Açıldıkça açılıyoruz ama?

Türkiye ve Türk milleti çok kritik bir dönemden geçiyor. Artık bizden istenilen tavizler teker teker önümüze konulmuyor. Birbirinden tehlikeli tavizler topyekun masamıza getiriliyor.Türk milletine adeta ölümlerden ölüm beğen deniliyor. Tabii milletimiz öyle bir propaganda yağmuruna tutulmuş ve bu propagandalara öylesine aldanmış ki bunu "oyunlardan oyun beğen" olarak algılıyor.Esasen yaşanan gelişmelere batılıların ve onların yerli taşeronlarının verdikleri gözlükle değil, milli bir gözlükle baksalar Kaddafi'nin başına gelenlerin ve İslam ülkelerinin bugün yaşadıklarının hiç de oyun olmadığını görecekler ama maalesef böyle olmuyor.Fransa'nın soykırım yasasını onaylaması, Türkiye'nin buna tepkisizliği, Türkiye'nin İran ve Suriye konusundaki BOP taşeronluğu, füze kalkanının Türkiye'ye yerleştirilmesi, Türkiye'nin, Kıbrıslı Rumlara petrollerini kaptırması ve benzeri hayati tavizler gündemdeyken şimdi de bir anda "2. terör açılımı" paketi gündeme geliverdi.Demokratik açılım olarak ifade edilen bu açılımın koordinatörü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın konu hakkındaki açıklamaları şöyle:"Habur'u şimdi de savunuyorum. Biz dağdaki insanı silahını bırakarak indirmek için en ileri adımlar attık. O çalışmaları yine yapacağız. Şiddet içermeyen her tür düşünce Türkiye'de serbest olacak."Hükümetin medeniyet projesi olarak milletimize takdim ettiği AB'nin, sözde en özgür ülkesi Fransa, sırf soykırım iftirasına karşı çıkıyor diye masum insanları 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası öngörürken, bizler bu Fransa gibilerin gönlü olacak diye teröristlerimizi serbest bırakmanın adımlarını atıyoruz.2009 yılının Ekim'inde gerçekleşen Habur'un teröristlere açılımı, bunun ilk provasıydı. Milletimiz maalesef bunu hazmetmiş olacak ki şimdi yenisi yolda?Hem de Sayın Bakanımızın ifadesiyle, bu konuda en ileri adımlar atılmış.Bakın, yeni açılım paketiyle neler planlanıyor:TCK'nın 215. maddesindeki "suçu ve suçluyu övme" maddesi gözden geçirilecek. Bu şekilde teröristbaşı Öcalan'a "sayın" demenin önü açılıyor. Teröristbaşına önce itibar kazandırılıyor, sonra da diyecekler ki "madem "sayın" diye ifade ediliyor, neden içeride?""Şiddet içermeyen düşünceyi açıklamak suç sayılmayacak" maddesi de ilave dildiğinde teröristbaşını yakında bir siyasi olarak görebiliriz. Teslim olanları yargılama süreci hızlandırılacak. Tutukluluk süreleri kısaltılacak. Bu Kandil'den, Mahmur'dan gelen teröristler için uygulanacak, niçin içeride olduğunu bilmeyen ulusalcılar, milliyetçiler için değil.Herhalde Habur'da kurulan ve pişman olmadıkları halde teröristleri serbest bırakan seyyar mahkemeler bile yeterli görülmedi ki daha hızlı yargılama sürecinden bahsediliyor.Teröristlerin serbest kalmasını sağlayacak "etkin pişmanlık" dışında sürpriz adımlar atılacakmış. "Pişman olmadıkları halde etkin pişmanlıktan yararlandılar bundan öte ne olabilir" demeyin, daha da ötesi? Sürpriz deniliyor ya? Bunlardan bir tanesi şu: Belli bir süre konulacak ve bu süre içinde teslim olanlar hakkında yakalanma emri dahi kalkacak. Yani bugüne kadar yaptığı bütün terör faaliyetleri yanında kar kalacak. Bunun gibi daha birçok sürpriz var. Bu arada yeni açılımla terör yandaşlarına her türlü PKK propagandası yapma hakkı da veriliyor. Basın ve ifade özgürlüğü kapsamında da bunların basın ve medyaya taşınmasının önü açılıyor. Bu 2. açılıma terör örgütünün resmen siyasallaşması da diyebiliriz.Bu ülkenin milli söyleme sahip, milli projeleri olan gerçek evlatlarının her türlü önü kapanmaya çalışılırken, bu ülkenin 40 bin evladının canını alanlara bu kadar imkan ve özgürlük tanınması gerçekten çok manidar.