Körfeze köprü yapılmasına karar veriliyor. İhaleye çıkıyor ve 1,5 milyar dolara da (sadece köprü) iniyor. Hükümet, ihaleyi alan firmayı çok iyi tanıyor, ihaleyi alan firmada, hükümeti çok iyi tanıyor.
Köprüyü kime yaptırıyor? Japonlara.
Köprüden kimin araçları geçecek? Alman, Fransız, İtalyan, G. Kore? Yani tamamen yabancı araçlar. Çünkü yerli araç üretememişsin.
Bu araçlar kimin benzinini, gazını kullanıyor? Irak, İran, S. Arabistan, Azerbaycan, Rusya. Neden? Çünkü ülkendeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını ısrarla inkâr ediyor, olanları da yabancılara işlet, diye veriyorsun.
Yüklenici firma 9 bankadan kredi çekerek bu işe girişiyor. Tabi bankalar sevinçten dört köşe. Hemen milyar dolarlık krediyi veriyorlar.
Bankalar para satarak para kazanıyor. Yüklenici firma açısından da risk veya zarar etme diye bir durum yok. Çünkü AKP, yüklenici firmaya gelir, kar garantisi vermiş.
Köprüden günde 40 bin araç geçmezse eksik tutarı bizzat hükümet ödeyecek. Hükümetin kaynağı ne? Sen, sen, sen...
Köprü bitti. Açılışı yapılacak. Ama Türkiye ağlıyor. Atatürk Havalimanında gerçekleşen canlı bomba saldırısında 54 vatandaşımızı kaybettik, yüzlerce yaralımız var.
Ama kime ne! Cumhurbaşkanı, hükümet ve halk coşmuş bir kere. Aman Allah'ım! Ne şaşaa, ne gösteri, ne açılış! Yöneticiler, köprüyü biz yaptık, diyor. Halk evet, siz yaptınız, diyor.
Bir hafta köprüde trafik yoğunluğu yaşandı. Neden? Bedavaydı. Şimdi açıklanıyor ki, günde 13 bin araç geçiyormuş. Bakan, 13 değil 17 bin araç geçiyor, diye düzeltiyor.
Geçmeyen 23 bin aracın parasını yüklenici firmaya kim ödüyor? Sen, sen, sen. Madem memnunsuz! Geçiş fiyatı daha fazla olmalı.
* * *
İstanbul'un 3. Köprüsü
İstanbul'a 3. Köprü ihalesi yapılıyor. 14 yıllık ihale mantığında olduğu gibi hükümet, yüklenici firmayı çok iyi tanıyor, yüklenici firmada, hükümeti çok iyi tanıyor.
Osman Gazi ve diğer her ihalede olduğu gibi köprüyü planlayan, yapanlar yabancı. Üstünden geçecek araçlarda, onların tükettiği yakıtta yabancı.
İhaleyi alan firmanın cebinden yine 5 kuruş çıkmıyor. Gidiyor bankalardan kredi alıyor. Bankalar neden kredi veriyor? Çünkü hükümet, yine seni kefil yaptı? Eğer günde 135 bin araç geçmezse aradaki tutarı senden tahsil edecekler.
Ve açılış! Cizre'de bombalı saldırıda 11 polisimiz şehit edilmiş. Bedenleri parçalanmış. Kimlikleri bile tespit edilemiyor.
Ama açılış var. Reklamlar o biçim. Vatandaşta havaya girmiş. Şehitmiş, TSK, Suriye bataklığına girmişmiş, terörmüş vs. geç hepsini. Köprü açılıyor ya! Gerisi tamam.
Artı 4 gün bedava geçin, müjdesini de almış vatandaş. Ertesi gün genç, yaşlı köprüde. Foto çektiriyor, halay çekiyor, kahvaltı yapıyor. Çok etkileyici manzara!
Bundan dolayı diyorum ki! Vatandaş bu köprülerden çok zevk aldı. Zevkini katlamak için ücreti daha fazla yap ki, zevkten üçgen, dörtgen olsun?
* * *
Bu yol ve köprüleri kim yaptırdı?
John Perkins, "Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" adlı kitabında anlatıyor;
"Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız.
Sonra onlara arabalarımızı satarız.
Sonra bankalarını satın alırız.
O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız.
Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle.
* * *
(O ülkede) Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havaalanları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton.
Bizim şirketlerimiz kazanır. O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz.
Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. Plan böyle işler.
Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; "Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletler de bizim için oy verin!
Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın..."
