Trabzon'a gitmek üzere havalimanındayım. Uçaklar rötar yapıyor, bazıları iptal ediliyor. Bizde beklerken bir dostumuzun selam vermesi ile sohbete başlıyoruz.
Kendisi Cem Vakfı'nın kurucuları arasında bulunuyor. Daha çok Almanya - İstanbul ekseninde seyahatleri oluyor. Aynı zamanda sahasında tanınmış başarılı bir sanayici.
Aramızda konuşacağımız birçok konu var. Ekonomik darboğazdan geçen bir ülke olmanın gereği iş - güç konuşabiliriz.
Geçmişe dönük hatıraları yâd edebiliriz.
Kış koşulları, yer ve hava trafiği konusunda sohbet edebiliriz.
Ancak biz, bunları değil Sünni, Alevi, Şii konusunu konuşmayı tercih ettik. Daha doğrusu bu arkadaşımız, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bu sahada ortaya koyduğu çalışmaları hatıralarıyla, takdirle anlattı. Biz de bu konudaki hatıralarımızdan bahsettik.
Hocamızın kaleme almış olduğu Ehli Beyt Külliyatı'nın, İslam dünyasındaki tesirlerini konuştuk. Ehl-i Beyt'in hayatı, bu denli detaylı olarak bugüne kadar kaleme alınmamıştı.
İslam'ın doğru anlaşılmasında, Ehl-i Beyt'in anlaşılması çok önemli.
İslam âleminde Müslümanlar bugüne kadar hep birbirine kırdırıldı. Nasıl bir İslam anlayışı ki, Müslüman Müslüman'a kutsal kılıflar içerisinde öldürtüldü.
Günümüz daha vahim gelişmelere gebedir. Bugünlerde teröre karşı İslam devletleri ittifakı adı altında Sünni birlik kurularak, Alevi-Şii dünyası hedef alınmaktadır. Adeta Yavuz dönemine taş çıkartacak gelişmeler planlanmaktadır.
* * *
Gaflete bakın ki, bazı Alevi, Şii camiaları, Ehli Beyt karşıtı siyaset uygulayan politikacılara destek vermektedir. Bu davranış olsa olsa katiline âşık olmaktır. Hadi kişileri anladık, ancak kanaat önderi makamındaki kişilerin bu yanlış duruşları doğrudan kendi camiasına yapılan büyük bir kötülüktür.
* * *
İslam alemi hazinenin üzerinde oturan dilenciler gibi. Oysa gerek kendisini gerekse insanlığı kurtaracak servete sahip. Heyhat ki bu servetten ne kendisi istifade ediyor, ne de başkasına ikram edebiliyor.
Bu servet Ehl-i Beyt'tir ve onların pak neslidir. Bu ailenin halidir, hayatıdır.
İşte Haydar Baş hocamız bu hazinenin anahtarı mesabesindeki eserleri insanlığın istifadesine sunmuştur. Ehl-i Beyt külliyatını okuduğumuzda İslam'ın ibadet hayatıyla, sabrıyla, şükrüyle, iman çilesiyle tanışıyorsunuz.
Bu eserlerden İmam Ali kitabı ilk defa Rus bilim insanı Prof. Dr. Ali Viktor Minin'e takdim edildiğinde yaptığı konuşmayı hiç unutmuyorum. 'Haydar Baş Bey'in, Sünni, Şii, Alevi ayrımı yapmaksızın bütün Müslümanları, Ehl-i Beyt paydasında buluşturması, tarihi bir dönüm noktasıdır' demişti.
* * *
Gelin hep birlikte 2016 yılında Ehli Beyt'i tanımayı anlamayı kendimize şiar edinelim. Kurtuluşun adresi ile buluşmuş olalım.
Kendisi Cem Vakfı'nın kurucuları arasında bulunuyor. Daha çok Almanya - İstanbul ekseninde seyahatleri oluyor. Aynı zamanda sahasında tanınmış başarılı bir sanayici.
Aramızda konuşacağımız birçok konu var. Ekonomik darboğazdan geçen bir ülke olmanın gereği iş - güç konuşabiliriz.
Geçmişe dönük hatıraları yâd edebiliriz.
Kış koşulları, yer ve hava trafiği konusunda sohbet edebiliriz.
Ancak biz, bunları değil Sünni, Alevi, Şii konusunu konuşmayı tercih ettik. Daha doğrusu bu arkadaşımız, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bu sahada ortaya koyduğu çalışmaları hatıralarıyla, takdirle anlattı. Biz de bu konudaki hatıralarımızdan bahsettik.
