28 Şubat, "yıl dönümü haberciliğine" tutkun şanlı Türk medyası tarafından yine olabildiğince kullanıldı.Açık oturumlar, televizyon programları, röportajlar, hatıralar ve buradan Ankara'ya yol olacak kadar bol köşe yazıları ile bir 28 Şubat daha "irâd edilmiş" oldu!Peki sonuç nedir diye soracak olursanız anlamlı bir netice söylemek mümkün değil!Eskinin tekrarı...Hasan Celal Güzel'in baş rolde olduğu, senede bir kere o da 28 Şubat sebebi ile ekran bulabilen 2. sınıf diyalogcu aydınlardan ne çıkarsa işte o kadarını bulabildik.Yani ortada bildik-tanıdık hikayelerden başka hiçbir yeni şey yok!Sorgulama adı altında bilinenlerin tekrarını izledik. 28 Şubat nedeni ile mazlum gibi gösterilenler bu lükslerini bozacak bir sorgulama yerine, aynı hedefe tam koro salvo ateşine devam ettiler! Oysa ortada konuşulacak, soru sorulacak o kadar çok şey var ki!Bunun için öncelikle -kimsenin işine gelmese de- ezberlerin bozulması gerekiyor. Andıç Edebiyatına sığınarak çünkü hiçbir yere varılamaz!Bu andıç hikayelerinden zaten koskoca bir "çürüme ve çözülme" çıktı, aydın ihaneti çıktı!Andıççılar 28 Şubat'ta uğradıkları "haksızlığı" kendi yanlışları için bir "gerekçeye" dönüştürdüler. Hangi yanlışı yaparsak yapalım "bu bizim hakkımızdır" dediler.Yani bir nevi Yahudi Soykırımından bir dünya işgali çıkaran Yahudiler gibi davrandılar ve de davranmaya devam ediyorlar!Bu düşünce yürüyüşünün oturduğu büyük fotoğraf da şu temel cümle asılı duruyor: "Türk aydın topluluğu külliyen ABD karasularına demir atmış durumda!"Bu işde o kadar bir topyekünlük var ki hani insanın aklına kötü yola düşen kızın gönüllü teslimiyeti de gelmiyor değil!Sanki her şey elbirliği ile yazılmış-çizilmiş ve sonrada senaryoya uygun bir film çekiliyor!Bu filmin içinde iyi polis var, kötü polis var, kötü yola düşen kız var, kıza tuzak kuran kötü adamlar var. Var oğlu var kısacası...Ama sonuçta bu bir film ve her şey sahte ve her şey muşamba bir dekordan ibaret!Bu filmin içinde yer almayanların içtenlikli duruşu herhalde filmin tamamını sorgulamak olmalı idi! Özellikle "iyi adamlar"ı... Ama onlar dediğimiz gibi senaryoya uygun davranmayı ve kötü adamın kucağına gönüllü oturmayı tercih ettiler!Senaryoyu bozacak hiçbir şey yapmadılar ve yapmamaya devam ediyorlar!İşte Türkiye'nin çöktüğü nokta tam olarak burasıdır!Düşünün ki bir ülkenin aydınları milletine özgün hiçbir proje sunamıyor. Söyledikleri tek şey işgalci hegemonlara teslim olmak! Millete bunu anlatıyor ve bunu salık veriyorlar!Aydın tükenişinin ve ihanetinin buluştuğu nokta tam olarak burasıdır!Aydın bitince de elbette her şey bitiyor!28 Şubat'ın aslında en dramatik hikayesi burasıdır!(devam edeceğiz)
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021