Arap Baharı'nda ekmek yok!
Aralık 2010'da Tunus'ta başlayan Arap Baharının üzerinden iki yıl geçti. Peki, bu süreçte neler oldu? Tunus'ta Batı yanlısı despot Zeynelabidin bin Ali'nin bileti kesildi. Bin Ali, şimdi ABD'nin Ortadoğu'daki bir numaralı müttefiki Suudi Arabistan'da yaşıyor! Ne enteresandır ki; gönderen de, misafir ettiren de aynı merkez! Libya'da Batı karşıtı Muammer Kaddafi katledildi. Mısır'da Batı yanlısı Hüsnü Mübarek, sırf Büyük Ortadoğu Projesi'nde (BOP) rol almayı reddettiği için hapiste yatıyor ve idamla yargılanıyor. Zeynelabidin bin Ali gibi konfor içinde değil. Ülkesinde çıkan olaylarda yüzü yanan BOP Eşbaşkanı Yemen eski Devlet Başkanı Salih'i ise bizzat ABD New York'ta misafir ediyor. Arap Baharı, yaklaşık 20 aydır Suriye'de batağa saplanmış ancak gelişmeler özellikle Kürt Sorunu olarak adlandırılan konuda Türkiye'nin aleyhine seyrediyor.
Ekonomiden ne haber?
Arap Baharı, tam iki yıl önce ekonomik sorunlardan dolayı Tunus'ta patlak vermişti. 17 Aralık'ta 2010'da zabıtaların tezgâhına ve mallarına el koyduğu Tarık el Tayyib Muhammed Buazizi, kendini yakmıştı. 4 Ocak 2011'de ölümünden sonra Tunus'ta Yasemin Devrimi başladı ve 14 Ocak'ta Devlet Başkanı Bin Ali, Suudi Arabistan'a kaçtı. 17 Ocak 2011'de başkent Tunus'un en ünlü caddesi olan 7 Kasım Caddesi'nin ismi Muhammed Buazizi Caddesi olarak bile değiştirildi.
Ancak aradan geçen 2 yıllık süre içinde Tunus'ta ekonomik tablo düzelmedi. Gönül arzu ederdi ki düzelsin ama Tunus'ta milli gelir azalıyor, işsizlik oranı yukarı doğru roketliyor, devletin borcu ve enflasyon artıyor. Sonuçta ekonomik sorunlar çözüme kavuşturulmadı. Ekonomik açıdan demokratik Tunus, totaliter Tunus kadar olamadı maalesef!
Yeni dalga protestolar
Dahası ülkede ekonomik sorunların kötüleşmesinden dolayı huzursuzluk artıyor. Önceki hafta hükümet, başkent Tunus'un güneyinde "iş ve daha fazla kamu yatırımı" talepleriyle protesto gösterisi düzenleyen halka haddini bildirmek için bölgeye asker gönderdi. Binlerce kişinin katıldığı eylemde yüzlerce kişi polisle çatışırken yaralandı. Ancak bu eylemler dünya medyasının ilgisini pek çekmedi!
Cumhurbaşkanı Marzuk, geçtiğimiz Cuma günü yaptığı TV konuşmasında, hükümetin halkın beklentilerini karşılamadığını, huzursuzluğun iç bölgelerdeki daha az gelişmiş yerleşim birimlerine yayılabileceğini dile getirdi. Ekonomik sıkıntının müsebbibi olarak ise Tunus'un AKP'si olarak adlandırılan iktidardaki Rönesans Partisi (En Nehda Hareketi, Yeniden Doğuş Partisi) görülüyor. Partinin ekonomik uzmanlığı olmadığı, basit bir ekonomik vizyon bile ortaya koymadığı belirtiliyor. Söz konusu parti, kamuda 20 bin iş imkânı oluşturma sözü vermişti ancak bu tutulmadı. Ayrıca mevcut şartlarda kamunun işsizlik yükünü ne kadar taşıyabileceği de tartışma konusu! Parti yetkilileri ise halkın her şeyi çok hızlı istediğinden dert yanıyor. Öyle ya, mesela iş bulmak için 2 yıl yetmez en az 10 yıl beklemek lazım!
Politikacılara ve ekonomistlere göre, Tunuslunun istihdam için 3-5 yıl beklemesi lazım... Ancak bu süre içinde 'aş'sız halk nasıl hizaya getirilecek. Ülkede ekonomik program için ABD'li danışmanlık firmalarından destek alınması söz konusu. Krizden kıvranan bir ülkenin danışmanlık şirketi ne kadar yararlı olabilir ki?
Tunuslular için istihdam alanları da belirlenmiş... Fransızca bilenler çağrı merkezlerinde Fransızlara hizmet verecek. Böylece 25 bin kişi iş bulabilecek.
Neticede her şey paraya bakıyor. G-8 ülkeleri geçtiğimiz yıl 'yeni doğan demokrasilere' Suudi Arabistan ve Katar'ın desteğiyle 40 milyar dolar aktarma sözü vermişti. Ancak dağ fare doğurdu. Dünya Bankası ise ekonomik reformların yapılabilmesi için 500 milyon dolarlık krediyi onayladı. ABD 300 milyon dolar, Avrupa Birliği B 400 milyon dolar, Katar ise borç olarak 500 milyon dolar verdi. Hepsi bu kadar!
İŞSİZLİK ÜRKÜTÜYOR
Tunus'ta işsizlik oranı son iki yıl içinde yüzde 13'ten yüzde 18'e yükseldi. Bu da 10 milyon nüfuslu ülkede yaklaşık 750 bin işsizin olduğu anlamına geliyor. İşsizlerin üçte biri üniversite mezunu. 2015 yılına kadar her yıl 100 bin üniversite mezunu daha iş arayacak. Yasemin Devrimi'nden önce ise 20 bin üniversite mezunu tahsilleriyle alakalı iş bulabiliyordu. Ülkede sürekli rahatsızlığın (protesto eylemleri vesaire) olması yatırımcıyı da ürkütüyor. Bu durumda iş bulmak da güçleşiyor.