Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yetmiş milyonluk Müslüman Türk Milleti 21. yüzyıla kötü başladı. İkibinli yıllar başladığında, milleti canından bezdirmiş, "bu gitsin yerine kim gelirse gelsin" dedirten üç partili koalisyon hükümeti vardı.Koalisyon hükümeti, son nefsine yakın bir zaman diliminde ABD'den ithal ettiği Kemal Derviş'e ekonomi yönetimini teslim ederek görüntüyü iyice kötüleştirmiş ve giderayak "onbeş günde onbeş yasa" formülü ile milletin ve devletin aleyhine yasalar çıkarmıştı.Ecevit'in Başbakanlığında kör-topal yürüyen koalisyon hükümetinin işinin, işlevinin bittiğine kanaat getiren çevreler, Bahçeli'nin ağzından 3 Kasım 2002 erken seçimini ilan ettiler.Ülke bir uçtan bir uca seçim atmosferine girmeye başladığında, AKP'nin yıldızı çoktan parlamıştı ve seçimden aylar önce birinci parti ilan edilmişti.Köylüsü-kentlisi, okumuşu-okumamışı, hacısı-hocası, dışarıdan kumandalı medyanın yıkama-yağlama ve cilalama yayınlarından etkilenerek AKP'yi ve genel başkanını kurtarıcı bir el olarak görmeye başlamıştı. O günlerde sırf muhalefet olsun diye değil ama insanımızı uyarmak için şehirlerin meydanlarından yükselen bir ses vardı ki, o ses BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in sesi idi.Bu ses; dış güçlerin planı, programı ve de bir fiili desteği ile iktidar olacak bir partinin, bu millete, bu memlekete hiçbir fayda sağlamayacağını, iktidar yapanların emirlerini yerine getireceğini dalga dalga haykırıyordu.Bu ses; "IMF politikalarını kamçısız uygulayacağız, IMF ile ortak çalışacağız" diyen bir partinin iktidar olması ile hiçbir şeyin değişmeyeceğini, mevcut kötü durumun daha da kötüleşeceğini bir baba şefkati ile tane tane izah ediyordu.Bu ses; IMF ile ortak çalışmanın sonuçlarını daha o günden bir bir açıklıyor ve diyordu ki; çıkarılmış olan kota yasalarının yaygınlaştırılması ve daha katı uygulanması demektir. Bu ise, bizim üreticimizin, köylümüzün, çiftçimizin elinin bağlanması ve ülkemizin, haçlı dünyasının pazarı haline getirilmesi sonucunu doğuracaktır.Bu ses; AB projesinin, beşbin yıllık Türk tarihinin, binbeşyüz yıllık İslam medeniyetinin ve seksen yıllık cumhuriyet birikiminin haçlı mezarlığına gömülmesi anlamı ve niyeti taşıdığını, dolayısıyla bu ihanet projesine sıcak bakan partilerin derhal terk edilmesi gerektiğini haykırıyordu.Ben, kendi adıma, biraz araştıran, okuyan, yazan birisi olarak; Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in 3 Kasım öncesi meydanlarda ve ekranlarda dile getirdiği hususlardan hiç birinde yanıldığını görmedim. Geride bıraktığımız 3,5 yıllık AKP iktidarı boyunca, söylediklerinin tamamının hayata geçtiğine, yasalara yansıdığına şahit olduk.Şimdi AKP'den önce ve sonra diye kesin çizgilerle ayırabileceğimiz bir durumla karşı karşıyayız.Sayın Başbakan'ın "sessiz devrim yaptık, yirmi yılda ancak yapılabilecekleri biz iki-üç yılda gerçekleştirdik" sözlerini menfi anlamda doğru kabul edebiliriz. Doğrudur, bir başka iktidarın belki yirmi yılda yapabileceği yıkımı, tahribatı, bataklığa saplanma, uçuruma yuvarlanma vaziyetini AKP iktidarı 3 yıla sığdırabilmiştir. Dolayısıyla iktidara taşıyan güçler, Başbakana ödül üstüne ödül veren, cübbe üstüne cübbe giydiren çevreler, elleri patlayana kadar alkışlasalar AKP'nin hakkını ödeyemezler.Aziz milletimize gelince; inşallah çevrilen filmlerin ve döndürülen dolapların farkına varmakta daha fazla geç kalmaz. Basiret, firaset ve şecaat gibi hasletlere daha fazla muhtaç olduğumuz günlerden geçiyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024