AB ülkeleri PKK terörü konusunda ikiyüzlü davranmaktalar. Bir taraftan her türlü finansman ve siyasi desteği sağlarken diğer taraftan da göstermelik tepkilerini ortaya koymaktalar.Geçenlerde Çeşme'de 22 kişinin yaralandığı bombalı saldırıyı kınayan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Camiel Eurlings, "El Kaide neyse, PKK da odur" demişti.Eurlings'e şu soruyu soruyoruz, madem öyle, El Kaide ile PKK aynı kefede, o halde niçin AB ülkelerinde PKK bayraklarıyla gösteri yapılmasına müsaade ediyorsunuz? AİHM olarak niçin PKK'nın başı olan Abdullah Öcalan'a sahip çıkarak yeniden yargılanmasını istiyorsunuz? Önemli bir iş adamı olan Özdemir Sabancı'nın ölümünden sorumlu olan Fehriye Erdal'a niçin gereken cezayı vermiyorsunuz ya da Türkiye'ye teslim etmiyorsunuz?Fehriye Erdal mevzuunu Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in ifadeleriyle aktaralım: "Fehriye Erdal'ın daha önce Türkiye'ye iadesini istedik, ancak Türkiye'de idam cezası olduğu için iade yapılmadı. Türkiye'de idam kaldırıldıktan sonra kendi hükümetim ve daha önceki hükümetler Erdal'ı tekrar istedi, bu kez de kendilerinin yargılayacaklarını söylediler. Biz ümit ettik ki bu kişi yargılanacak ama karara bakarsak yargılanmasının imkanı yok"."Uluslar arası mekanizma işlemiyor. Terörün tüm insanlar için nasıl bir bela olduğu söyleniyor, ancak teröristlerin yargılanmasında bile bir işbirliği gerçekleştirilemiyor. Terörün arkasında da çoğu zaman siyasi himayeler bulunuyor."Suçu belli olan bir şahıs, yeri geldiğinde insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan bir AB, gerçeği gördüğünü ifade eden bir hükümet, ama hiçbir şey yapılamıyor.Burada asıl suçu kendimizde aramak lazım. Sen kapını pencereni sonuna kadar aç, evinde hazinelerin olduğunu cümle aleme yay, ondan sonra da "Niye bizim eve hırsız girdi" de. Aklına başına koymazsan, tedbirini almazsan tabii ki hırsız girer.Adamların karşısında bütün kırmızı çizgilerini pembe yapan, AB hayali uğruna her şeye evet demeye hazır bir Türk siyaseti var. Adam kendi açısından doğru olanı yapıp, dün hayata geçiremediği senaryolarını bir bir bugün devreye koyuyor.AB üyeliği bahanesiyle bir taraftan taviz üstüne taviz isterlerken, terörist olduğu kesin olan bir şahsı ne iade ediyor ne de yargılıyor. Senin elinde tutuğun elebaşıları konusunda da müdahale edip Türk yargısının kararını değiştirmesi konusunda baskı yapıyor. Ondan sonra da bu terör örgütünü El Kaide ile bir tutuyor.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.Sayın Çiçek'in de ifadesinden anlaşıldığı üzere bu durumu net olarak biliyoruz, ama somut bir adım atamıyoruz, dostlarımız incinmesin diyoruz, durmadan sineye çekiyoruz.Ama hiç kendimize şu soruyu sormuyoruz "Yahu bizim her gün onlarca vatan evladımızı şehit edene sahip çıkan bir irade gerçekten bize dost mudur?