logo
14 TEMMUZ 2025

ABD, Baasçı yeni bir Saddam arıyor

14.01.2007 00:00:00
ABD Başkanı Bush'un açıkladığı yeni Irak stratejisini irdelemeye devam edelim. Bu yeni stratejideki en can alıcı bölüm olmakla birlikte, medyanın önemli bir bölümünde yer almayan kritik bir ayrıntı var. Bu ayrıntı; Irak'taki ulusal uzlaşmayı sağlaması için Irak hükümetine uygulanacak "ağır baskı"nın içinde saklı. Maliki hükümetine Bush'un dikte ettiği hususları (baskı maddelerini) şöyle özetleyebiliriz: Sünnilerin siyasi sürece katılımının artırılması için bir ön önce eyalet seçimlerinin yapılması, petrol yasasının çıkarılması, eski Baasçıları yasaklayan kanunun yumuşatılması...Bush bu maddelerin hayata geçirilmesinin kendileri açısından taşıdığı önemi vurgulamak için de üstü kapalı şu tehdidi yapıyor: "Irak hükümeti verdiği sözleri tutmazsa, Amerikan halkı ve Irak halkının desteğini kaybeder. Amerika'nın Irak için taahhütleri açık uçlu değildir."Dünkü yazımızda ifade ettiğimiz İran konusundaki kafa karışıklığını ve bulanıklığı çözmeye doğru hızla ilerliyoruz. Saddam'ın başında olduğu Baas rejimine yönelik bir işgal gerçekleştiren Bush yönetimi, yeni Irak stratejisinde Baasçıların Irak siyasetine ısındırılmasını salık veriyor. Bu durum, kesinlikle bir çelişki değil, ABD yönetiminin yeni Irak planının en kilit şifresi durumunda. Demek ki Saddam'ın idamı, Irak'ın kaderinde nasıl bir dönüm noktası ise, ABD'nin Irak planlarını hayata geçirmesinde de önemli bir kırılma noktası. İşgalci ABD yönetiminin tasarladığı planlar, Saddam öncesi ve Saddam sonrası olarak ikiye ayrılıyor ve Bush'un yeni açıkladığı Irak stratejisi de ikinci plan. Aslında Bush'un bu stratejisi, yani Baasçıları örtülü de olsa destekleme ve kayırma tutumu, ABD yönetiminin Saddam'ı kullandığı süreçte takip ettiği stratejiden başka bir şey değil.Sonda söyleyeceğimizi başta söylersek; ABD kendine yeni bir Saddam bulmak istiyor ve bu yeni Saddam kesinlikle Iraklı sünnilerden  ve Baasçı olacak!Nitekim Bush'un yeni stratejisinin açıklamasının hemen ardından Irak'ın önde gelen Sünni partisi İslam Partisi'nin "yeni stratejiyi" memnuniyetle karşılamış olması tesadüf olmasa gerek. Tam bu noktada Baas rejimine dair kısa bir aydınlatma yapmakta fayda var. Irak'ta Saddam yönetimiyle birlikte bir miktar (aslında epey miktar) yapısı değişse de, Baas rejimi, sömürgecilikten kurtularak kendi uluslarını inşa etme sürecine giren Araplar için ortaya atılan en etkili ideoloji olmuştur. İlk olarak Suriye'de ortaya çıkan Baas ideolojisi, Arap toplumlarından hakim unsur konumunda olmayan sınıflardan ve özellikle de Hıristiyan unsurlardan gelen zümreyi cezbetmiştir. Öz itibariyle Arap Birliği'ni savunan bu ideolojinin fikir babası da, Irak devriminin Marx'ı olarak kabul edilen Şamlı Hıristiyan Mişel Eflak'tır.Eflak'ın formüle ettiği Baasçılığın ideali Arap birliğidir ve Arap kimliği, dini kimliğin önünde gelmelidir. Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak gibi çevre ülkelere yayılan bu ideolojide "sosyalist" bir yön de bulunmaktadır. Tabii Saddam rejimiyle birlikte milliyetçilik yönü de ağır basmış ve rotasını Irak'taki diğer unsurlar üzerinde baskıcı politikalar uygulama yönüne kırmıştır. Saddam ve ekibi Baasçıydı ve Sünni'ydi. Irak'ta da Sünniler nüfusun yüzde 35'lik bir dilimini teşkil ediyorlar. Bu durumda, yüzde 65'lik Şii çoğunluk nüfusu, yüzde 35'lik Sünni grubun temsilcileri tarafından idare ediliyordu. Ve o dönemde ABD bu yapıyı ve doğal olarak Saddam Hüseyin'i ciddi şekilde destekliyordu. Saddam'ın idamından sonra açıklanan yeni Irak stratejisi de gösteriyor ki, ABD yeniden Sünni- Baasçı idareye göz kırpıyor ve Irak'ta İran nüfuzuna girmeye müsait Şii potansiyeline gözdağı veriyor. Erbil'deki İran konsolosluğuna yapılan baskın ve Şii gruplardan yükselen homurdanmaları bu minval üzere değerlendirmekte fayda var. ABD Başkanı Bush'un açıkladığı yeni Irak stratejisini irdelemeye devam edelim. Bu yeni stratejideki en can alıcı bölüm olmakla birlikte, medyanın önemli bir bölümünde yer almayan kritik bir ayrıntı var. Bu ayrıntı; Irak'taki ulusal uzlaşmayı sağlaması için Irak hükümetine uygulanacak "ağır baskı"nın içinde saklı. Maliki hükümetine Bush'un dikte ettiği hususları (baskı maddelerini) şöyle özetleyebiliriz: Sünnilerin siyasi sürece katılımının artırılması için bir ön önce eyalet