Kuzey Afrika ülkelerinden Tunus, Mısır ve Libya ile başlayan daha sonra Arap yarım adasına sıçrayan ateş bölgeyi kasıp kavurmaktadır. Özellikle Suriye'deki gelişmeler Kilis olarak bizi yakından ilgilendirmektedir. Geçenlerde Adana'dan Kilis'e gelirken Gaziantep güzergâhını kullandım, gece saat 01 00 civarları idi Zeytinli köyünden Kilis'e döndüğümde yoldaki trafik yoğunluğu dikkatimi çekti, araçlara baktım 4x4 Amerikan malı cipleri gördüm.Dün bir dostumun yanında sohbet ederken bana bir hafta önce ABD'nin Ankara büyük elçisinin öncü pınar sınır kapısını ziyaret ettiğini söyleyince gece saat 01 deki ciplerin trafik yoğunluğunun anlamı ortaya çıkmaya başladı. Suriye'deki gelişmeler ABD tarafından sert eleştiriler yapılırken acaba yakında Suriye'ye olası bir müdahalenin ön araştırması mı yapılıyor. Ben bunun olacağını 2005 yılında Kilis postasındaki yazımda gündeme getirmiştim şimdi sizlere o yazıyı aynen aktarıyorum:
"KİLİS BOP'UN BİR PARÇASI MI?Bilindiği gibi şu andaki ABD Dışişleri Bakanı Condalize Rice ABD hükümet sözcüsü iken Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) açıklarken, içerisinde Türkiye'nin de bulunduğu 22 İslam ülkesinin haritasını ve yönetimini değiştirerek bu ülkelere, "İnsan hakları ve demokrasi" getireceklerini söyledi. Afganistan'a insan hakları bombaları, Irak'a demokrasi füzeleri düşmeye başladığından bu yana, Afganistan'da ve Irak'ta; can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti, din ve vicdan emniyeti kalmadı. Sadece Irak'ta bugüne kadar 100 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. 50 bin kadının coniler tarafından namusu kirletildi. ABD sürekli olarak BOP dâhilinde İran ve Suriye'ye tehditler savurmaktadır. İran'ı elinde nükleer silah bulundurmakla, Suriye'yi de terörist faaliyetlerle suçlamaktadır. Suriye'ye gönderdiği tehditlerde zaman zaman aracı kullanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde ABD'yi ziyaret eden Sayın Başbakan R. Tayip Erdoğan, Washington'dan Suriye'ye, "Yönetim şeklinizi değiştirin, demokrasiye geçin yoksa sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız.Küreselleşmenin önüne geçemezsiniz" gibi ifadelerle Suriye Devlet Başkanına ikazlarda bulunmuştur. Anlaşılan odur ki, ABD Suriye'ye müdahale etmek için bahane arıyor. Bu durumda Erdoğan, BOP kapsamında önemli bir misyon yüklenmiş durumda. Erdoğan'da da ABD'ye yaptığı son resmi ziyaretinde bu misyonun gereğini yerine getireceğini söylemiştir. Okuyucularımız bu anlatılanların Kilis'le alakası var mı diyebilirler? Alakası var. 2004 yılında Gaziantep Havaalanı genişletilerek büyük kargo ve nakliye uçaklarının inip kalkabilecekleri bir konuma getirildi. Bu arada hava alanıyla Kilis Öncüpınar arasındaki karayolu da jet hızıyla yeniden yapıldı. Geçenlerde işim gereği Gaziantep'e yaptığım seyahatte yolun daha da genişletilerek gidişli gelişli yapılıyor olduğunu gördüm. Kilis Çevre yolundaki hummalı çalışma biraz tuhafıma gitti. Ben işim gereği Türkiye'nin değişik yerlerine seyahatte bulunurum. Kilis-Gaziantep arasındaki trafik yoğunluğunu en az 5'e katlayan karayollarını biliyoruz. Mesela Antakya-Kömürler arası veya Kahramanmaraş-Malatya karayolu gibi . Bazı yollara yama dahi yapılamazken Gaziantep Havaalanı yolu ile Kilis Karayoluna neden çiftli yol yapılıyor? Eğer amaç Gaziantep-Kilis arası olsaydı, Zeytinli Köyünden sonra havaalanı yolu yerine Gaziantep yolunun da iyileştirilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Acaba tüm bu çalışmalar, ileride ABD'nin Suriye'ye olası askeri bir müdahalenin lojistik ayağını mı oluşturuyor? Havaalanına inecek büyük nakliye uçakların taşıdığı malzemelerin karayolundan Suriye'ye rahat gitmelerini sağlamak için mi yapılıyor? Mantık ilminde iki türlü akıl yürütme metodu vardır. Birincisi tümden gelim, ikincisi tüme varım yolu. Ben her ikisini de kullandığında yukarıdaki manzara ortaya çıkıyor. Her şey ortada... Yeter ki parçaları bir araya getirelim. Benim ki, sadece bir fikir jimnastiği umarım yanılıyorum." (Kilis postası 2005)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012