Amasya'nın fetih yadigarı: Fethiye Camii
Amasya, tarihi dokusuyla büyüleyen şehirlerimizden biri. Bu kadim kentin sokaklarında gezinirken karşınıza çıkan her yapı, farklı bir hikaye anlatır
14.08.2025 00:38:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Amasya, tarihi dokusuyla büyüleyen şehirlerimizden biri. Bu kadim kentin sokaklarında gezinirken karşınıza çıkan her yapı, farklı bir hikaye anlatır.
İşte bu hikayelerden birini barındıran önemli eserlerden biri de, adını Amasya'nın fethinden alan Fethiye Camii. Kentin en eski camilerinden biri olan bu yapı, geçmişten günümüze ulaşan mimari mirasıyla dikkat çekiyor.
Yapım ve Dönüşüm Hikayesi
Amasya Fethiye Camii, aslında Bizans döneminden kalma bir kilisenin camiye dönüştürülmesiyle ortaya çıkmıştır.
Amasya'nın 1075 yılında Danişmend Gazi tarafından fethedilmesiyle birlikte, bu önemli ibadethane de İslam dünyasına kazandırılmıştır.
Caminin ilk olarak hangi kilise üzerine yapıldığına dair net bir bilgi olmamakla birlikte, bazı araştırmacılar Amasya'daki Ayios Teodoros Kilisesi'nin camiye çevrildiği görüşünü savunur.
Cami, Danişmend Gazi'nin Amasya'yı fethinden sonra, şehrin ilk Ulu Camii olarak uzun yıllar hizmet vermiştir. Zaman içinde çeşitli onarımlar ve eklemeler görmüştür. Özellikle Osmanlı döneminde yapılan müdahalelerle bugünkü görünümüne kavuşmuştur.
Mimari Özellikleri
Fethiye Camii, Bizans mimarisi ile Türk-İslam mimarisinin ilginç bir harmanını sunar. Kiliseden camiye dönüştürülme süreci, yapının mimari özelliklerine de yansımıştır.
Plan Tipi: Cami, dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir. İç mekanda mihrap duvarına paralel uzanan üç nefe (sahın) ayrılmıştır. Ortadaki sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksektir. Bu plan tipi, kilise yapılarında sıkça karşılaşılan bir özelliktir.
Malzeme Kullanımı: Yapı, genellikle kesme taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiştir. Duvarlar oldukça kalındır ve orijinal Bizans yapısının sağlamlığını koruduğunu gösterir.
Üst Örtü: Caminin üst örtüsü, üç adet kubbe ile desteklenir. Bu kubbelerden özellikle mihrap önündeki merkezi kubbe daha büyüktür. Bu kubbeli sistem, kilise yapılarının merkezi mekanlarını vurgulama özelliğinden esinlenmiş olabilir. Yan nefler ise beşik tonozlarla örtülüdür.
Mihrap ve Minber: Caminin mihrabı ve minberi, sonradan eklenen ve Türk-İslam sanatının izlerini taşıyan unsurlardır. Mihrap nişi genellikle sade bir görünüme sahipken, minber dönemin ahşap işçiliğini yansıtan detaylar barındırabilir.
Minare: Caminin orijinal kilise yapısında minare bulunmadığı açıktır. Minare, yapının camiye çevrilmesiyle birlikte eklenmiştir. Genellikle tuğla veya taş malzemeden yapılmış, sade ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Minarenin konumu ve mimarisi, yapının dönüşüm sürecini de gözler önüne serer.
Pencereler ve Kapılar: Yapının pencereleri, iç mekanı aydınlatmak için yeterli ışık sağlar. Kapı girişleri ise genellikle sade ve işlevseldir.
Fethiye Camii, Amasya'nın fethinin ve ardından gelen kültürel dönüşümün önemli bir simgesidir. Hem Bizans'tan miras kalan izleri hem de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki eklemeleriyle, Anadolu'nun çok katmanlı tarihini gözler önüne seren eşsiz bir yapıdır.
