11 Eylül'ün ardından bir kez daha gördük ki, "küfür tek milletir" ve bu küfrün para, makam, şöhret, şehvet vs. yöntemler ile esir ettiği içimizdeki insanların küfre hizmetkâr oluşlarıdır. Bu hizmet ve hizmetkârlığın adına kimi demokrasi, kimi medeniyet, kimi çağdaşlık, kimi şartlar öyle gerektiriyor vs. dedi. Ama ortaya çıkan sonuç hep Müslüman kanı, canı, malı, vatanı ve namusunun talan edilmesi oldu. Bakın! 11 Eylül'den hemen sonra ABD, Afganistan'a girdi. Neden? Terörü bitirecekmiş. Bunu bizzat dönemin başkan Bush'u dedi artı Bush dünyayı ikiye ayırdı; Ya yanımdasınız, ya da karşımda. "Dünya ülkeleri ya ABD'nin, ya da teröristlerin yanında yer almalıdır."Bu dönemde ABD'de halk arasında anketler, araştırmalar yapıldı. Çuvaldız ABD'ye batırılmıştı ya! Anketlerde ABD halkının % yetmişi, Müslümanlara terörist olarak bakıyordu. Bir papaz, kameralar önünde Kuran'ı yakmaya kalkıyordu. İslam karşıtı gösteri ve söylemler giderek çoğalıyordu.Ortaçağ zihniyeti hortlamıştı. Malumunuz ortaçağ'da, tuvalet ve banyo kültürü bile olmayan Avrupa, çocuklarını İslam'dan korumak için küçük yaşta Müslüman korkusu aşılıyorlar ve çocuklarını şunu yapmazsan "seni Türklere veririm" gibi cümlelerle tehdit ediyorlardı. Aynı mantık 21. Yüz yılda yine ortadaydı. Çünkü "küfür tek milletir" Haçlı ABD, Afganistan'a girdi ve ölüm kusmaya başladı. Chırac; "Fransız birlikleri de operasyona katılacak". Belçika; "ABD ile birlikte savaşmaya hazırız". Almanya (Schroder) "ABD operasyonunu destekliyoruz" İtalya (Berlosconi) "Operasyonu destekliyoruz?"Yunanistan; ABD'nin haklı ve yasal bir harekât gerçekleştirdiğini belirtti. Şimon Peres; "Hiç şüphe yok ki, zafer, ABD'nin olacak" diyordu. Danimarka, İsveç ABD'nin haklılığını vurgulayıp, operasyona destek veriyorlardı. Yani "küfür tek millet" olma özelliğini bir kez daha göstermişti. Türk siyasetinin başında ise Kıbrıs'a asker çıkaran, 1980'de ABD üstlerine, İncirliğe el koyan Ecevit vardı. Ecevit'in bu işgal karşısında gösterdiği tavrı daha sonra Gül ve Erdoğan ikilisi Irak işgalinde gösterecekti. Biri solcu, bir muhafazakâr gibi bir şey? Ecevit, ABD işgalini değerlendirirken, Türkiye'nin terörizmden neler çektiğini anlatıp, ABD'yi anladıklarını ifade etti. "Şimdi de bizim, ABD'nin acılı gününde, onların yanında olmamız doğaldır" dedi. 08012001 HürriyetABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Türkiye'nin verdiği "güçlü" destekten son derece memnun olduklarını söyledi. Aynı tablo Irak işgal ve vahşetinde de yaşandı. "Biz Irak'a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret verdi." (Paul Wolfowitz)"Küresel sorunlarla mücadelede dünyanın, ABD'ye ihtiyacı olduğunu, Türkiye ile ABD'nin temel hedeflerinin örtüştüğünü" söyledi RTE.RTE'nin duası ise malumunuz; "Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz." Afganistan'da ne oldu? Yüz binler katledildi, sakat, yetim, dul bırakıldı. Namuslara el uzatıldı. Müslüman cesetlerine bile zulmedildi. Kutsal değerlerimiz ayaklar altına alındı. Altın maden zengini Afganistan sömürüldü, halkı aç ve perişan bırakıldı. Bu zulüm ve talan devam ediyor? Kim tarafından? Haçlı ABD, müttefikleri ve beslemeleri tarafından? Irak'ta ne oldu? Aynı tablo. Rakamları arttırın. Altın yerine petrolü koyun. Artı mezhep ayrımcılığı altında başlatılan iç savaşı koyun. İşe bakın ki, Bizlere hep gerici, yasaklar ülkesi, korkunç olarak tanıtılan İran, ABD ve İngiltere'nin başlattığı Afganistan işgaline "kabul edilemez" tepkisini koymuştu. "Müslüman ülkeler başta olmak üzere, dünya kamuoyu dikkate alınmadan başlatılan ve Afganistan'ın masum halkına zarar verecek bu saldırılar kabul edilemez" diyordu İran.Saddam ise bizim hiçbir başbakanımızdan duymadığımız cümleleri sarf etmişti; Afganistan işgalini "hain bir saldırı" olarak açıklayan Saddam, ABD'ye, 11 Eylül'deki terör saldırılarıyla ilgili kanıtlarını dünyaya göstermesini istedi.İslam'a karşı her daim tek millet olarak güç birliği yapan Haçlı zihniyet şimdi Suriye'de bin bir oyun oynuyor. Türkiye, Afganistan ve Irak'ta haçlının safında duruşuyla kaybetti. Suriye'de de bir an önce aklını başına almazsa kaybedecek ve bu kayıp ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin birliğine mal olacak?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024