logo
12 EYLÜL 2025


24 Haziran seçimini kazanan üzülebilir

10.05.2018 00:00:00
'Kazanan niye üzülsün?' diyebilirsiniz. Ancak bu seçimi kazanacak olan parti ve başkan adayı 25 Haziran'da kısa bir mutluluk ve zafer sarhoşluğu yaşadıktan sonra koltuğa oturup da sorunlar bir bir önüne gelmeye başladığında ancak gerçekle tam olarak yüzleşmiş olacak.
Her ne kadar  Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun herkes artık farkında olsa da tam anlamıyla neyin ne olduğu koltuğa oturana 25 Haziran günü daha da ayan olacak. Zira iktidar partisinin seçim manifestosu aslında ülkemizin durumunun bir itirafı niteliğinde. 'Ahdim olsun ki işsizlik azalacak, enflasyon düşecek, dış borç düşecek' cümlelerinin meali şudur ki; 'Şu anda bu değerler çok yüksek, 16 yıldır biz bunları düşürmeyi başaramadığımız gibi cumhuriyet tarihinin rekor seviyesine ulaştırdık.' 
Burada akla şu soru da gelir; '16 yıldır yapamadığınızı itiraf ettiğiniz şeyleri yeniden seçildiğinizde nasıl olacak da yapacaksınız?' Ya da gerçekten yapabilecekseniz, formülünü biliyorsanız şimdiye kadar niye yapmadınız?'
'Emekliye her iki dinî bayramda 1000'er TL ikramiye vereceğiz' dediler mesela. Bu emeklinin bayram bile yapamadığının ilanıdır. Üstelik daha önce 'böyle bir ödeme yapılamaz, kaynak yok, bütçe açık verir' diyenlerin bugün bunu nasıl verecekleri ayrıca merak konusudur. Bütçede zaten bu kadar açık varken, dış borç almış yürümüşken, dolar 4.27'yi görmüşken, yeni borç alınmasının da zorluğu ortadayken bunun boş bir seçim vaadi olmaktan öteye geçemeyeceği aşikardır.
Aynı şeyi muhalefet partilerinin vaadlerine bakınca da görebiliriz. Örneğin önceki gün açıkladığı bir vaadinde Sayın Meral Akşener vatandaşın borçlarını satın alacaklarını ve ödeyeceklerini, vatandaşı kredi borcundan kurtaracaklarını söyledi. İyi güzel de bu tek başına bir çözüm olabilir mi? Çünkü asgari ücretin 1603 TL ama yoksulluk sınırının 5331 TL olduğu bir ülkede vatandaş tekrar borçlanmadan kaç gün geçinebilir?
İşsizlere iş bulana kadar vatandaşlık maaşı vereceğini söyledi yine Sayın Akşener. Öncelikle bunun adı işsizlik primi ya da ödemesi olabilir. Vatandaşlık maaşı bundan çok farklı bir mantığa dayanır ve Milli Ekonomi Modeli'nin ortaya koyduğu bir kavramdır. Öyle ucundan kenarından alıntılayıp kapitalist sisteme monte edilemez. 
Tabii bu vaadlerin uygulanamayacağını iktidara gelen koltuğa oturduğunda anlayacak. Çünkü gerçekten kaynak da yok şu anda ülkemizde. Tarım, hayvancılık bitmiş. Bunlardan elde edilen ihracat geliri çok azaldığı gibi samanı bile ithal eden bir ülke olarak ithalat giderimiz çok fazla. Bütün fabrikalarımız, devlete gelir getiren kamu iktisadi teşekküller özelleştirme sebebiyle elden çıkarılmış durumda. Madenler yabancıların elinde, gelirinin sadece %2'si bize kalıyor. Yabancı kredi kuruluşları ha bire kredi notumuzu düşürüyor. Yeni borç alma ihtimalimiz çok düşük, döviz artışıyla her geçen gün eski borçlarımız da katlanıyor. Ayrıca sürekli borçlanarak nereye kadar gidebiliriz?
Diğer taraftan ateş çemberinin ortasındaki Türkiye, dış siyasette de zorlanmaya devam edecek. Amerika İran'a saldırmaya hazırlanıyor. Suriye ile durumumuz ortada, askerimiz hala Afrin'de. Eğitim, sağlık, adalet gibi alanlarda çok ciddi sıkıntılar var. Ve bunların hiçbiri öyle basit vaadlerle çözülecek gibi değil. 