seçimlerinin yapılması, petrol yasasının çıkarılması, eski Baasçıları yasaklayan kanunun yumuşatılması...Bush bu maddelerin hayata geçirilmesinin kendileri açısından taşıdığı önemi vurgulamak için de üstü kapalı şu tehdidi yapıyor: "Irak hükümeti verdiği sözleri tutmazsa, Amerikan halkı ve Irak halkının desteğini kaybeder. Amerika'nın Irak için taahhütleri açık uçlu değildir."Dünkü yazımızda ifade ettiğimiz İran konusundaki kafa karışıklığını ve bulanıklığı çözmeye doğru hızla ilerliyoruz. Saddam'ın başında olduğu Baas rejimine yönelik bir işgal gerçekleştiren Bush yönetimi, yeni Irak stratejisinde Baasçıların Irak siyasetine ısındırılmasını salık veriyor. Bu durum, kesinlikle bir çelişki değil, ABD yönetiminin yeni Irak planının en kilit şifresi durumunda. Demek ki Saddam'ın idamı, Irak'ın kaderinde nasıl bir dönüm noktası ise, ABD'nin Irak planlarını hayata geçirmesinde de önemli bir kırılma noktası. İşgalci ABD yönetiminin tasarladığı planlar, Saddam öncesi ve Saddam sonrası olarak ikiye ayrılıyor ve Bush'un yeni açıkladığı Irak stratejisi de ikinci plan. Aslında Bush'un bu stratejisi, yani Baasçıları örtülü de olsa destekleme ve kayırma tutumu, ABD yönetiminin Saddam'ı kullandığı süreçte takip ettiği stratejiden başka bir şey değil.Sonda söyleyeceğimizi başta söylersek; ABD kendine yeni bir Saddam bulmak istiyor ve bu yeni Saddam kesinlikle Iraklı sünnilerden  ve Baasçı olacak!Nitekim Bush'un yeni stratejisinin açıklamasının hemen ardından Irak'ın önde gelen Sünni partisi İslam Partisi'nin "yeni stratejiyi" memnuniyetle karşılamış olması tesadüf olmasa gerek. Tam bu noktada Baas rejimine dair kısa bir aydınlatma yapmakta fayda var. Irak'ta Saddam yönetimiyle birlikte bir miktar (aslında epey miktar) yapısı değişse de, Baas rejimi, sömürgecilikten kurtularak kendi uluslarını inşa etme sürecine giren Araplar için ortaya atılan en etkili ideoloji olmuştur. İlk olarak Suriye'de ortaya çıkan Baas ideolojisi, Arap toplumlarından hakim unsur konumunda olmayan sınıflardan ve özellikle de Hıristiyan unsurlardan gelen zümreyi cezbetmiştir. Öz itibariyle Arap Birliği'ni savunan bu ideolojinin fikir babası da, Irak devriminin Marx'ı olarak kabul edilen Şamlı Hıristiyan Mişel Eflak'tır.Eflak'ın formüle ettiği Baasçılığın ideali Arap birliğidir ve Arap kimliği, dini kimliğin önünde gelmelidir. Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak gibi çevre ülkelere yayılan bu ideolojide "sosyalist" bir yön de bulunmaktadır. Tabii Saddam rejimiyle birlikte milliyetçilik yönü de ağır basmış ve rotasını Irak'taki diğer unsurlar üzerinde baskıcı politikalar uygulama yönüne kırmıştır. Saddam ve ekibi Baasçıydı ve Sünni'ydi. Irak'ta da Sünniler nüfusun yüzde 35'lik bir dilimini teşkil ediyorlar. Bu durumda, yüzde 65'lik Şii çoğunluk nüfusu, yüzde 35'lik Sünni grubun temsilcileri tarafından idare ediliyordu. Ve o dönemde ABD bu yapıyı ve doğal olarak Saddam Hüseyin'i ciddi şekilde destekliyordu. Saddam'ın idamından sonra açıklanan yeni Irak stratejisi de gösteriyor ki, ABD yeniden Sünni- Baasçı idareye göz kırpıyor ve Irak'ta İran nüfuzuna girmeye müsait Şii potansiyeline gözdağı veriyor. Erbil'deki İran konsolosluğuna yapılan baskın ve Şii gruplardan yükselen homurdanmaları bu minval üzere değerlendirmekte fayda var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Alperen Polat / diğer yazıları
Feribotta korku dolu anlar
200 yolcu tahliye edildi
AKP, MHP, DEM işbirliğine dair yeni açıklama
Erdoğan'dan 3 parti vurgusu
Suriye ve İsrailli yetkililer Bakü'de bir araya geldi
Sırada Türkiye mi var?
24 saatte 139 şehit daha
Gazze'de can kaybı 58 bini aştı
'Günler içinde kurulacak'
AKP'den komisyon açıklaması
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Feribotta korku dolu anlar
200 yolcu tahliye edildi
AKP, MHP, DEM işbirliğine dair yeni açıklama
Erdoğan'dan 3 parti vurgusu
Suriye ve İsrailli yetkililer Bakü'de bir araya geldi
Sırada Türkiye mi var?
24 saatte 139 şehit daha
Gazze'de can kaybı 58 bini aştı
'Günler içinde kurulacak'
AKP'den komisyon açıklaması
Trump'ın 'Epstein' rahatsızlığı
'Neden gündemde tutuluyor?'
Güney Kore'den dikkat çeken iddia
'Kuzey Kore, Rusya'ya 12 milyondan fazla top mermisi gönderdi'
Ankara'da 26 katlı binada yangın çıktı
1'i bebek 3 kişi hayatını kaybetti
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.