Yürekler harman yeri maşaallah.
Dünya yansa bir bağ otu yanmayacak kadar umursamaz ve vurdumduymazlarımız her gün artıyor.
Kul hakkından korkanlarımız azdan da az.
"Mazlumun ahı indirir şahı" cümlesi sadece çerçevelik hoş bir cümle olarak dolaşıp duruyor dillerde.
"Mazlumun ahından/duasından sakının onunla Allah arasında perde yoktur" şeklindeki Peygamber ikazını sadece söz sırası geldiğinde birbirimize aktarıyoruz.
"Şu taraftan mazlumların iniltisi geliyor, dönüp bir bakalım" teklifinize "dünyayı sen mi kurtaracaksın?" cevabı geliyor.
Haksızlıklar, yanlışlıklar, yolsuzluklar ve ihmaller araştırılsın, soruşturulsun önerileri "şimdi sırası değil, daha önemli işlerimiz var" şeklindeki gerekçelerle reddediliyor.
Bu huy nerden bulaştı bu milletin çocuklarına?
Şairin; "Güneşe atsan da yanmaz yürekler/Bir kibrit bir orman yakar başıboş" dediği manzara hemen her yerde karşımıza çıkıyor.
Camide, kürsüde, minberde hocalarımızdan sıkça dinleriz, özel sohbetlerimizde sıkça dillendiririz Hud Suresinin ilgili ayetini ve Peygamberimizin bu husustaki hassasiyetini ve ürpertisini.
"Hud suresi beni ihtiyarlattı" buyuran Evrenin Efendisi Peygamberimiz, söz konusu surenin 112. ayetine dikkatleri çekmiştir:
"O halde sen, emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Seninle birlikte tevbe edenler de... Sakın aşırılık edip azmayın! O, yapmakta olduklarınızı görüyor." (Hud: 112).
Bu ayeti okuyup ürperen ve "emrolunduğu gibi dosdoğru olamama" endişesinden ihtiyarlayan Son Peygamberin ümmeti olan bizler maşaallah gayet rahatız.
Buradaki emir sadece Peygambere mi?
Hayır.
Son Peygambere inandığını iddia eden ve onunla beraber tevbe eden bütün Müslümanları kapsıyor.
Yürekler harman yeri maşaallah, ayetin yarısını okuyoruz, Peygamberimizin "Hud suresi beni ihtiyarlattı" şeklindeki beyanını anlatıyoruz da ürperme, ihtiyarlama sırasını bir türlü kendimize getirmiyor, getiremiyoruz.
"Dosdoğru ol" fermanı hayatımızda ne kadar yer tutuyor?
Aşımıza-işimize, gidişimize-gelişimize ve duruşumuza ne kadar yansıyor?
Bu ilahi emri yerine getirememe endişesi bizi ne zaman ürpertecek ve ne zaman ihtiyarlatacak?
"Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emrinin muhatapları Peygamber ve beraberindekiler olduğu halde, peygamberi ihtiyarlatıyor ama biz ümmetinde hiçbir kıpırdanma yok.
Dünyalar yansa bir bağ otu yanmayacak genişlikteki yürekler yayılıyor günden güne.
"İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikrine ve inen Kur'ân'a karşı saygı duyup yumuşasın ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle, kalpleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar." (Hadid: 16).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024