2023 seçimlerinin tarihi, resmi olarak açıklanmasa da 14 Mayıs ihtimali kesinleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce yaptığı açıklamada 73 yıl önce Demokrat Parti'nin seçimleri kazanmasına atıfta bulunarak 14 Mayıs'ı işaret etmişti.
Son yaptığı açıklamada da bu tarih biraz daha belirginleşmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da katıldığı bir programda, "10 Mart'ta biz bu (seçim) yetkimizi kullanacağız ve ondan sonra 60 gün süre var, süreyi de YSK değerlendirecek" ifadelerini kullandı. 10 Mart'tan 60 gün sonrası, 10 Mayıs Çarşamba gününe tekabül ediyor. Çarşamba günü seçim olmayacağına göre, seçim için en erken 14 Mayıs Pazar günü görünüyor. Ne diyelim, hayırlı olsun.
İnşallah ülkemiz ve milletimiz için hayırlı kapıların açılacağı bir gün olur.
Erdoğan konuşmasında, "Birileri burada hedef saptırmaya gayret ediyor. Bu erken seçim değil, seçimi öne almak. Bir diğer adım olarak da biz aslında bir güncelleme yaptık. Devlet Bey ile bu görüşmelerimizi yaparak dedik ki, zaman kaybına tahammül yok, bunun için incelemeler yaptık, herkesin yaz tatili ile ilgili durumları tutun, Karadeniz'de çaydı, fındıktı, bunları tutun, bütün değerlendirmeleri yaparak herhangi sıkıntıya KPSS vs. tüm bu ayrıntıları masaya yatırdık ve adımı da buna göre atalım dedik. Öğrencilerimizin durumları çok önemli. Bu adımı da atarak kararı buna göre verdik. Resmi olarak Cumhurbaşkanının yetkisi var, o da 10 Mart…"
Sayın Erdoğan, bu cümlelerle gerekçelerini de ifade ederek, yapılacak olan seçimin, 18 Haziran'da yapılacak olan seçimlerin öne alınması olduğunu net bir şekilde izah ediyor. Yani Cumhurbaşkanı'nın ifadeleriyle, yapılacak bu seçim asla ve asla 'yenilenen seçim' değil.
Dolayısıyla Anayasa'nın 116. maddesi kapsamına girmiyor. Ne diyor Anayasa'nın 116. maddesi: "Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır… Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir."
Tekrar altını çizelim; bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasıyla önümüzdeki seçim yenilenen bir seçim değil, tarihi öne alınmış bir seçim…
Bazılarının iddia ettiği gibi Meclis üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun yani 360 milletvekilinin oyu alınmış olsa dahi, bu maddeye dayanarak Sayın Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı adayı olamıyor.
Geriye kalıyor Anayasa'nın 101. maddesi: "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir."
Biz bu maddeye dayanarak Erdoğan'ın en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçilebileceğini, 2 dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı için de tekrar aday olamayacağını ifade ettiğimizde, AKP cenahı hemen savunma pozisyonuna geçip şu iddiaları sıralıyorlar:
İddia-1: "Anayasa'nın 101. maddesinin hükümleri değiştirildi, değiştirilen hükümler, değiştirildiği tarihten sonra geçerlidir. Öncesini kapsamaz."
Cevap-1: Anayasanın 101. maddesinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi bir değişikliktir, doğru ama bir kişinin 2 defadan fazla cumhurbaşkanı seçilemeyeceği hükmü değiştirilmemiş olan eski bir hükümdür. Değiştirilmemiş hükümler ilk konulduğu tarihten itibaren aynen geçerlidir. Dolayısıyla bu hükme göre, Sayın Erdoğan iki dönem cumhurbaşkanlığı yapmıştır ve yeniden seçilemez.
İddia-2: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistem olan partili cumhurbaşkanlığı sistemi döneminde bir dönem cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Dolayısıyla bu seçimde ikinci adaylığıdır."
Cevap-2: Anayasa'nın 101. maddesi parlamenter sistem, partili cumhurbaşkanlığı sistemi diye ayrımda bulunmamaktadır. Bir kişinin 2 dönemden fazla cumhurbaşkanı seçilememesi, bu ayrım yapılmadan verilmiş olan değiştirilmemiş, eski bir hükümdür. Dolayısıyla parlamenter sistem dönemindeki cumhurbaşkanlığı da bu kapsamdadır. Bu seçim Sayın Erdoğan'ın 3. kez adaylığıdır. Anayasal olarak mümkün değildir.
Bütün bu gerçeklere rağmen Sayın Erdoğan aday olacak mı, açıklamalara bakılırsa olacak. YSK buna engel olacak mı, olmayacak.
Peki, bütün bu gerçeklere rağmen "Anayasa ve hukuka aykırı olduğu için Sayın Erdoğan aday olamaz" niye diyoruz? Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın birçok kez ifade ettiği gibi, "Tarihe not düşülsün" diye…
Şu bir gerçek ki, muhalefet, bundan bir yıl önce erken seçim diye tutturacağına, Sayın Erdoğan'ın üçüncü kez aday olamayacağı konusuna BTP lideri Hüseyin Baş gibi dikkat çekseydi, bunun hukuki ve siyasi mücadelesini verseydi, bugün tablo çok daha farklı olabilirdi. Her şey zamanında güzel ve etkili…
Ama iş işten çoktan geçti. Şimdi bunu ifade etseler bile, iktidar cenahı, "Hani erken seçim istiyordunuz, şimdi korkuyor musunuz yarışmaktan" diye bunu da propagandaya çeviriyorlar. Bir kez daha gördük ki, Türkiye'nin en genç lideri Hüseyin Baş, yılların muhalif siyasetçilerinden daha öngörülü çıktı.
Bu sebeple altını çizerek diyoruz ki, bırakın, gençler halleder.
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025