Dikkat ederseniz Allah'ın Sevgilisi, "Bana üç şey sevdirildi; gözümün nuru namaz, güzel koku ve kadınlar" (Acluni, Keşfü'l hafta I, s.338, H. no: 1089) diyor. Hz. Fahri Alem Efendimiz'in kadın meselesine bu tarz yaklaşmasına baktığımız zaman, onda insanı Hakk'a taşıyan Allah'a taşıyan, çok ciddi nurani tecellilerin olduğunu müşahade etmemek veya tesbit etmemek kusurdur, yanlıştır.Cennet anaların ayakları altındadırKadın başka bir alemdir. O bakımdan İslam onu öyle bir noktaya taşımış ki, halkın üzerinde de bir yer vermiş ona. Herkes ona ana diyor. Ayaklarını öpüyor. Allah, cenneti, onun ayakları altına koydu: "Cennet annelerin ayakları altındadır" (Acluni, Keşfü'lhafa, 1, 335).Hz. Ömer ile Hz. Ali bir gün tavaf ederlerken, annesini sırtına alıp tavaf ettirmek isteyen genç bir delikanlının annesi ile olan sohbetini dinliyor. Yaşlı kadıncağız oğluna: "Evladım. Güzel ama sen beni taşıyamazsın ki. Ben sana zahmet ederim" diyor.Oğlu ise:"Ey anne! Sen beni dokuz ay karnında gezdirip nice zahmetlere katlandın. Şimdi ben seni sırtımda taşısam bana zahmet edeceksin, olur mu? Senin yaptığının yanında benim yapacağım nedir ki?" Kadın orada evladına fevkalade bir dua yapıyor. Bizi takip eden kardeşlerimiz iyi bilsinler, analar evlatlarına hayır dua yapınca o dua anında müstecaptır/ kabul edilir.Anne ile oğlu arasında geçen bu konuşmayı duyan Hz. Ömer, Hz. Ali'ye döner ve: "Ali! Gel şu gençle bir tavaf edelim ki, tavafımız kabul olsun" der. İşte o gençle tavaf etmenin fazileti o mübarek ananın gönlünde saklı.İslam kadına sonsuz bir değer veriyor. Kadın bizim dünyamızda asıl öğretmendir.