Bu mescidin kubbesi öyle yüksek, çapı öylesine büyük ki, bu çapta bir kubbeyi bugüne kadar hiçbir mimar çizemedi ve hiçbir usta yapamadı.
Bu mescidin öyle ihtişamlı, öyle görkemli kandilleri var, öylesine müthiş aydınlatıcıları var ki enerjileri kainat durdukça yanacaklar.
"Gökleri yedi kat üzerine yaratan O'dur. Rahman'ın bu yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın. Gözünü bir çevir bak, bir çatlak görebilir misin?"
"Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer."
"And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık."(Mülk:3-5)
Bütün bir yeryüzü mescid… Bu mescidde namaz, naz ve niyaz hiç kimsenin iznine tabi değil, dilediğin zaman, dilediğin zeminde ve dilediğin kadar, gönlünce, gönülden ve gönlünde yatan için dua serbest.
İster kısık sesle, isterse gür ve yüksek sesle, hatta sesini Davut Peygambere benzetmeye çalışarak…
Sen farkında olmadan kim bilir belki de, kuşlar dahi, dağlar dahi Davut Peygamberin zikrine eşlik ettikleri gibi sana da eşlik ederler, ya da sen onlarınkine.
"Onlar ne derlerse desinler sen sabret ve güçlü kuvvetli bir kulumuz olan Davud'u hatırla. Çünkü o daima Allah'a yönelirdi."
"Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi."(S'ad:17-19)
"Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah'ın yüceliğini terennüm edin." dedik."(Sebe:10)
"Baksana göklerde olan, yerde olan herkes, kanatlarını çarparak uçan dizi dizi kuşlar, hep Allah'ı tesbih ederler. Onlardan her biri kendi duasını ve tesbihini pek iyi bellemiştir. Allah onların yaptıklarını hakkıyla bilir."(Nur:41)
"Üstlerinde kuşların saf saf dizilip kanatlarını açıp yumarak dolaşmalarını hiç görmüyorlar mı? Onları havada Rahman'dan başka tutan yoktur. O elbette her şeyi görür."(Mülk:19)
Yeryüzü mescidine buyurun.
Herkes kendi lisanı ile, lisan-ı haliyle, gönlüne göre, gönlünden geldiği gibi, gönlüne gelenleri terennüm ederek Yüce Yaratıcıya yalvarır, yakarır ve önden giden sevdikleri için sınırsız dualar edebilir bu mescidde.
Karışmak, sormak, sorgulamak kimin haddine?..
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024