logo
25 NİSAN 2024

Zor olan hangisi?

10.03.2021 00:00:00
'Zor olan hangisi?' seslendirme dosyası:

Bir milleti ayakta tutan üç ana kurum vardır; aile, ordu ve devlet. 

Bu yapının harcı ise eğitim kurumlarının ve eğitim sisteminin çağın gereksinimlerine uygunluğu ve yeterliliğidir.

Bu nedenle eğitim meselesi üç ana denklemde ele alınmalıdır. 

1. Sistemsel sorunların analizi ve çözüm yolları,

2. Eğitimcilerin sorunlarının analizi ve çözüm yolları,

3. Eğitilecek gençlerin yaşadığı sorunların analizi ve çözüm yolları.

Öncelikle sistemsel sorunlara değinmek istiyorum.

Neredeyse her yıl değişen eğitim sistemi, geçmiş nesillerden edinilen tecrübelerden yüz çevrilerek gelenin keyfine göre planlandığı için gelecek nesillere de bir ümit vadetmemektedir. Hal böyle olunca mevcut nesil de bu sistemde eğitim görürken aynı şekilde geçmiş ile bağı kopuk gelecek için ise ümitsiz ve karamsar olarak okul sıralarından mezun olmaktadır.

O halde temel eğitim sisteminde şu dört nokta dikkatle ele alınarak planlanmalıdır.

1. Fırsat eşitliği sağlanmalıdır: Başta üniversite sınavı kaldırılmalı okumak isteyen her genç zekâsı ve kabiliyeti istikametinde istediği üniversiteyi okuma imkanına kavuşturulmalıdır.

2. Nitelikli Eğitim: Bireyi, gerçek manada insani değerler ile donatıp özgürleştirecek, gence kendi örf, adet ve medeniyeti ile yoğurulmuş bir model anlayışı ile nitelikli eğitim örgün ve yaygın olarak verilmelidir. 

3. Kamusal Eğitim: Eğitim sektörü bir ticaret sektörü değildir. Bu manada bu saha özel sektörün istilasından kurtarılmalı ve devletin ilgili kurumlarının denetimi altında liyakatli kadrolar tarafından yeterli imkanlarla nesillerin ortak değerlere sahip olarak yetiştirilmesi ve tarih, kültür vb. medeniyet değerlerinin nesillere kazandırılması sağlanmalıdır.

4. Bilimsel Eğitim: Çağdaş bilgileri bilen, bilimi daha da ileriye taşıyacak teknik ve kültürel donanıma, milli ve manevi yazılıma sahip nesillerin yetiştirilmesi için bilimsel eğitime ihtiyaç vardır.

Eğitimcilerin sorunlarına değinecek olursak; 

Siyaset üç sahadan elini çekmelidir. Ordu, din ve eğitim.

Bu manada eğitim sahasında öğretmenler bir nevi manada bir kutuplaşma yaşamakta, siyaset meydanında yaşana iktidar savaşları devletin tüm kurumlarına sıçramıştır.

Özellikle atamalarda gençlerimiz siyasi görüşlerinden dolayı elenmektedir.

Bu hem eleyen için hem elenen için bir adaletsizliktir.

Atamalarda sadakat değil liyakat aranmalıdır.

Eğitimci diploması alarak üniversitelerinden mezun olan genç eğitimcilerin mesleğinin asaletine bürünerek liyakatli bir şekilde görev yerlerine atanmaları lazımdır. 

Eğitimcilerin düşük olan gelirleri ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye acilen yükseltilmeli, eğitimci maddi sorunlara değil tüm enerjisini ve motivasyonunu genç öğrencilerine ayırmalıdır.

Son olarak ise muhatabımız gençlerimizdir.

Bugün eğitim sisteminin meydana getirdiği insan modeli, kapitalizmin egoist insan modelidir. 

Yani bencil, yalnızca kendi ihtiyaçlarını ve ihtiraslarını tatmine uğraşan bir nevi malûl yani sakat insan tipi! Hal böyle olunca bu insanın devletin herhangi bir kademesinde yer aldığı bir yapılanmada adaletin, birlik ve bütünlüğün temin edilmesi imkansızdır.

Oysa eğitim anlayışında öncelik; bu birlik ve beraberliği içine sindirmiş, hoşgörülü, adil, kuşatıcı milli ve manevi kimliğini onurla temsil edecek bireylerin yetişmesidir. Bu nedenle milli-manevi değerlerimize, gelenek ve göreneklerimize uygun olarak çağdaş standartlarda bir eğitim sisteminin ortaya konulması ve fırsat eşitliği ilkesi ile her bireyin bu sistemden eşit şartlarda istifade edebilmesi bir zorunluluktur.

Milli kültür; inancı, örf ve ananeleri, aidiyet ve mesuliyet duygusu ve tarih şuurudur. Asıl mesele insana hak vermek değil, fertlere hak verecek insanı yetiştirmektir. 

Eğitimin konusu ve temel vazifesi ise bu insanı yetiştirmektir.

Bu manada milli eğitimin önündeki en önemli engel, batılılaşma anlayışıdır. Çünkü onların eşyasını, teknolojisini kullanarak, onlar gibi yemek, onlar gibi giyinmek onlar gibi davranmak anlayışı her mecrada gençlerimize aşılanmaktadır.

Çağdaşlaşmak batılı gibi olmak değildir. Bizim geleneğimizde çağdaşlaşmak demek; çağın gerektirdiği kural ve kaideleri bizzat belirlemektir. 

Yani karanlıkları bizzat aydınlatmaktır. Kısaca taklit etmek değil taklit edilmektir. Batı taklidinde bir hayat telakkisi ile modernleştiğini, bir üstünlük kazandığını düşünenlerin gelinen noktada öz kimliği ve değerlerini yitirdiklerini görüyoruz.

Türk kültürü yozlaştırma ve inkültürasyon faaliyetleri ile insanımız nezdinde tarihi değerini yitirmiştir. Gençliğin yabancı kültürlerin tesirinde kalmaması kendi tarihine olan sadakatine ve inancına bağlıdır. O halde tam bu noktada gençlerimize de bazı görev ve sorumluluklar düşüyor.

Bu sorumluluk bilinci ile gençlerimiz, eğitimlerine asılmalı tüm sorunlara rağmen okuma potansiyeli olan gençler okullarına olmayanlar ise mesleki becerilerine meslek edinerek sosyal hayatta yerlerini almalıdır.

Evet, sistemsel sorunların çözümü işi özüdür. O halde gençlerimiz çözümün kaynağı olan Milli Ekonomi Modeli'ni iyi analiz etmelidir.

 
Mustafa Doğan / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.