Bir Recep geldi geçti şu yalan Dünya'dan...
Yine bir Konya seyahatimde tanıdım Recep başkanı. 2007 olması lazım. Bağımsız Türkiye Partisi Çumra İlçe teşkilatına bir program için yardım etmeye gitmiştim. Bir program organize edilecek, Çumralıların katılımını sağlamak için. Recep abi de BTP Çumra ilçe başkanı. Uzun boylu, karayanız, ağzında sarma tütünü, tam bir delikanlı. 50'li yaşlarında o sıralar. Her zamanki siyah çizgili takım elbisesiyle. Ben hep o elbisenin içinde gördüm kendisini. Her türden imkansızlıklara rağmen, dava adamlığı kimliğini gururla, vakurla taşıyan adam.
Henüz 20'li yaşlarında askere gittiğinde, içi içine sığmayan bir delikanlı. Asker ocağını Peygamber ocağı olarak görmesine rağmen, bir türlü askeri disipline uyamıyor. Kaç yıl askerlik yapsa dersiniz, tamı tamamına 7 yıl! Belki de bitirmek istemedi hiç askerliği. 7 yıl sonra artık bir şekilde tezkeresini alıyor. 27 yaşında.
Yaşamın her türlü yollarından geçiyor, Recep. Hani feleğin çemberinden geçmiş derler ya, hah işte o, bizim Recep. Tek suçu saf kalpli, insanları tanımıyor olmak. Recep abinin hayatında 7 rakamı önemli bir yer tutuyor. 7 yıl askerliğin üstüne, 7 yıl da hapishane hayatı başlıyor bizim Recep'in. Romanı yazılacak adam aslında. Hapisten çıkıyor, gidiyor babası Nuri Amca'nın yanına. Kendi ifadesiyle babası, Recep'in ele avuca sığmaz kişiliği karşısında bir kez bile kızmamış kendisine, hep dua edermiş onun için.
Nuri Amca da enteresan bir kişilik. Çumra'da ne onu tanımayan var, ne de sevmeyen. Sanayide tarım makineleri ustası. Ahalinin bir çok işini, ücretsiz yapıyor. Gariban köylü için tam bir halk kahramanı. Kim bilir, belli ki gönül ehli olsa gerek.
Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var.
Recep'in babasının duaları karşılıyor olsa gerek, Prof. Dr. Haydar Baş Hoca 2001 yılında partiyi kurduğunda, Recep kendi kendine ilk olarak gelip üye olanlardan. Kendi ağzından; "Meltem TV'de Haydar Baş Bey'i takip ediyor ve çok seviyordum. Ona ulaşmayı canı gönülden arzu ediyordum. Yine Meltem TV'den parti kurduğunu görünce, gelip üye olup, onun yarenlerine yarenlik edeyim istedim" diyor. Ölümüne kadar, artık Recep tam bir Bağımsız Türkiye sevdalısı oluyor, Çumra'da bağımsızlık ateşini o yakıyordu.
Vefatından 15 gün öce Akçaabat'ta karşılaştık kendisiyle. Her zamanki siyah çizgili takım elbisesi ve gülümseyen yüzüyle. O konuşmasını çok sevmese de, kalbiyle konuşan ender insanlardandı. Gittim sarıldık, hasbıhal ettim. "Hocamı görmeye, duasını almaya geldim" diyordu.
Bizim Recep, sevgilisine kavuştu geçtiğimiz günlerde. Bir sabah vakti, Hasan Öztürk Başkan'ın attığı mesajla öğrendim vefat ettiğini. Uzun zamandır hiç yazmak gelmiyordu içimden. At izinin it izine karıştığı, şehitlerin sanki her birinin kendi kucağımda şahadete eriyormuş gibi hissettiğim bu dönemde.
Bu bizim Recep'e bir veda yazısı olsun istedim, televizyondan görüp Haydar Baş beye sevdalanan, kara yağız delikanlıya. Adamdaki nasibe bak, millete anlatırsın anlatırsın, sana kendini tren gibi hissettirir. O babasının dualarıyla, kalbinin saflığı ve güzelliğiyle, üstadının dualarıyla Rabbine yürüyordu.
İmamın arkasında nasıl bilirdiniz diye sorulduğunda, "Çok iyi bilirdik, çok" denilecek adamdı.
Cenazesinde Prof. Dr. Haydar Baş, kendisini unutmamış, en üst katılımla definini sağlamış, kendisini dualarıyla yolcu etmiştir.
Ne Recep'ler var, köşesinde bağımsızlık meşalesini yakmak için bekleyen, kim bilir?
Görüşürüz, Recep abi.
- Bozkırın gönül eri: Neşet Ertaş / 21.03.2021
- İtirazım var / 14.03.2021
- Sığır / 07.03.2021
- Çokomel, piskevit ve Jason Stetham / 28.02.2021
- Uğursuz Safiye(!) / 21.02.2021
- Minik Kuş’um / 14.02.2021
- 7 yıl askerlik, 7 yıl hapis, bizim Recep / 07.03.2020
- Keser döner sap döner / 26.02.2020
- Ağlatan mutluluk / 25.02.2020