Evet, 2002'de 5 yaşında olan bir çocuk bugün 20 yaşında. Yani sigara da içebilir, kürtajda yaptırabilir, evlenip boşanabilir veya evlenmez. Fuhşa da düşebilir, madde bağımlısı da olabilir. Kendini, terör örgütlerinin kucağında da bulabilir. İşsizlik ise zaten kaderi?
Hükümet sosyal alanda kendince bir şeyler yapmaya, yaptırmaya, yaptırımlar uygulamaya çalışıyor. Bir kürtajı gündeme getiriyor. Ardından sigara savaşı, ardından evliliğe teşvik, ardından kitap okuma, kötü alışkanlıklardan uzak durma vs. Ha! Bir de tecavüz ile karşı karşıya kalan çocuklara 'çığlık atın' tavsiyeleri.
Ama gidişat hükümetin istediği (!) şekilde değil. Haliyle hemen sorayım; "Ne verdiniz ki, toplum için insan için ne yaptınız ki, ne istiyorsunuz?"
Bugün sağlık bakanı kürtajı tekrar gündeme aldı. Bakana hemen soralım; bir kadın neden kürtaj yaptırır? Bu sorunun cevabı % 90 aynıdır. Evlilik dışı ilişkilerden yani zinadan ötürü. Dikkat edin sözde kürtaja savaş açan zihniyet, fuhuştan hiç bahsetmez. Çünkü zinayı suç olmaktan çıkaran kendileridir. Ve bu ülkede fuhuş, toplumu sarmış vaziyettedir.
Geçen hafta Meclis'e bir yasa teklifi geldi. Kimileri tecavüzcülere af, dedi. Kimileri, kendi istekleriyle evlenenleri mağduriyetten kurtarma, dedi.
Ama kimse meselenin özüne inip, Türkiye gerçekleriyle yüzleşmedi. Bu ülkede aile kurumu yok ediliyor. Kendilerine en ufak eleştiriyi hakaret kabul eden iktidar, bu milletin inancıyla, kültürüyle, sosyal değerleriyle dalga geçen, her türlü illegaliteyi adeta topluma sevdirme gayretindeki filmlere, dizilere, programlara ses çıkarmıyor. Bu yayınları yapan medya patronları ile iyi geçinmek istiyor.
Ekonomik kriz bahanesiyle koalisyonun dağıtıldığı 2001 yılında 91 bin 994 aile dağılırken her şeyin gülistan olarak açıklandığı 2014 yılında ise 130 bin 913 aile dağıldı. 15 yılda 1 milyon 100 binden fazla aile bitti. Gençlerimiz neden yuva kuramıyor? Mutluluk bu ülkeden neden firar etti?
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, "Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum" açıklamasına rağmen bu ülkede 2002 yılında 33 bin kürtaj yapılırken bu sayı her geçen yıl armış ve 2012 yılında 78 bin 961 olmuştur. (Sağlık Bakanı'nın açıklamaları) ve bu sayı her yıl daha da artmaktadır.
Madem kürtaj bir cinayettir! İktidar sahipleri bu cinayetleri önlemek için ne gibi önlemler almaktadırlar? Yasaklamak bir önlem midir?
Saray ve hükümetin en hassas (!) oldukları konu sigara. Saray tuvaletinde sigara içen muhtara disiplin cezası kesildi. Ama Sağlık Bakanı açıkladı ki, sigara kullananlar oranında ciddi bir artış var. % 30'lara dayanmış. Yani her üç kişiden biri sigara içiyor ve bunların çoğu 12 ile 35 yaş arası insanlar. Bu milleti kim tiryaki yaptı?
Aklımdayken sorayım; Alkol mü, uyuşturucu mu, sigara mı? Bunların içerisinden en az tehlikeli olanı sigara. Ama hükümet alkol ve uyuşturucuyu hiç gündem etmiyor. Neden?
Ülkemiz dün uyuşturucunun geçiş güzergahı iken bugün satış üssü haline gelmiş. Tekirdağ'da 2 olan rakı fabrikası 18'e çıkmış.
Birileri bana bu tabloyu ve ortada oynanan oyunu anlatsın. Anlamıyorum. Ne oldu bu millete? Ne yapıldı bu millete? Bu millet bu hale nasıl geldi?
