Yerel seçim mi beni seçin mi?

31 Mart 2024 yerel seçimlerine 2 aydan az bir zaman kaldı.

Her seçim olduğu gibi bu seçimler öncesinde de yaşanan ve basına yansıyan manzaralar hep aynı.

İktidar ve muhalefet partileri cephesinde yaşanan gelişmelerin tam özeti şu:

"Sn. Genel Başkanım, o adayı değil, beni aday gösterin.

Ben size sadakatte asla kusur etmem.

Siz ne salık verir veya ferman buyurursanız, ben deniz aciz kulunuz, onu anında ve derhal yerine getiririm.

Lütfen beni aday gösterin.

Ben sizin iki dediğiniz asla bir etmem.

Diğer adayın halkta hiçbir karşılığı yoktur. Hatta halk ondan nefret bile ediyor."

Bu aktardıklarımın benim yorumum olduğunu düşünenler varsa, boşa günahımı alıyorlar.

Belediye başkan adayı olmak için, aynı siyasi görüşten olmalarına rağmen birbirlerinin arkasından söylemedik söz, atmadık iftira bırakmayan ve hayal ettikleri koltukları adeta tanrı kabul eden bu tip insanların topluma vereceği hiçbir şey olamaz!

Özellikle de bu yerel seçimlerde AK Parti, CHP ve İYİ Parti'li adayların birbirlerini yemek ve yok etmek üzere ürettikleri politikaları görünce, vallahi midem kaldırmadı.

Diyelim ki yerin dibine soktuğun aday değil de sen belediye başkan adayı oldun veya daha da ileri gidelim ve seni belediye başkanı olarak ilan edelim.

Ne yapacaksın geldiğinde?

Ne gibi projelerin var?

Zaten daha önceden de başkan olan kişi senin partindendi.

Onun yapamadığı neyi başaracaksın?

Yoksa sen belediyenin kaynaklarını daha iyi cukka etmek için yalamadık el bırakmıyorsun?

Gerçekten de millet ve memleket diye bir derdiniz var mı?

Şayet varsa, bugüne kadar belediyeleri senin mensubu olduğun partinin başkanları yönetmedi mi?

Bakın bakalım İstanbul'un imarına.

Bir de Avrupa kentlerinden herhangi birine bakın.

Ne hale getirdiniz bu ülkeyi.

Yetmedi mi bütün şehirleri hiç ettiğiniz?

Yetmedi mi arsızca yediğiniz ve yedirdiğiniz?

Sizin bu ülkeye ve kentlere verebileceğiniz zarardan başka hiçbir şey olamaz!

Milletimiz bu yerel seçimlerde, arsızlık yapmayan ve aday olmak için kendi partisinden olan arkadaşını bile yok etmek için pusuda beklemeyenlere değil, temiz ve dürüst isimlere yüklenecektir.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bu profile uyan en layık isimlerin başında gelmektedir.

O bakımdan Ankara'da bir sürpriz beklemek hayalden ibarettir.

Mansur Yavaş ismi, şimdiden başkanlığı garantilemiş, şimdiye kadar ise Ankara'ya gelmiş geçmiş en dürüst ve karakterli bir şahsiyettir.

Bu ülkeye ve kentlere en mükemmel hizmeti getirecek olan kadrolar, adları ve ruhları kirlenmemiş, bagajında nokta kadar bir lekesi olmayan kahramanlardır.

Mesela Bağımsız Türkiye Partisi'nin aday profillerine bir göz attım ve şunu gördüm; bu isimlerin tamamının tertemiz isimler olduğunu ve gerçekten de işin ehli insanların tercih edildiğini gördüm.

Aynı özelliklere sahip olan diğer parti adayları da mevcut.

Burada en küçük bir angajmanlık kuralı veya parti taassubuna dair tek bir satır yazı yazmam, asla mümkün değildir.

Gerçek ne ise, Yeni Mesaj'da o yazılır.

Burada hiçbir yazarın kalemi satılık değildir!

Çünkü bu gazetenin gerçek patronu, diğerlerinde olduğu gibi baronlar falan değil, büyük Türk milletidir.

Bu da böyle biline.