ABD eş-başkanını "ma'lulen emekli" mi ediyor'!

Ankara'nın çok partili politika süreci, maalesef daha ziyade "demokratik oyalamaca", "istismarla rey devşirme", "omurgasızlık", "dalkavukluk", "yalakalık", "vefasız"lık ve "kalleş"likle ma'lul bir saha olarak nam salmış? İstisnaî dönemler elbette olmuştur.Demokrasi namıyla sergilenen parti içi veya ülke içi "demokratik krallık"lar da çoğu zaman bu illetlerle semiriyor."Milletten icazet almak ve millete hizmet etmek" yerine, idareye hazırlıksız talip olmak ve koltuk ihtirasıyla "hariçten icazet dilenmek" ekseninde şekillenmiş politik yapılarda, bu karakteristik özellikler baskın şekilde kendini gösterir.Bu yapılardan millet hizmet görmez.Hükümetler ve koltukta oturanlar, icazet aldıkları lobilerin ve ecnebilerin adeta kapı kulları olurlar. Kaymağı yabancılar ve onların içerideki ucuz işbirlikçileri götürür.Bu süreçte kullanılanlar kullanılır; son kullanma tarihi bitenler ise delikten aşağı süpürülür.Pakistan'da Benazir, Irak'ta Saddam Hüseyin, Tunus'ta Zeynelabidin bin Ali, Mısır'da Hüsnü Mübarek bunun örneğidir.Ankara'dakilerin bu "vaziyet" ve "akıbet"lerden yeterli derecede ders almadıkları anlaşılıyor.AKP hükümetinin, Şike düzenlemesi bu bağlamda son derece önemli ipuçları vermiştir.Başbakan R. T. Erdoğan'ın ciddi hastalık sürecine denk düşen Şike düzenlemesinin Çankaya serüveni ve bir kısım AKP vekillerinin "ikircikli" vaziyetleri adeta turnusol olmuştur.Şike düzenlemesini hep beraber Çankaya'ya gönderdiler.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "çok özel ve sürpriz biçimde" düzenlemeyi geri iade etti.Bakan Hayati Yazıcı, iki gün içinde birkaç kere çark üstüne çark etti. Erdoğan'ın hasta haline bakarak Çankaya'ya selam çaktı. Erdoğan, yatağından kıprışıp "ne oluyoruz" deyince, eskiye dönüverdi.Düzenleme Çankaya'ya gönderilirken çıtı çıkmayan Şamil Tayyar, Erdpoğan'ın hastalık sürecine denk düşen Şike düzenlemesi Çankaya'dan aşağıya savrulunca, aynı haliyle tekrar yukarı gönderilirse istifa edeceğini deklare etti.Dün Erdoğan'ın etrafında fır dönenler, son vaziyette adeta "siyasi mevta" haline çevirdiler.Bunu Erdoğan'ın hastalığının ciddiyetine mi bağlamak lazım, yoksa Ankara politikasının "yalakalık" ile "arkadan dolap çevirme"yi aynı anda yaşayabilen "çok yüzlü" karakteristik ahvaline mi?!Her gün birinin ortaya çıkıp, Erdoğan'ın durumu iyi, kolon kanseri filan değil, türünden beyanat vermeleri; Erdoğan'a moral vermek için mi, yoksa hastalık sebebiyle boşluğa düşenlerin bir o tarafa bir bu tarafa savrulmalarını önlemek için mi?!Erdoğan'ın bu güne kadar hep yakınında koltuk kapıp da bugün Şike düzenlemesinde dışa vurduğu üzere fır dönenlere, "Erdoğan çok iyi beyler? Ne yapıyorsunuz, oturun oturduğunuz yerde!" mesajı vermek için mi?Gül, Erdoğan'a yapacağını yaptı. Şike düzenlemesini iade etti. Erdoğan, Çankaya'ya rest çekti; aynen geri gönderin, hiçbir fire vermeyin, talimatı verdi? Çankaya'ya, yukarıya bakıp selam çakan AKP kurmaylarının başları, bir anda aşağıya düştü.Bu arada Bülent Arınç, ben Erbakan'a bile biat etmedim ki, bunlara biat etmiş olayım, diyerek mesaj saldı, boy gösterdi.Asıl narayı ise Gül'ün yoluna güller serpen Hüseyin Gülerce attı:Şike Yasası, Çankaya'ya aynen iade edilirse, Ak Parti bırak kendi ayağına kuşun sıkmayı, kendi sandalyesine tekme vurmuş olur. Erdoğan'ın hastalık sürecini fırsat olarak değerlendiren Gülerce'nin Çankaya'yı tahkim eden çıkışı böyle?Siyasetin göbeğindeki en okkalı adam bile böyle bir tehdit savuramaz; ama Gülerce savurur. Hocası ve akıl hocaları Amerika'da çünkü.Sorun kendisine? Maazallah, Gülen'in Gülerce'si, hiçbir zaman siyasete bulaşmaz, bulaşmamıştır?!Gülerce'nin bu çıkışı, diplomatik çevrelerde, yoksa ABD, Erdoğan'ı BOP işlerinde "ma'lulen emekli"ye mi ayırdı, kanaatini doğurdu. ABD eş başkanını ma'lulen emekli mi ediyor?! Erdoğan'ın etrafında dün fır dönenler, bugün başka adreslere fır dönmeleri, böyle bir Amerikan işmarının sonucu mu?! Erdoğan'a, ABD'den bir başka "kötü sinyal" da, KCK operasyonları bahanesiyle gönderildi.Erdoğan'ı, Beyoğlu'ndan politik arenaya itekleyenlerden ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve CFR'nin kıdemli üyesi Morton Abramowitz, AKP ve Erdoğan adına acı konuştu, Erdoğan'ın siyasi vaziyetini "tiranizm" olarak ilan etti, yani "gaddarlık, despotizm":"Türkiye'nin iç siyasetine ABD'den bakınca görülenler, Başbakan Erdoğan'ın iç siyaset sahnesinde git gide artan tiranizmi, baskısı ve Türk medyasında tek seslilik? ABD yönetimi, Türkiye'nin Ortadoğu'da iyi bir rehber olduğunu düşünüyor. Ama bunun nedeni, AKP'nin bölgedeki etkileme gücüne güvenmesi değil? Bölgede yarın neyin patlak vereceğini hiçbirimiz bilmiyoruz.Erdoğan'ın hastalığı hakkında basın çok sessiz, belki Başbakan ile görüşen Joe Biden, bize onun nasıl olduğunu söyleyebilir."Erdoğan'a hasta yatağında, Gülerce'nin çıkışıyla birlikte verilebilecek en kötü haber bu olsa gerek!ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, hasta yatağında Erdoğan'a iki saat konuştuktan sonra, Erdoğan çok iyi dinledi, açıklaması yaptı. Biden yakın teşhis mi yaptı, sorusunu gündeme getirdi. Gül, Amerika'nın işgal ortakçısı İngiltere'de Kraliçe tarafından "çok özel bir ihtimam"la karşılandı. Erdoğan'ın hastalık sürecinde AD Başkan Yardımcısı Biden de Çankaya'ya iki saat "çok özel" görüşme yaptı.Bütün bunların milletimizin dertleri ve gündemiyle bir alakası var mı? Böyle bir siyasi vaziyet, "yalakalık" ile "yanar dönerlik" arasında gidip gelen omurgasız bir vaziyet değil de nedir?!Gülüyoruz, ağlanacak ahvalimize?