Toplumları ahlaki yönden çökerten, insanların soy ve soplarını birbirine karıştıran, insanları birbirine düşüren, düşman kılan, üzerlerindeki bereketi kaldıran ve sonunda da onların helak olmalarına sebep olan şeylerden biri zina, diğeri de faizdir.Bir memlekette zina ve faiz serbest olur da; faiz alınır ve verilir, zina da açıktan işlenirse o toplum Allah tarafından gelecek olan doğal afet, bela ve musibetlere, tedavisi mümkün olmayan hastalıklarla imtihan edilmeye, zillet ve esarete, fakirlik ve yoksulluğa razı olmak zorundadır.Bir memleket düşünün ki; yöneticileri zinayı suç olmaktan çıkartıyor. (Kanun No: 5349 Kabul Tarihi:11.05.2015). Faize de (Başbakan Ahmet Davutoğlu), kendi iktidarları boyunca kredi kullanımındaki artışı övüyor: "Helâli hoş olsun, Allah bereketini artırsın" diyor (06.05.2015 tarihli konuşması). Bunu da tüm dünyaya ilan ediyor; Bu duruma bu memleketin insanları ses çıkarmıyor ve sessiz kalıyorsa dört şey ya da dört şeyden biri ile helak olmayı beklesin. Helak olmaya sebebiyet verecek 4 şey:Doğal afetler; deprem, sel felaketi, kuraklık, aşırı yağışlar, ürünlerin donması veya çiçekte iken yok olması doğal afetlerdendir. İnsanımız bir kaderciliğe inandırılmış ne yapalım Allah'tan geldi hükümetin ne suçu var diyerek insanlar kandırılmakta ve sanki kaderleri bu imiş gibi lanse edilmektedir.Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar; hastane kapılarında inim inim inleyen, tedavisini bırakın henüz hastalığının teşhisinin dahi konulamadığı nice hastalar var.Pahalılık ve bereketsizlik; insan aldığı maaşa bakıyor yapması gereken harcamalara bakıyor denkleştirmesi mümkün değil. Dolayısıyla gelir gider dengesi birbirini karşılamıyor. Kısacası ülkede pahalılık ve bereketsizlik had safhadadır.Esaret; insanların akılları, düşünceleri, paraları, malları, toprakları hulasa her şeyleri esir ama farkında değil. Çünkü hapishanesinin duvarları biraz daha geniş bir alana yayılmış durumda, bundan dolayı da hapiste olduğunu fark edemiyor.Bir millet zina ve faizin serbest kalmasını kabul eder ve bunların uygulanmalarına da seyirci kalırsa; doğal afetler, tedavisi mümkün olmayan hastalıklar, pahalılık ve esaret ya bunlardan biri ile ya da tümüyle imtihan olmak ve yok olmak zorundadır. Hz. Peygamber (s.a.a), "Bir memlekette zina ve faiz yaygınlaşırsa, o memleket halkı Allah'ın azabını mutlaka helâl kılmış, hak etmişlerdir" (Taberâni) buyurmaktadır.Doğal afet, hastalık, pahalılık ve esaret istemiyorsak; zina ile değil Allah'ın helal kıldığı nikâhla yetinmek, faizle değil de helal olan ticaretle rızkı temin etmek şarttır ve de zaruridir. Bunun da yapılabilmesi için bu konuda kafa yoran, tez sahibi olan ve tezini de tüm dünyaya kabul ettiren kişi ile beraber olmak ve beraber hareket etmek gerekir. Aksi takdirde yukardaki sonuçlardan kaçınmak mümkün değildir.
Hasan Aydın / diğer yazıları
- Gazi Mustafa Kemal farkı / 10.10.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023