Nasrettin Hoca'nın yanına geveze biri koşa koşa gelerek, "Hoca Hoca! Adamın biri nar gibi kızarmış bir tepsi baklava ile gidiyordu" diye söylemiş, Hoca da gevezeye, "Bana ne!" demiş. Geveze de Hoca'ya, "Hocam ama adam sizin eve gidiyordu" cevabına, Hoca bu sefer de gevezeye, "Öyle ise sana ne!" cevabını vermiş.
Sayın Cumhurbaşkanımız, seneler boyunca bizde maden yok veya tabii kaynaklarımızı çıkartma izni vermiyorlar söylemlerini, bir kalemde toptan ret ederek, yalnız Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervimizin bir trilyon dolar civarında olduğunu halkımıza ilan etti.
Bulunan rezervin hacmi 710 milyar metreküp. Ülkemizin yaklaşık her yıl ortalama 45-50 milyar metreküp doğalgaz ithal ettiğini düşünürsek ortalama 15 yıllık ihtiyacımızı karşılayabilecek bir rezerv.
Bu bizi sevindiren güzel haber bizlerin yüzünü nasıl güldürecek? Cebimize nasıl bir katkı sağlayacak? Yiyemeyeceğimiz baklavadan konuşmanın, gevezelikten başka bir şey olmayacağını Nasrettin Hoca bizlere fıkrada anlattı diye düşünüyorum.
Bulunan bu doğalgaz halkımızın istifadesine, yararına; yaşlı, bebek, zengin, fakir, köylü, şehirli demeden kimseyi ayırt etmeden nasıl eşit bir şekilde paylaştırılacak?
Hani idarecilerimizin çok anlattıkları Hz. Ömer'in (r.a.) hutbeye çıkıp da, mü'minlerin ona, "Ey halife bizlere de bu kumaştan pay düştü ama bizler elbise dikemedik, sen nasıl bu kumaştan kendine elbise dikebildin?" sorusuna Hz. Ömer'in oğlu Abdullah'ın "Benim payıma düşen kumaşı babama verdim" demesini daima hatırlamalıyız derim. Tam böyle bir rezerv kaynak bulunduğu anda.
Madenler kimin, bilen var mı?
Ülkemizde altın başta olmak üzere madenleri kimler çıkartıp, devlete ne kadar bir pay veriyorlar? Madenler, çıkartanların mı, yoksa devletin mi? Kâr dağılımı nasıl oluyor, pay oranları ne kadar?
Diyelim ki, bulunan ve bizleri sevindiren doğalgaz rezervinin hepsi devletimizin. Pekâlâ devletimiz bu gazı kimler vasıtası ile hangi maliyetlerde çıkartacak? Çıkartılan gaz, maliyet fiyatına mı yoksa uluslararası fiyatlara mı göre belirlenecek?
Bulunan ve seksen milyonu sevindiren, yüzünü güldüren doğalgazla ısınmayan, doğalgazı kullanamayan (elektrikten başka) halkımızın bir bölümü, bu gazdan haklarına düşen payı nasıl alacaklar? Yoksa bu bir bölüm halkımız baklavanın gevezeliğini yapmış olmayacak mı?
Bulunan rezervdeki doğalgazı kullanan insanımız 15 yıl süresince diyelim ki, bedavaya kullandığı veya indirimli kullandığı doğalgazı nasıl bir paylaşıma göre kullanacak, eşitlik kullanıcılar arasında (halk arasında) neye göre, nasıl bölüştürülecek?
Bulunan rezerv, devlet idarecilerinin öngörüleriyle mi, yatırımlara dönüştürülecek? Mesela otobanlar, havalimanları, köprüler, tünellere mi, yoksa daha değişik görülür veya görülmez yatırımlar mı yapılacak?
Ne dersiniz, halkımız baklavayı yiyebilecek mi?
Çok kıymetli üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Batılı kaynaklardan elde ettiği verilerle çokça dillendirdiği Türkiye'nin yer altı kaynaklarının 3 katrilyon dolar olduğu gerçeğinde, bizlere birileri "sana ne!" mi diyecek, yoksa bizler kendi kendimize "bana ne!" mi diyeceğiz?
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024