın 27 Haziran 2005'de yapıldığı, hüküm tarihi itibariyle 6 aylık sürenin dolmadığının belirlendiği ifade edilen kararda, "Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 33. maddesinde öngörülen ilan süresi dolmadan adı geçenlerin gaipliğine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararı, dün Resmi Gazete'de yayımlandı.