Peşmerge başı Barzani'nin Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı açıklamalardan sonra, geçtiğimiz aylarda yaptığı "Kürt devleti kurulmalıdır" açıklamasıyla gündeme gelen ABD'nin eski dışişleri bakan yardımcılarından Richard Holbrooke, önceki gün düzenlenen "Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödül" töreninde yaptığı konuşmada dikkat çekici mesajlar verdi. Holbrooke, Iraklı Kürtler ile iyi geçinmenin, Türkiye'nin stratejik çıkarına olduğunu açıklaması, Barzani'nin AP'de yaptığı konuşmadaki tehditlerden farklı değil öz itibariyle. Holbrooke önemli bir isim ve bu yüzden söyledikleri de mühim. Holbrooke'un konuşma başlığı ise oldukça anlamlı: "Türkiye ve ABD: Kesişme noktasında vazgeçilmez müttefikler.'' Devamlı surette Kuzey Irak'a gidip gelen Holbrooke'a ABD yönetiminin yüklediği misyon, Türkiye'yi Kürt devletine alıştırma ve kibarca tehdit etme şeklinde özetlenebilir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü PKK'ya karşı en şiddetli mücadeleyi başlattığı dönemde, Holbrooke'un bu mesajları ABD yönetiminin bu eylemden duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor aynı zamanda.Çünkü Abdullah Gül ile ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell arasında yapılan gizli anlaşmanın bir maddesi de, "Türkiye'nin ABD'den habersiz PKK'ya operasyon yapmayacağıydı."İşte bu yüzden bugünlerde, ABD cephesinde ciddi bir memnuniyetsizlik ve endişe hakim. Hele hele sınırdaki operasyonlara bizzat iştirak eden Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yaptığı "kararlılık" açıklaması ve "PKK üzerinde ağır bir baskı kurduk. Teröristler bu baskının 1994-98 dönemindeki şiddette olduğunu itiraf ediyor" beyanı, teröristlerin ve yandaşlarının düştüğü zor duruma işaret ediyor. Bu bağlamda Türkiye'ye yönelik mesaj trafiği farklı kanallarla devam edecektir. Holbrooke'un Türkiye'ye ilettiği bazı mesajlar da İran'la ilgiliydi. Holbrooke, İran ile Türkiye'nin, terör örgütü PKK'ya karşı operasyon hazırlığında olduğu yönündeki haberlere işaret ederek, "Eğer Türkiye ile İran arasında PKK'ya karşı ortak bir harekat planlanması söz konusuyla, bu ciddi bir sorun olacaktır ve NATO'nun da altını oyacaktır. Daha çok endişelerimi dile getiriyorum. Umarım bu söylentiler doğru değildir'' diye konuştu. Holbrooke, İran konusundaki tehdidini kamufle etme ihtiyacı hissetmeden, direk yapıyor. Ona, daha doğrusu ABD'ye göre Türkiye İran'la hiçbir işbirliği ve hatta münasebete dahi giremez, girmemeli. İran, ABD'ye göre nasıl bir düşman ise, aynı şekilde Türkiye'ye göre de konuşulmaması, aynı masaya oturulmaması gereken azılı bir düşman olmalı. Bunun aksi yönünde bir eylem, ABD'nin oklarını size çevirmesine neden oluyor. Burada Türkiye tabii ki İran'la terör örgütüne yönelik kurduğu ilişkiye devam edecektir, etmeli de. Fakat bizim burada sorgulamamız gereken asıl konu, ABD'nin Türkiye'yi bu şekilde baskı altına alacak cesareti nereden bulduğudur. Bu noktada da mevcut iktidarın ABD ile yaptığı gizli açık anlaşmalar ve verdiği ağır sözler devreye giriyor. ABD de haklı olarak, kendisine verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyor.Öyle büyük ve ağır sözler verilmiş ki, tahmin bile edemezsiniz!