İstihbarat birimlerinin hazırladığı raporda PKK AB ülkelerinde ciddi bir yapılanma içinde ve parasal problemlerini bu şekilde çözüyor. Örgütün, Almanya'da 189 dernek, federasyon ve kulüp gibi oluşum ve Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu çatısı altında çok sayıda büro ile 13 dergisi bulunuyor.Raporda, örgütün Avrupa ülkelerindeki yapılanması sayesinde başta uyuşturucu ve insan kaçakçılığı olmak üzere ciddi gelir sağladığı ve bu gelirle de Kuzey Irak ve Türkiye'deki kamplardaki elemanlarına silah gibi lojistik destek aktarıldığı belirtildi.Raporda, örgütün diğer Avrupa ülkelerindeki teşkilat yapısı ise şöyle aktarılıyor: Avusturya'da 9 dernek, Belçika'da Konkurd (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu)çatısında 9 federasyon 11 dernek, 2 spor kulübü, Fransa'da 11 dernek, Hollanda'da 11 dernek, 4 birlik 1 komite, Heerburg'da eğitim merkezi, İngiltere'de 9 dernek, 1 komite, İsviçre'de 20 dernek 5 birlik, İtalya'da 3 dernek, 2 büro, Yunanistan: 10 kuruluş, İspanya: 3 dernek.Çalışmada, örgütün insan hakları gibi gerekçelerle gördüğü destek sayesinde, Türkiye'deki eylemlerini finanse edebildiği, militanlara ideolojik eğitim verdiği, basın yayın organlarıyla çok yönlü propaganda yapabildiği ifade edildi, "örgütün Türkiye'deki çalışmalarını kontrol edilebilir seviyeye gelmesine karşın yurtdışı destekle ayakta kalmayı başarıyor" denildi.PKK'ya bu kadar destek sağlayan, her fırsatta Güneydoğumuza Kürdistan deme cüretini gösteren AB, PKK'yı El Kaide ile bir tuttuğunu söylüyor. Bu ifadeyle AB terörün arkasında ve en büyük destekçisi olduğunu itiraf mı ediyor?Bir öyle bir böyle. Oyuncak gibi oynanıyoruz. Ayık olmamız lazım.İsrail'de, Londra'da veya başka bir yerde bir terör faaliyeti yaşandığı zaman hemen şiddetle kınıyoruz, saygı duruşunda bulunuyoruz, peki, yaşadığımız terör olaylarında onlar bizim yanımızda hiç yer alıyorlar mı?Güneydoğu mevzuunda çok dikkatli olmak zorundayız. Hem Güneydoğulu vatandaşlarımız hem de Devletimizin güvenlik güçleri oyuna gelmemelidir.Bu coğrafyada oynanan oyunlar önce milletimizi birbirine kırdırma, sonra da altımızdaki toprağı elde etme hedeflidir.Batılılar, insan haklarına saygılı oldukları ve Güneydoğu insanına sahip çıkmak için değil, Güneydoğunun zenginliklerini sömürmek için gayret ediyorlar. Batının insan haklarına saygısını geçmişte ve günümüzde yaşanılan örnekleriyle görmekteyiz.ABD yıllarca Irak'ı ve başındaki, İran'a karşı destekledi, silah verdi, fon aktardı. Peki, sonra? Dün müttefik olduğu ve desteklediği Saddam'ı devirdi, Irak'ta yüzbinlerce masum sivili katletti. Dün bunu yapan ABD, yarın işi bittiğinde de aynen bugün müttefikim dediklerine de yapacaktır. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.Batı bugün sırtını sıvazlar, destek verir, ama bu seni sevdiğinden değil, yarın elindekini avucundakini de alabilmek içindir.Paris Anlaşmasıyla Osmanlıya "Avrupalı oldunuz" dediler, Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü garanti verdiler, birkaç yıl sonra da önümüze Sevr anlaşmasını koydular. Batının ahlakı bu.Bugün doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, askeriyle, siviliyle, yaşlısıyla genciyle, topyekün millet olarak bir ve beraber olma zamanıdır.O zaman ne terör kalır, ne de art niyetli devlet ve milletlerin hesapları. En büyük sermaye budur, gelecek nesillerimize bırakacağımız en güzel miras da budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025