Asıl olan biz milletin, seçerek TBMM'ye gönderdiği kişilere vekil diyoruz. Türk halkına vekâleten iş yapmak adına Meclis'e gönderdiklerimiz vekil, asıl olan ise millettir.
Anayasa 81.maddeye göre vekillerimizin yapmış ettikleri yemin ise şöyledir: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."
Anayasamızda, milletvekillerinin kendilerini seçenlerin ya da seçildikleri bölgenin değil, tüm 'ulusun' temsilcisi olduğu belirtilir. TBMM millet iradesinin tecelligâhıdır. TBMM demek millet demektir.
Şu günlerde koranavirüsle birlikte ülkemiz başta sağlık olmak üzere derin bir ekonomik çöküntü ve krizle karşı karşıya. Hükümet edenler öyle çaresiz ve iş bilmez ki, milletin kefen parasına, kumbarasına ve yastık altına dadandılar. Bir dilenci mantığı ile cep telefonlarına "10 TL yardım" mesajları sürekli yağıyor. IBAN ise olayın diğer boyutu. Ülkenin düştüğü garibanlığı ve sefaleti ise anlatmaya gerek yok zannederim. Ekonomisi ve ahlak değerleri dip yapmış ülkemizin; somurtan ve yüzleri gülmeyen halkı eli böğründe sefilleri oynamakta.
Dünya ülkeleri krizi aşma adına vatandaşlarına para ve maaş dağıtırken biz gariban milletten para istemekle meşgulüz. Yeni Osmancılık bu olsa gerek; "devleti yaşat ki, millet yaşasın"…
Dilerseniz zurnanın zırt dediği yere gelelim. Bugün 4 milyarı aşkın nüfusun BRISC ülkelerinin uyguladığı bir "Milli Ekonomi Modeli" var. Rusya Duma'sında tezini 6 saat anlatan bir Prof. Dr. Haydar Baş var. Dünyanın alkışladığı, el üstünde tuttuğu bir lider Sayın Haydar Baş bey… Kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihin çöp tenekesine atarak, doları rezerv para olmaktan çıkararak pul eden, ABD'yi yıkan bir Haydar Baş'tan bahsediyoruz.
20 yıldan beri ülkenin kalkınmasının ve zenginler yurdu olmamızın formülünü anlatan Sayın Haydar hocamızı dünya anlayıp bağrına basmış ve modelini uygularken; Türk milleti, özellikle vekillerimiz niçin üç maymunu oynamaktalar…
600 vekilden bir tanesi çıkıp da; "Yahu şu hocamızı Rusya meclisi konuk edip istifade etti, modelini uyguladı ve dünya devi oldu; biz de TBMM'ye davet edip bir dinlesek" niçin demez?
Soruyoruz Meclis'te oturan siyasiler kimin adamıdır ve ne adına vekil oldular?.. Bu görmezden gelme ve körlülük; yaptıkları vekil yeminine aykırı bir davranış değil midir?
Ülkenin madden ve manen topyekûn tek kurtuluş yolunu bildikleri halde niçin susuyorlar? Niçin "Milli Ekonomi Modeli"ni gündem etmiyorlar! Vekil ve aydın namusu bu mu?
Ülke perişan, yangın yeri iken millete uzatılan yardım ve şefkat eline sırt dönmek ve görmemezlikten gelmek ne ile ifade edilebilir…
Demek ki seçip Meclis'e gönderdiklerimizin millet ve memleket diye bir dertleri yokmuş…
Yahu Haydar hoca sizden bir vekillik bile istemiyor, korkmayınız…
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025