12 Haziran; ya milli şahlanış ya da bölünme

Türkiye'nin geleceği için çok önemli olan 12 Haziran seçimlerine son dört kaldı. Neden mi çok önemli? Nedenini seçim öncesi yapılan mitinglerde parti liderlerinin açıklamalarından rahatlıkla anlayabiliriz.Sayın Başbakan Erdoğan ve diğer AKP kurmayları yaptıkları birçok konuşmada seçimlerin hemen sonrasında gündeme gelecek ilk konunun Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi olduğunu belirttiler.Bununla neyin amaçlandığını ve ne gibi sonuçlara neden olacağını birçok yazımızda ifade etmeye çalıştık ama özetle tekrarlarsak: Anayasa'da değişiklik ve başkanlık istemi asla millet için istenmiyor. Bu ABD, AB ve APO'nun talebidir. Amaç ülkenin özerk bölgelere bölünüp ardından parçalanmasını sağlamaktır.Ana muhalefet partisi CHP'nin de özellikle Hakkari ve Ardahan'da yapılan mitinglerde "yerel yönetimlere özerklik verileceği" bizzat CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından belirtilmişti.Yani Anayasa değişikliği, federasyon ve özerklik konusunda AKP ve CHP tam bir işbirliği içindeler. Ne de olsa akıl aldıkları yerler aynı olunca sağ sol hiç fark etmiyor doğal olarak aynı şeyleri dillendirip duruyorlar.Ülkenin ve milletin bölünmesi anlamına gelecek olan özerkliğin hem iktidar hem de ana muhalefet tarafından bu kadar gündem edilmesi ister istemez 12 Haziran seçimlerini önemli kılıyor.Bu tehlikeyi gördüğümüz için, bu seçimlerde ülkenin bölünmez bütünlüğü için duyarlı ve milli proje sahibi bir partinin mutlaka Meclis'e girmesi gerektiği konusunda ısrarlıyız. MHP'nin tek başına yeterli olamayacağını 12 Eylül referandumunda gördük. Bu gidişata dur diyebilecek tek iradenin de Bağımsız Türkiye Partisi ve lideri Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu biliyoruz.Bu sebepten ötürü ittifak arayışları devam ederken, içinde Bağımsız Türkiye Partisi'nin olmadığı bir ittifakın asla sonuca götürmeyeceğinin altını çiziyorduk.Prof. Dr. Baş ve kadrosu büyük bir fedakarlıkla Demokrat Parti çatısı altında bir ittifakı kabul etti ve o gün bugündür canla başla çalışıyor.Bursa'dan birinci sıra milletvekili adayı olan Prof. Dr. Haydar Baş, gece gündüz demeden, kapı kapı dolaşıyor ve milletimizin sorunlarını dinleyip, çözüm noktasındaki projelerini açıklıyor ve ülkenin gidişatı hakkında milletimize bilgiler veriyor. Artık sıra milletimizde?Ülkemizin hızla uçuruma sürüklendiği böyle bir kritik dönemde aziz Türk milleti BTP kadrolarının ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllarca dişiyle tırnağıyla ortaya koyduğu bu fedakarlıkları görmelidir.Milletimiz Demokrat İttifakı ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı 12 Haziran seçimlerinde mutlaka Meclis'e sokmalıdır. Nasıl iktidar olunur ya da nasıl muhalefet yapılır Prof. Dr. Haydar Baş'tan ve kadrosundan mutlaka görmelidir.Ülke ve millet, göz göre göre bölünmeden önce problemleri çözebilecek olanlar Meclis'e sokulmazsa, sonradan ah vah etmenin de hiçbir anlamı kalmaz.12 Haziran seçimlerinde millet olarak yapabileceğimiz bir şeyler var ve onu yapmalıyız.Ülkeyi elbirliği ile bölünme aşamasına getirenlere ve bu aşamayı daha da öteye götüreceklerini ilan edenlere yeniden fırsat vermek hiç de akıl karı değildir.Millet olarak bu seçimlerde çok dikkatli olmalıyız.