Hükümetin resmi, devletin de yarı resmi gazetesi görünümünde olan Zaman gazetesinin bir çok devlet kurumuna ücretsiz dağıtıldığını biliyoruz.Bir taraftan devlet kurumlarına dağıtılan gazete, bir taraftan da devlete hakaret eden, devletin altını oyan yazılar yayınlamaktadır. Sakalda oturup, bıyıkları yolmak gibi bir şey.Kurum amirleri, devlet memurları, ya spor sayfalarına bir göz atıp, atıyorlar bir kenara, ya da devlete, millete hakaret eden bu yazıları gördükleri halde sineye çekiyorlar.Bölücülüğü destekleyen bir gazetenin devlet kurumlarına giremeyeceğini düşünüyoruz. Fakat, bölücü yazılar ihtiva eden bir gazetenin de rahatlıkla girdiğine şahit oluyoruz.Bu söylediklerimizi örneklendirmek hiç de zor değil. Dikkatli bir okuyucu hemen her nüshasında benzeri yazılara, en azından paragraflara rastlayabilir.Mesela Mayıs ayının sonlarında Zaman gazetesi, yetmiş milyonun yürek acılarını, onbinlerce şehit ailesinin ve anasının göz yaşlarını hiçe sayarak, bebek katilinin yeniden yargılanması gerektiğine, çünkü yargılama sırasında kötü muamele gördüğüne dair bir yazı yayınlandı. Söz konusu yazının altındaki imza Etyen Mahcupyan idi. Aynı yazarın şimdi bir başka yazısı gündemde. 22. Ağustos 2005 tarihli zaman gazetesinde şu satırları okuyoruz:"Devletin taraf olduğu her çatışma, toplumun kasıtlı olarak cahil bırakıldığı sürece tekabül eder. Çünkü devlet kendi eylemlerini toplumun gözünde meşru kılmak için uğraşırken hem karşı tarafın yaptıklarını abartır, hem de kendininkileri gizler ve çarpıtır. Kürt meselesi açısından da durum aynı... PKK'nın yaptıklarını bütün tafsilatıyla bilmemize karşın, bölgedeki korucu ve jandarmanın davranışı hakkında fazla bir fikrimiz yok" Devleti, gerçekleri gizlemekle, çarpıtmakla ve katillere karşı yapacakları hakkında Ermeni vatandaşlarına bilgi vermemekle suçluyor ve PKK'nın yaptıklarını tafsilatıyla bildiğini itiraf ediyor.Bu tür aykırı, ayrılıkçı, Türk devletine dolaysıyla Türk milletine hakaret eden yazılar neden Zaman gazetesinde zemin buluyor? Bu soruyu, hizmet mantığı ile zamanı besleyen hacı efendiler sormalıdırlar.Etyen Mahcupyan'nın üsteki paragrafını köşesine alarak, ardından çok önemli sorular soran, tespitlerde bulunan hemşehrimiz Hakkı Mezararkalı'nın haklı feryadına biraz kulak kabartsak iyi olur:"Adam baksanıza, otuz bin insanımızı öldüren katiller topluluğunun yaptıklarını en ince ayrıntısına kadar bildiğini söylemesi yetmezmiş gibi; birde bunu devletin abarttığını küstahça ifade edebiliyor! Bu durumda insanın aklına; "Bir cani topluluğunun yaptıklarını tafsilatı ile bilen" birisinin; bu topluluğun kanunlardan istifade eden uzantısı olma olasılığı geliyor! Türk Ermenileri, milleti sadıkayı tenzih ederek söyleyelim ki; yukarıdaki cümlelerin sahibinin bir Ermeni vatandaşı olması; bizi çok eskilere, yüz yıl ötesine götürüyor. Yoksa bu vatandaş, meşhur Ermeni yazar ve Ermeni milli hareketinin öncülerinden Nalbandian'ın rolüne mi soyundu?Zamanımızdan yüz yıl önce Nalbandian: "Halkın duygularını harekete geçirmek için tahrik ve teröre ihtiyaç vardı. Halk düşmanlarına karşı da kışkırtılacak ve aynı düşmanın misilleme faaliyetlerinden yararlanacaktı. Terör, halkın korunmasının ve onların Hınçak programına güven duygularını sağlamak için bir metot olarak kullanılacaktı. Parti, Osmanlı hükümetini terörize etmeyi amaçlamıştı. Bu suretle rejimin prestiji azalacak ve tam manasıyla dağılması için gayret sarf edilecektir."Çeşitli vilayetlerimizde, bilhassa İstanbul'da meydana gelen anarşi ile terör olaylarını düşünerek, yukarıdaki ifadelerden Hınçak ve Osmanlı hükümeti ibareleri çıkarılıp, yerlerine PKK ve Türkiye Cumhuriyeti konulduğu zaman, demokrasimizden yararlanıp ve daha çok demokrasi isteyenlerin gerçek yüzleri ortaya çıkıyor.............Terörün iyice azdığı ve her gün beş-on şehidimize yandığımız günlerde, bebek katilinin militan canilerine; "Bırakın Diyarbakır'ı ben Erzurum'u istiyorum. Dostlarımıza sözümüz var!" dediğinin tesbit edildiği söylentisi ile terör örgütünce yapılan Yavi ve Alvar beldelerindeki katliamların aynı günlere denk gelmesi ve son günlerde PKK ile ilgili herşeyi tafsilatlı ile bildiğini ifade eden soykırımcı ve hamakat ehli Mahçupyan'ın sözleri bölücübaşının "Söz verdiği dostlarının kimler olduğunu göstermiyor mu?"PKK ile olan mücadelede güvenlik güçlerimizce ölü veya diri yakalanan teröristler arasında Ermeni teröristlerin de bulunması Mahçupyan teröründen ve devletle sorunu olanların (!) dostlarının kimler olduğunun delili değil midir? Sayın Devlet yetkilileri: "PKK'nın yaptıklarını bütün tafsilatıyla bilmemize karşın, bölgedeki korucu ve jandarmanın davranışı hakkında bir fikrimiz yok." Şu bedbahta, mes'ud olması ve dostlarına yetiştirmesi bakımından; "Emriniz olur." diyerek, PKK üzerine yapılacak hareketler hakkında tekmil verir misiniz?...!"Yerel Haber Doğru gazetesinin 29 Ağustos 2005 tarihli nüshasında yayınlanan bu yazıyı kısmen iktibas etmiş olduk. Özellikle Erzurum'lu hemşehrilerimiz için hatırlatalım. Hakkın Bey'in haklı serzenişlerine sebep olan bu yazı ne yazık ki Zaman gazetesinde zemin bulmuştur.Milletimize arz ederiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025