logo
29 MART 2024

Yine yeni sistem

25.05.2019 00:00:00
Takip etmişsinizdir. Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığı sayın bakanın ağzından üzerinde çalışılan yeni eğitim sistemini açıkladı. İstatistikler gösteriyor ki eğitim sistemimizde revizyon şart. Çünkü veriler gösteriyor ki gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok gerilerdeyiz. Gerek uyguladığımız sistem gerekse müfredat ve ders işleme teknikleri ve gerekse eğitime ayırdığımız bütçede dünya sıralamasında sonlara yakınız maalesef. Artık gerçekten disiplinler üstü bir yaklaşımla modern çağın gereklerine uygun bir sisteme ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu değişiklik aslında haklı ancak üzerinde biraz konuşmak lazım. Bunu laf olsun, eleştiri olsun diye de yapmamak lazım. 
Ancak hem bakanımızın ifadelerinde hem de paylaşılan dokümanlarda muğlak ifadeler var. Zamanla açığa kavuşmasını dileriz. Örneğin en çok gündem olan seçmeli ders konusu. Deniyor ki matematik, fen bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere üç ana bölüm ders olacak ve her öğrenci bu alanlardan en az bir ders seçmek zorunda olacak. Bakınız 'birer' dese anlarız ama 'bir' demek sosyal bilimlerden seçerseniz, matematik seçmeyebilirsiniz demek olur ki matematik bilmeyen insan analitik düşünemeyen, sebep sonuç ilişkisi kuramayan, sorgulamayan insan olur ki sosyal bilimler de okusanız, fen bilimleri de hatta sıradan sade vatandaş da olsanız bu yetiye ihtiyacınız vardır. Örneğin sosyal bilimlerden coğrafya ya da sosyoloji gibi dersleri seçen öğrencinin tarih okumayacağı anlamına gelir bu durum aynı zamanda ki tarihini bilmeyen bir gencin vatanına milletine aidiyet duygusunu nasıl geliştireceksiniz? Ülkesine yararlı, milletine hizmet eden bir vatandaş olmasını nasıl sağlayacaksınız? Üstelik de bizim gibi üzerinde sürekli hesaplar yapılan bir coğrafyada yaşarken nasıl farkındalık yaratacak, nasıl bilinçli yöneticiler, siyasetçiler, bürokratlar yetiştireceksiniz? Bu olayın bir boyutu iken diyelim ki her öğrenci gerçekten ilgi alakasına göre dersler seçti sınıfın 5 kişisi bir ders, 10 kişisi başka ders, diğerleri başka başka dersler seçtiler. Okul binaları fiziken bu farklılığı nasıl kaldıracak? Bu kadar sınıf çoğu okulda olmayacak. Dolayısıyla okul idaresi mevcut şartlara göre kendileri -şu anda da olduğu gibi- birkaç ders belirleyip onları verecekler öğrencilere. Dolayısıyla amaç hasıl olamayacak. Ayrıca bu kadar farklı dersler görülürken üniversite sınavı gerçeğine bu durumun nasıl bir etkisi olacak? Öğrencilere aldıkları derslere göre farklı sorular mı sorulacak? Zorluk derecesi adil bir şekilde nasıl ayarlanacak? Sınav sistemini kaldırmadan bu sistemin uygulanması zor. Üniversite sınavı kaldırılabilecek mi?