Türkiye'ye bakın! Baktınız mı? Köprü, yol, hastane, stat yaptık, diyenleri hala alkışlıyor musunuz?
Köprüyü kime yaptırıyor? Japonlara.
Köprüden kimin araçları geçecek? Alman, Fransız, İtalyan, G. Kore? Yani tamamen yabancı araçlar. Çünkü yerli araç üretememişsin.
Bu araçlar kimin benzinini, gazını kullanıyor? Irak, İran, S. Arabistan, Azerbaycan, Rusya. Neden? Çünkü ülkendeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını ısrarla inkâr ediyor, olanları da yabancılara işlet, diye veriyorsun.
Yüklenici firma 9 bankadan kredi çekerek bu işe girişiyor. Tabi bankalar sevinçten dört köşe. Hemen milyar dolarlık krediyi veriyorlar.
Bankalar para satarak para kazanıyor. Yüklenici firma açısından da risk veya zarar etme diye bir durum yok. Çünkü AKP, yüklenici firmaya gelir, kar garantisi vermiş.
Köprüden günde 40 bin araç geçmezse eksik tutarı bizzat hükümet ödeyecek. Hükümetin kaynağı ne? Sen, sen, sen...
Köprü bitti. Açılışı yapılacak. Ama Türkiye ağlıyor. Atatürk Havalimanında gerçekleşen canlı bomba saldırısında 54 vatandaşımızı kaybettik, yüzlerce yaralımız var.
Ama kime ne! Cumhurbaşkanı, hükümet ve halk coşmuş bir kere. Aman Allah'ım! Ne şaşaa, ne gösteri, ne açılış! Yöneticiler, köprüyü biz yaptık, diyor. Halk evet, siz yaptınız, diyor.
Bir hafta köprüde trafik yoğunluğu yaşandı. Neden? Bedavaydı. Şimdi açıklanıyor ki, günde 13 bin araç geçiyormuş. Bakan, 13 değil 17 bin araç geçiyor, diye düzeltiyor.
Geçmeyen 23 bin aracın parasını yüklenici firmaya kim ödüyor? Sen, sen, sen. Madem memnunsuz! Geçiş fiyatı daha fazla olmalı.
* * *
İstanbul'un 3. Köprüsü
İstanbul'a 3. Köprü ihalesi yapılıyor. 14 yıllık ihale mantığında olduğu gibi hükümet, yüklenici firmayı çok iyi tanıyor, yüklenici firmada, hükümeti çok iyi tanıyor.
Osman Gazi ve diğer her ihalede olduğu gibi köprüyü planlayan, yapanlar yabancı. Üstünden geçecek araçlarda, onların tükettiği yakıtta yabancı.
İhaleyi alan firmanın cebinden yine 5 kuruş çıkmıyor. Gidiyor bankalardan kredi alıyor. Bankalar neden kredi veriyor? Çünkü hükümet, yine seni kefil yaptı? Eğer günde 135 bin araç geçmezse aradaki tutarı senden tahsil edecekler.
Ve açılış! Cizre'de bombalı saldırıda 11 polisimiz şehit edilmiş. Bedenleri parçalanmış. Kimlikleri bile tespit edilemiyor.
Ama açılış var. Reklamlar o biçim. Vatandaşta havaya girmiş. Şehitmiş, TSK, Suriye bataklığına girmişmiş, terörmüş vs. geç hepsini. Köprü açılıyor ya! Gerisi tamam.
Artı 4 gün bedava geçin, müjdesini de almış vatandaş. Ertesi gün genç, yaşlı köprüde. Foto çektiriyor, halay çekiyor, kahvaltı yapıyor. Çok etkileyici manzara!
Bundan dolayı diyorum ki! Vatandaş bu köprülerden çok zevk aldı. Zevkini katlamak için ücreti daha fazla yap ki, zevkten üçgen, dörtgen olsun?
* * *
Bu yol ve köprüleri kim yaptırdı?
John Perkins, "Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" adlı kitabında anlatıyor;
"Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız.
Sonra onlara arabalarımızı satarız.
Sonra bankalarını satın alırız.
O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız.
Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle.
* * *
(O ülkede) Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havaalanları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton.
Bizim şirketlerimiz kazanır. O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz.
Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. Plan böyle işler.
Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; "Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Milletler de bizim için oy verin!
Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın..."
Türkiye'ye bakın! Baktınız mı? Köprü, yol, hastane, stat yaptık, diyenleri hala alkışlıyor musunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025