İşte bu yüzden 24 Haziran'da seçilen pişman olabilir, üzülebilir, keşke seçilmeseydim diyebilir. Ancak bunu dememenin tek bir yolu var. O da Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte olmak, O'nunla birlikte hareket etmek. Kendisine ait olan Milli Ekonomi Modeli, gerek ülkemizin gerekse tüm dünya ülkelerinin içinde bulunduğu açmazın tek çözümüdür. Kapitalizmin doğurduğu sıkıntıların tek çaresidir.
MEM dünya iktisat literatürüne sosyalizm ve kapitalizmden sonra 3. ekonomi modeli olarak geçmiş, 4 milyar insanın uyguladığı bir modeldir. MEM'e bağlı sosyal devlet, milli devlet uygulamaları her derdimizin devasıdır. Bunun halkımız da farkındadır. Ciddi bir ekonomik krizin ayak sesleri bugün herkes tarafından duyulmaktadır. İnsanımız aç, cebinde parası yok, iş bulamıyor. Bugün ülkemizin en temel sorunu ekonomidir. Bunu çözemeyecek bir hükümet Türkiye'yi daha da batağa götürür. Bunu kökünden halletmek kapitalizmle, AB'ye ya da ABD'ye bel bağlamakla olmaz. İçinde bulunduğumuz sorunlar zaten kapitalizmin emperyalist bakışının bir sonucudur. Dolayısıyla kendi kuralları içinde çözülemez. Bu oyunu bozacak bambaşka bir düzene ihtiyaç var. O da sadece ve sadece MEM olabilir. 
Ez cümle, 25 Haziran'da üzülmek istemeyen, 'Ben şimdi bu sorunların üstesinden nasıl geleceğim?' demek istemeyen ve seçimin gerçek galibi olmak isteyen Prof. Dr. Haydar Baş'la olmalıdır. O'nun rehberliğine, dik duruşuna, inancına, öngörüsüne ve projelerine sığınmalıdır. Böyle bir durumda onlar seçimin galibi olurlar, halkımız da hak ettiği güzel, mutlu, müreffeh yaşam şartlarına kavuşur. Aksi takdirde hep beraber sıkıntı çekmeye, üzülmeye devam ederiz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
İmamoğlu ilk kez hakim karşısında
Diploma davası başladı
Samsun'da dehşet!
Öğrenci servisine silahlı saldırı: 1'i öğrenci 2 yaralı
FBI'dan çarpıcı paylaşım
Suikast zanlısının görüntüsü yayınlandı
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Enflasyon beklentisi yüzde 29.86 oldu
KPSS Alan Bilgisi Oturumları 13-14 Eylül'de gerçekleşecek
127 bin 307 aday girecek
Bu neyin hazırlığı?
İsrail'den Rumlara hava savunma sistemi
Bolsonaro'nun hapis cezasına tepki ABD'den geldi
Rubio: 'Karşılık verilecek'
Eski Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'ya 27 yıl hapis
'Darbe girişimi' suçu
BMGK'da Katar'dan İsrail saldırısına tepki
"Haince bir hedef alma"
"Güçlü bir düşmana karşı devrimci savaşın zamanı geldi"
Amerika kıtasında savaş yakın mı?
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
İmamoğlu ilk kez hakim karşısında
Diploma davası başladı
Samsun'da dehşet!
Öğrenci servisine silahlı saldırı: 1'i öğrenci 2 yaralı
FBI'dan çarpıcı paylaşım
Suikast zanlısının görüntüsü yayınlandı
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Enflasyon beklentisi yüzde 29.86 oldu
KPSS Alan Bilgisi Oturumları 13-14 Eylül'de gerçekleşecek
127 bin 307 aday girecek
Bu neyin hazırlığı?
İsrail'den Rumlara hava savunma sistemi
Bolsonaro'nun hapis cezasına tepki ABD'den geldi
Rubio: 'Karşılık verilecek'
Eski Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'ya 27 yıl hapis
'Darbe girişimi' suçu
BMGK'da Katar'dan İsrail saldırısına tepki
"Haince bir hedef alma"
"Güçlü bir düşmana karşı devrimci savaşın zamanı geldi"
Amerika kıtasında savaş yakın mı?
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.