Hocamızın kaleme almış olduğu Ehli Beyt Külliyatı'nın, İslam dünyasındaki tesirlerini konuştuk. Ehl-i Beyt'in hayatı, bu denli detaylı olarak bugüne kadar kaleme alınmamıştı.
İslam'ın doğru anlaşılmasında, Ehl-i Beyt'in anlaşılması çok önemli.
İslam âleminde Müslümanlar bugüne kadar hep birbirine kırdırıldı. Nasıl bir İslam anlayışı ki, Müslüman Müslüman'a kutsal kılıflar içerisinde öldürtüldü.
Günümüz daha vahim gelişmelere gebedir. Bugünlerde teröre karşı İslam devletleri ittifakı adı altında Sünni birlik kurularak, Alevi-Şii dünyası hedef alınmaktadır. Adeta Yavuz dönemine taş çıkartacak gelişmeler planlanmaktadır.
* * *
Gaflete bakın ki, bazı Alevi, Şii camiaları, Ehli Beyt karşıtı siyaset uygulayan politikacılara destek vermektedir. Bu davranış olsa olsa katiline âşık olmaktır. Hadi kişileri anladık, ancak kanaat önderi makamındaki kişilerin bu yanlış duruşları doğrudan kendi camiasına yapılan büyük bir kötülüktür.
* * *
İslam alemi hazinenin üzerinde oturan dilenciler gibi. Oysa gerek kendisini gerekse insanlığı kurtaracak servete sahip. Heyhat ki bu servetten ne kendisi istifade ediyor, ne de başkasına ikram edebiliyor.
Bu servet Ehl-i Beyt'tir ve onların pak neslidir. Bu ailenin halidir, hayatıdır.
İşte Haydar Baş hocamız bu hazinenin anahtarı mesabesindeki eserleri insanlığın istifadesine sunmuştur. Ehl-i Beyt külliyatını okuduğumuzda İslam'ın ibadet hayatıyla, sabrıyla, şükrüyle, iman çilesiyle tanışıyorsunuz.
Bu eserlerden İmam Ali kitabı ilk defa Rus bilim insanı Prof. Dr. Ali Viktor Minin'e takdim edildiğinde yaptığı konuşmayı hiç unutmuyorum. 'Haydar Baş Bey'in, Sünni, Şii, Alevi ayrımı yapmaksızın bütün Müslümanları, Ehl-i Beyt paydasında buluşturması, tarihi bir dönüm noktasıdır' demişti.
* * *
Gelin hep birlikte 2016 yılında Ehli Beyt'i tanımayı anlamayı kendimize şiar edinelim. Kurtuluşun adresi ile buluşmuş olalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Gazze’de barış değil, sessiz teslimiyet / 12.10.2025
- İstanbul’un kurtuluş diyalektiği / 09.10.2025
- Erdoğan–Trump görüşmesi: The Apprentice diplomasisi sahada / 06.10.2025
- Arzu Mev’ûd’un gölgesinde: İsrail’in kuruluşu ve işgalin sürekliliği / 05.10.2025
- Bahçeli’nin TRÇ çıkışı: Strateji mi, PR hamlesi mi? / 22.09.2025
- Bir iman formülünün siyasete alet edilmesi / 21.09.2025
- Geleceği savunmak: Bir nesli kayıp vermemek / 20.09.2025
- Sağ–solun ötesinde: Türkiye siyasetini yeniden okumak / 11.09.2025
- Hüseyin Baş dosyası: Demokrasiye ayar duruşması / 09.09.2025
- Batum’un Osmanlı ve Türkiye Eksenindeki Tarihsel Serüveni / 03.09.2025
- İstanbul’un kurtuluş diyalektiği / 09.10.2025
- Erdoğan–Trump görüşmesi: The Apprentice diplomasisi sahada / 06.10.2025
- Arzu Mev’ûd’un gölgesinde: İsrail’in kuruluşu ve işgalin sürekliliği / 05.10.2025
- Bahçeli’nin TRÇ çıkışı: Strateji mi, PR hamlesi mi? / 22.09.2025
- Bir iman formülünün siyasete alet edilmesi / 21.09.2025
- Geleceği savunmak: Bir nesli kayıp vermemek / 20.09.2025
- Sağ–solun ötesinde: Türkiye siyasetini yeniden okumak / 11.09.2025
- Hüseyin Baş dosyası: Demokrasiye ayar duruşması / 09.09.2025
- Batum’un Osmanlı ve Türkiye Eksenindeki Tarihsel Serüveni / 03.09.2025