2012 miladi yılının cümlemize hayırlar getirmesini temenni ederim. Yaşadığımız çağın teknoloji ve bilgisayar çağı olduğundan mıdır, kıyametin yaklaştığından mıdır bilinmez ama çok hızlı bir değişim yaşandığı gözlemlenmektedir. Gelişen olayların hızına zaten ayak uydurmak imkânı kalmamaktadır.İster farkında olalım, ister olmayalım, geçen zamanı zaten durdurmak kimsenin elinde değildir. Kişiye düşen görev; bulunduğu zamanı iyi değerlendirmektir. Ama maalesef insanların bulunduğu zamanı değerlendirmekten çok gelecek hakkında plan ve proje kurmak konusunda daha maharetli olduğu bilinmektedir. Burada da insanların kendi nefislerinin tuzağına düştüklerini hatırlatmak isteriz. Neden mi?Büyüklerin "geçen zaman geçmiştir, gelecek zamana kimsenin garantisi yoktur, asıl olan içinde bulunduğunuz zamandır." Sözü, bizlere gereken uyarıyı yapmıştır. Bu uyarıya rağmen bulunduğu zamanı bırakıp da gelecek hakkında hesap yapanların öndeki yakın hedefi terk edip, daha uzak hedefe yönlenmesi kişinin kendi nefsinin tuzağıdır. Hâlbuki akıl sahibine düşen görev, içinde bulunduğu zamanı değerlendirmektir. Biz burada gelecek hakkında plan ve proje üretmeyin, hayaller beslemeyin demiyoruz. Bizim demek istediğimiz; içinde bulunduğunuz zamanı iyi değerlendirirken; geçmişten ders alın, geleceğe ait planlar kurun, öylece umutlar besleyin! Çünkü içinde bulunduğunuz zamanı değerlendirmezseniz hem geçmişten ders almamış, hem de geleceğe ait sağlıklı ve doğru bir plan kuramamış olursunuz. Bizim üzerinde durmak istediğimiz budur, değerli dostlar!Tekrar başa dönersek; yeni bir miladi yıl başlangıcı yaşadık. Sevaplarıyla, günahlarıyla, hatalarıyla, güzellikleriyle; acılı, tatlılı günler yaşadık. Kimine göre kısa, kimine göre uzun bir yılı geride bıraktık. Rabbim ömür verirse daha nice günler, nice yıllar yaşayacağız. Yaşadığımız sosyal hayatı daha verimli yaşamak, daha faydalı işler yapmak istiyorsak, bazı şeyleri daha dikkatli yapmak zorundayız. Geliniz bu andan itibaren farklı bir şeyler yapalım, eğer daha önce böyle bir davranış sergilemedikse?Herkes hayatına yeni bir sayfa açsın. Bu sayfada geçmişin acıları, sıkıntıları; neşe ve mutlulukları, dipnot olarak bulunsun. Geçmişten mutlaka dersler çıkartılsın. Gerçekçi ve uygulanabilir planlar, projeler yapılsın. Açtığınız bu sayfa sürekli gözünüzün önünde olsun. O sayfalardaki bilgiler her zaman rehberiniz olsun. Sizi yaratan Rabbinizle alakalı bölümler olsun sayfanızda. Sorular olsun hep karşınızda; ben bugün Allah için ne yaptım diye sorun sık sık kendi kendinize. İkinci şahıslarla ilişkileriniz ne âlemde?Komşularınızla, dostlarınızla ilişkileriniz nasıl?İbadetlerle aranız nasıl?Günlük kılmanız gereken beş vakit namazlarınızın kaçını zamanında ve tadında kıldınız? Kaç an Rabbinizi hatırladınız ve andınız?Bu ve benzeri soruları çoğaltmak mümkündür. Önemli olan herkesin ama herkesin böyle bir hayat sayfası olsun. Hayalinde de olsa?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gerçekleri öğrenmekten korkmayın! / 03.05.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024