50 dolara ülkesini satmak!

Irak'ın devrik lideri Saddam'ın duruşmalarında birbirinden ilginç diyaloglar yaşanıyor. Saddam'ın ABD'ye ve işbirlikçi kukla Irak yöneticilerine çektiği restler, Irak halkına verdiği mesajlar ve hala kendisini Irak'ın devlet başkanı olarak gören vakur tavırları?Onyıllardır devam eden büyük tiyatroda rollerin değişikliği başrol oyuncu tarafından bir türlü hazmedilemiyor. Saddam ABD'nin kendisine biçtiği yeni misyondan duyduğu rahatsızlığı her duruşmada dile getiriyor, haykırıyor. Son duruşmada oldukça ilginç diyaloglar yaşandı. Saddam ve üvey kardeşi, aynı anda ayağa fırlayıp, "Çok yaşa Irak, kahrolsun diktatörler, yaşasın demokrasi" diye bağırdı. ABD, Irak'ı demokrasi getirmek bahanesiyle işgal etti ama demokrasiye engel diye alaşağı ettiği Saddam "yaşasın demokrasi" diye nara atıyor. Kaderin cilvesi bu olsa gerek. Saddam, düşünmeye bol bol zamanının olduğu şu günlerde geçmişi, Irak'ı nasıl ABD'nin işgal tarlasına dönüştürdüğünü ve kendi ülkesini ve halkını nasıl ABD'nin kucağına ittiğini iyi düşünmeli. Çok yaşa diye bağırdığı Irak'ın bugün artık yaşamadığını ve Irak'ı yaşatacak kudreti ABD'nin dümen suyuna girdikten sonra kaybettiğini iyi kavramalı.***ABD işgali altında inim inim inleyen Irak'ta bombaların patlamadığı, onlarca, yüzlerce  masum sivilin hayatını kaybetmediği gün yok gibi. Artık ajanslara Irak'la ilgili düşen haberlerin dikkat çekmesi için bir anda binlerce Iraklı'nın hayatını kaybetmesi gerekiyor. "Irak'ta yüzlerce ölü" başlığı artık dikkat çekmemeye, rutin bir hadise olarak algılanmaya başlandı maalesef. İnsan canının bu kadar değersiz olduğu, ölen insanlara sahip çıkılmadığı gibi, öldüren katilin de sorgulanmadığı bir ülke Irak.Irak'ta işgal hemen bütün kurumlara sirayet etmiş durumda. Ufak çapta cereyan eden Kurtuluş mücadelesi de, işgalcinin manevralarıyla gizlenmeye çalışılıyor. Irak medyası, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurtuluş savaşı yıllarında olduğu gibi parayla satın alınmış vaziyette. Bizdeki "mütareke basını", bugün Irak'ta "işgalci ABD basını" şeklinde devam ediyor. ABD, Irak'taki birçok gazete ve gazeteciyi çok ucuz bir pahaya satın almış durumda. ABD askerleri İngilizce olarak kaleme aldıkları haberleri 50 dolar karşılığında Iraklı gazetecilere veriyor, onlar da aldıkları parayı hak etmek için, o haberleri Arapça'ya çevirerek aynen yayınlıyorlar. Bu haberlerle Irak'ın yeniden inşa faaliyetleri, direniş yapan örgütlerin ülkenin kurtuluşuna nasıl zarar verdiği ve ABD'nin şefkatli ellerinin sıcaklığını Irak halkına duyuruyorlar. Ülkelerinin bağımsızlığını ve geleceğini 50 dolar gibi ucuz bir bedele satıyorlar!Bu haberler eğer fotoğrafla desteklenirse, alacakları para biraz daha artıyor. Hele hele ABD'nin eğitim merkezlerinde seminerlere katılmışsanız, yaptığınız haberlerin fiyatı daha da artıyor.İşgal altındaki Irak'ta satılmamış olmak, ABD'nin verdiği paralarla öz vatanınıza ihanet etmemek öyle kolay bir meziyet değil. Satılmış olmak için, ülkenizi ABD dolarına peşkeş çekmek için fiili işgal altında olmanıza da gerek yok. Türkiye gibi 85 yıl önce çok onurlu bir Kurtuluş savaşı yaşamış ve bu acı tecrübelerin hepsini yaşamış bir ülkede bile ABD'nin ve AB'nin satın aldığı gazeteciler, bilim adamları ve sözde aydınlar bulunuyor. Ama Irak'ın sınavı bambaşka. Olmak ya da olmamak çizgisinde Irak, geleceğini ve kurtuluşunu ancak ve ancak satılmamış ve onurlu Iraklılarla sağlayabilir. 50 dolara ülkesini ve milletini satan alçaklarla değil!