Öğretmenlerin yoğun bir eğitimden geçirileceği söyleniyor. Elbette bu gerekli olacaktır ancak özellikle büyük şehirlerde okulların kadrolarının neredeyse %30-40'a yakını ücretli öğretmen. Bir kısmı başka meslek gruplarından, öğretmen bile değil. Üstelik ciddi bir sirkülasyon var, biri gidiyor, biri geliyor. Kadrolu öğretmenleri eğitime alırsınız da ücretliler ne olacak? Onların gireceği derslerden nasıl verim alınacak? Dolayısıyla aslında öncelikli olarak atanamayan öğretmen sorunu çözülüp tüm öğretmenler kadrolu yapılmalı ki hepsini eğitime alıp, istediğimiz performansı alabilelim. Bu da milli eğitimin değil maliye bakanlığının konusu ve yıllardır çözülemiyor. Ekonominin gidişatının pek parlak olmadığı şu dönemde çözülebilmesi de olası görünmüyor. 
Bu sistemde amacın çocukları hayata hazırlamak, temel önbilgileri vermek olduğu söyleniyor. Ancak gidin okullara en temel tuvalet eğitimini bile veremediğimizi, en temel hijyen şartlarını bile sağlayamadığımızı görürsünüz. Tuvaletlerde sabun yoktur. Çocuğa tuvaletten çıktığında elini sabunlama imkanı bile sağlayamıyoruz. Okullarda temizlik elemanı kadrosu yok. Sınıflar süpürülmez, çöpler günlerce birikir. Okul idaresi bunu kendi imkanlarıyla sağlamak zorunda ama geliri yok, kayıtlarda bağış toplamak da yasak. Sosyal etkinliklere zaman yaratılacağı söyleniyor. Çok güzel ama okullarda spor salonu var mı? Müzik odası, drama ya da satranç odası var mı? Yaparak yaşayarak öğrenme modelinin uygulanacağı söyleniyor. Okullarda fizik, kimya laboratuvarları var mı ya da yeterli mi ki çocuk deney yapsın da öğrensin? Haydi yapalım dediğinizde ne kadar bütçe ayırabileceksiniz? 
Kağıt üzerinde en mükemmel sistemi yazabilirsiniz ama ne kadar uygulanabilir olduğudur önemli olan. Keşke çok başka bir yerden başlansaydı böyle köklü bir değişikliğe. Önce olması hedeflenen bir Türk genci modeli ortaya konsaydı da sonra biz bu genci nasıl yetiştirebiliriz diye bakılsaydı. Prof. Haydar Baş bu ihtiyacı yıllardır ifade eder. Bu tanım akademik olarak ortaya konmadığı içindir ki ha bire bir şeyleri değiştirip daha da kötüye gidiyoruz. Dindar nesil dendi durdu. Din derslerinin haftalık ders saati arttırıldı, okullara seçmeli Kuran-ı kerim, Siyer gibi dersler konuldu, her mahalleye İmam Hatip açıldı ama gençlerimizin %23'ünün deist olması gibi bir durum çıktı ortaya. Öyleyse bir yerlerde ciddi bir yanlış var. 
Aslında bu genç tanımını yaptıktan sonra o gence geleceğe güvenle bakma, insani yaşam şartlarını sağlama, istihdam garantisi gibi imkanları da sunmak gerekiyor ki o eğitim sisteminin bir anlamı olsun. Bu da genel bir bakış açısı ile ve ekonomik refah ile olur. Siz okullarınızdaki fiziki şartları da öğretmen atamalarını da ekonominizi düzeltirseniz sağlarsınız. Gencinize sınavsız üniversite hakkını, iş imkanlarını, bulduğu işte tatminkar ücreti, mutlu yaşayabileceği, adil bir şekilde yönetileceği, hukuka güvenebileceği bir ortamı sağlarsanız o genç ülkesine ait hisseder kendini ve burada kalıp bu ülkeye katma değer sağlamak, hizmet etmek ister. Aksi takdirde yurt dışına kaçmanın yollarını arar.
MEM'deki tam istihdam, 5000 TL asgari ücret, vatandaşlık maaşı, sınavsız üniversite gibi başlıklar tam da gençler geleceğe güvenle baksınlar diyedir. İşte bütün bunları sağlamak da ancak Milli Ekonomi Modeli ile ve sosyal devlet projeleri ile mümkündür. Gerisi lâf ü güzâftır...
 
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.