Amasya'yı ziyaret ettiğinizde, bu tarihi camiyi görmeyi ve onun sessiz duvarları arasında gizli kalan hikayeleri dinlemeyi unutmayın.
İşte bu hikayelerden birini barındıran önemli eserlerden biri de, adını Amasya'nın fethinden alan Fethiye Camii. Kentin en eski camilerinden biri olan bu yapı, geçmişten günümüze ulaşan mimari mirasıyla dikkat çekiyor.
Yapım ve Dönüşüm Hikayesi
Amasya Fethiye Camii, aslında Bizans döneminden kalma bir kilisenin camiye dönüştürülmesiyle ortaya çıkmıştır.
Amasya'nın 1075 yılında Danişmend Gazi tarafından fethedilmesiyle birlikte, bu önemli ibadethane de İslam dünyasına kazandırılmıştır.
Caminin ilk olarak hangi kilise üzerine yapıldığına dair net bir bilgi olmamakla birlikte, bazı araştırmacılar Amasya'daki Ayios Teodoros Kilisesi'nin camiye çevrildiği görüşünü savunur.
Cami, Danişmend Gazi'nin Amasya'yı fethinden sonra, şehrin ilk Ulu Camii olarak uzun yıllar hizmet vermiştir. Zaman içinde çeşitli onarımlar ve eklemeler görmüştür. Özellikle Osmanlı döneminde yapılan müdahalelerle bugünkü görünümüne kavuşmuştur.
Mimari Özellikleri
Fethiye Camii, Bizans mimarisi ile Türk-İslam mimarisinin ilginç bir harmanını sunar. Kiliseden camiye dönüştürülme süreci, yapının mimari özelliklerine de yansımıştır.
Plan Tipi: Cami, dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir. İç mekanda mihrap duvarına paralel uzanan üç nefe (sahın) ayrılmıştır. Ortadaki sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksektir. Bu plan tipi, kilise yapılarında sıkça karşılaşılan bir özelliktir.
Malzeme Kullanımı: Yapı, genellikle kesme taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiştir. Duvarlar oldukça kalındır ve orijinal Bizans yapısının sağlamlığını koruduğunu gösterir.
Üst Örtü: Caminin üst örtüsü, üç adet kubbe ile desteklenir. Bu kubbelerden özellikle mihrap önündeki merkezi kubbe daha büyüktür. Bu kubbeli sistem, kilise yapılarının merkezi mekanlarını vurgulama özelliğinden esinlenmiş olabilir. Yan nefler ise beşik tonozlarla örtülüdür.
Mihrap ve Minber: Caminin mihrabı ve minberi, sonradan eklenen ve Türk-İslam sanatının izlerini taşıyan unsurlardır. Mihrap nişi genellikle sade bir görünüme sahipken, minber dönemin ahşap işçiliğini yansıtan detaylar barındırabilir.
Minare: Caminin orijinal kilise yapısında minare bulunmadığı açıktır. Minare, yapının camiye çevrilmesiyle birlikte eklenmiştir. Genellikle tuğla veya taş malzemeden yapılmış, sade ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Minarenin konumu ve mimarisi, yapının dönüşüm sürecini de gözler önüne serer.
Pencereler ve Kapılar: Yapının pencereleri, iç mekanı aydınlatmak için yeterli ışık sağlar. Kapı girişleri ise genellikle sade ve işlevseldir.
Fethiye Camii, Amasya'nın fethinin ve ardından gelen kültürel dönüşümün önemli bir simgesidir. Hem Bizans'tan miras kalan izleri hem de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki eklemeleriyle, Anadolu'nun çok katmanlı tarihini gözler önüne seren eşsiz bir yapıdır.
Amasya'yı ziyaret ettiğinizde, bu tarihi camiyi görmeyi ve onun sessiz duvarları arasında gizli kalan hikayeleri dinlemeyi unutmayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































