Her ne kadar bu anlaşmayı Amerika ve İsrail planlamış ve duyurmuş gibi olsalar da, bu konunun ana aktörü Trump'ın damadı Kushner.
Malum, hem Trump'ın hem de Netenyahu'nun başı su sıralar epeyce dertte. Trump siyasi rakiplerini kanunsuz olarak elemeye çalışırken yakalanıp, azille yargılanıyor. Netenyahu'yu da hiç sormayın, hem rüşvetle başı dertte, hem de mahkemeleri etkileyerek siyasi rakiplerini, 2 Mart'a kadar içerde tutturma derdinde. 2 Mart'ta seçimler var, bu sefer işi hiç kolay değil, hem de daha yeni mecliste 2 kere güven oyu alamadı. Tam da bu süreçte damat yetişti.
Aslında bu bir anlaşmadan ziyade, 50 milyar dolar gibi bir rüşvetle, savaşmadan zaten işgal altında olan Filistin topraklarının aleni olarak ilhakı anlamına geliyordu.
Amerika için 50 milyar dolar, tabii ki bir miktar kağıdın boyanmasından başka bir anlam taşımıyordu.
Bu arada da bölgede neredeyse yalnız kalmış olan Filistin, zaten sözde destek veren Arap ülkelerinin de desteğini kaybetmişti. Sadece bölgedeki Hamas ve İran tarafından destekleniyordu. Zaten, Amerika'nın bilindiği üzere bölgedeki koşulsuz destekçileri her zaman Sünni Araplar değil miydi?
Geçtiğimiz günlerde,Donald Trump ile Binyamin Netenyahu 'Yüzyılın anlaşması' adlı tek taraflı bir plan açıkladılar.
Bu anlaşma Filistin'in reddini garanti ediyor. Bu sözde anlaşmaya göre, Kudüs bölünmeden İsrail'in başkenti olacak. Filistinlilerin Batı Şeria'nın %30'luk bir kısmını vermelerini takiben, onlara vaad edilen ise büyükçe bir çöl. Bu planın işlemesi karşılığında da Filistinlilere 50 milyar dolarlık bir rüşvet verileceğini Trump'un damadı Kushner tarafından iletildi. Kudüs'ü tamamen İsrail'e bırakırken, Batı Şeria'daki Filistinlileri de tamamen işgalci olarak görüyor. Bu sözde anlaşma, tek taraf olan, meşru Filistin hükümetinin hiçbir görüşü alınmadan ortaya sunuluyor. Otoriteler, bu durumu uluslararası anlaşmalara aykırı ve suç olarak nitelendiriyorlar. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda uzlaşma ve zaman aşımı olmayacağını belirterek,kararı bir skandal olarak nitelendiriyorlar. Bunun bir işgal olduğunu, işgalciyi de asla meşru aktör görmemek konusunda hem fikirler.
İsrail'de ise bu durum sevinç gösterileri ile karşılandı. İsrail'le Filistin arasındaki barış görüşmeleri 2014 yılında çökmüştü.
İsrail'de yayınlanan Haaretz Gazetesi, manşetten verdiği haberde "Trump, Filistinlilere gerçekten bir devlet önermedi" diye duyurdu.
Almanya'da yayın yapan Süddeutsche Zeitung gazetesi, Müzakerelerin uzunca bir süre kapanacağını savunurken, Rusya'dan yayın yapan Newsru.com gazetesi, talepleri karşılandığı takdirde bu anlaşmaya Rusya'nın 2. sponsor olabileceklerini bildiriyordu.
Bu planla işgal edilen yerlerin, İsrail tarafından ilhakına başlanabilir. Yine gariptir ki bu plan, Beyaz Saray'da anlatılırken en hararetli alkışlayıcıları Arap büyükelçileri.
Putin'le görüşen Netanyahu, planın detaylarını kendisine anlattı. Halbuki daha 8 gün önce de beraber değiller miydiler? Bölge yeniden şekillenirken, Rusya'nın tavrı burada son derece önemli. Kim bilir belki de bu işgal ve ilhak projesiyle Rusya'nın da önü açılacak mıydı? Netanyahu'nun şu ifadeleri de, son derece önemli; 'İsrail ve Rusya tarihinde hiç olmadıkları kadar birbirine yakınlar.'
Plan ayrıca, Filistin'in askersiz ve silahsız bir devlet olmasını, Hamas'ın da faaliyetlerine tamamen son vermesini öngörüyor.
İsrail, Filistinlilerin sahip olduğu toprak miktarının iki katına çıkacağını ve ilk defa sözde de olsa bir Filistin devletinin kurulacağını söylerken, aslında bu olay tamamen çöle sürülmüş, korumasız ve korunmasız, çok kolay bir lokma haline getirilmiş, eli kolu bağlı bir Filistin anlamına geliyor.
Prof. Dr. Haydar Baş da 2017 yılında Yeni Mesaj gazetesinde yayınlanan köşe yazısında; "İslam dünyasının imanının ispatının Beni İsrail kavmine karşı durmaktan geçtiğini" söylerken, Mescid-i Aksa'nın Müslümanların başkenti olarak ilan edilmesini haykırmıyor muydu?
- Bozkırın gönül eri: Neşet Ertaş / 21.03.2021
- İtirazım var / 14.03.2021
- Sığır / 07.03.2021
- Çokomel, piskevit ve Jason Stetham / 28.02.2021
- Uğursuz Safiye(!) / 21.02.2021
- Minik Kuş’um / 14.02.2021
- 7 yıl askerlik, 7 yıl hapis, bizim Recep / 07.03.2020
- Keser döner sap döner / 26.02.2020
- Ağlatan mutluluk / 25.02.2020