Şunu yasaklıyorum, buna karşıyım, şu cinayettir, bu hakarettir, o haindir vs. söylemlerle toplum düzelir mi?
Hükümet sosyal alanda kendince bir şeyler yapmaya, yaptırmaya, yaptırımlar uygulamaya çalışıyor. Bir kürtajı gündeme getiriyor. Ardından sigara savaşı, ardından evliliğe teşvik, ardından kitap okuma, kötü alışkanlıklardan uzak durma vs. Ha! Bir de tecavüz ile karşı karşıya kalan çocuklara 'çığlık atın' tavsiyeleri.
Ama gidişat hükümetin istediği (!) şekilde değil. Haliyle hemen sorayım; "Ne verdiniz ki, toplum için insan için ne yaptınız ki, ne istiyorsunuz?"
Bugün sağlık bakanı kürtajı tekrar gündeme aldı. Bakana hemen soralım; bir kadın neden kürtaj yaptırır? Bu sorunun cevabı % 90 aynıdır. Evlilik dışı ilişkilerden yani zinadan ötürü. Dikkat edin sözde kürtaja savaş açan zihniyet, fuhuştan hiç bahsetmez. Çünkü zinayı suç olmaktan çıkaran kendileridir. Ve bu ülkede fuhuş, toplumu sarmış vaziyettedir.
Geçen hafta Meclis'e bir yasa teklifi geldi. Kimileri tecavüzcülere af, dedi. Kimileri, kendi istekleriyle evlenenleri mağduriyetten kurtarma, dedi.
Ama kimse meselenin özüne inip, Türkiye gerçekleriyle yüzleşmedi. Bu ülkede aile kurumu yok ediliyor. Kendilerine en ufak eleştiriyi hakaret kabul eden iktidar, bu milletin inancıyla, kültürüyle, sosyal değerleriyle dalga geçen, her türlü illegaliteyi adeta topluma sevdirme gayretindeki filmlere, dizilere, programlara ses çıkarmıyor. Bu yayınları yapan medya patronları ile iyi geçinmek istiyor.
Ekonomik kriz bahanesiyle koalisyonun dağıtıldığı 2001 yılında 91 bin 994 aile dağılırken her şeyin gülistan olarak açıklandığı 2014 yılında ise 130 bin 913 aile dağıldı. 15 yılda 1 milyon 100 binden fazla aile bitti. Gençlerimiz neden yuva kuramıyor? Mutluluk bu ülkeden neden firar etti?
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, "Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum" açıklamasına rağmen bu ülkede 2002 yılında 33 bin kürtaj yapılırken bu sayı her geçen yıl armış ve 2012 yılında 78 bin 961 olmuştur. (Sağlık Bakanı'nın açıklamaları) ve bu sayı her yıl daha da artmaktadır.
Madem kürtaj bir cinayettir! İktidar sahipleri bu cinayetleri önlemek için ne gibi önlemler almaktadırlar? Yasaklamak bir önlem midir?
Saray ve hükümetin en hassas (!) oldukları konu sigara. Saray tuvaletinde sigara içen muhtara disiplin cezası kesildi. Ama Sağlık Bakanı açıkladı ki, sigara kullananlar oranında ciddi bir artış var. % 30'lara dayanmış. Yani her üç kişiden biri sigara içiyor ve bunların çoğu 12 ile 35 yaş arası insanlar. Bu milleti kim tiryaki yaptı?
Aklımdayken sorayım; Alkol mü, uyuşturucu mu, sigara mı? Bunların içerisinden en az tehlikeli olanı sigara. Ama hükümet alkol ve uyuşturucuyu hiç gündem etmiyor. Neden?
Ülkemiz dün uyuşturucunun geçiş güzergahı iken bugün satış üssü haline gelmiş. Tekirdağ'da 2 olan rakı fabrikası 18'e çıkmış.
Birileri bana bu tabloyu ve ortada oynanan oyunu anlatsın. Anlamıyorum. Ne oldu bu millete? Ne yapıldı bu millete? Bu millet bu hale nasıl geldi?
Şunu yasaklıyorum, buna karşıyım, şu cinayettir, bu hakarettir, o haindir vs. söylemlerle toplum düzelir mi?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024