FP kapandı. FP tavanı olayı kanıksadı. Cenaze evinde yas bitti. FP'nin eski yönetim kadrosu, "ne yapalım oturup ağlayalım mı? Hayır, geleceğe bakalım" dediler.
"Bu evde huzur yok, kendimize yeni ev arayalım" ortak fikri ile başlayan yeni yolculukları tez kavgaya dönüştü.
Bir grup "yeni çatı" burada kurulsun diyor, öbür grup "şurada kurulsun" diyor. Üçüncü bir grup ise bu "yeni evleri" birleştirme çabasında. 4. bir grup ise "kafamı bozarsanız üçüncü bir ev ben kurarım" diyor.
Tavanda çatırtı sesleri, gitgide patırtı gürültü seslerine yerini bırakıyor.
Milli Görüşe alerjili batıcı medya ellerini ovuşturuyor. Ortalığı kızıştırıyor.
Eski FP'lilerdeki bu yeni üleşim-paylaşım sancısını tahrik ediyor. Her gün bir kesimden demeç kopararak birbirlerine düşürüyor. Sağolsun Faziletli, Erdemli oluşumcular, medyayla, "dedikodu" servisinde adeta yarışıyor.
Recai Kutan, "yeni bir büro döşedik beklerim" diyor. Dedikoducu köşe yazarlarını yeni bürosuna buyur ediyor. Buna içerleyen diğer grup, "biz de büro döşedik... Biz de çalışıyoruz...
Yeni partiyi asıl biz kuracağız. Ne olur bize de buyurun" diyor.
Meclisin tatile girdiği, haberlerin kuruduğu ve bu yüzden gazetecilik dilinde "aptallık mevsimi" olarak nitelenen yaz aylarında geçmişte FP-RP çizgisine düşman ve ambargolu medya, "fotoroman" detayında FP'de "ayrılan yollar"ı diziye dönüştürerek durumu kurtarıyor.
Mütarekeci medyadaki bu hareketliliğin, eski FP'lilere, "yeni oluşumculara" bu aşırı sevginin asıl sebebi sadece FP'deki bölünme değil elbet.
FP'lilerin bürolarında konuk etmek için yarıştıkları Yavuz Donat'ın deyimi ile "at ile arpa"nın kavgasından öte bir neden var medyanın ilgisini çeken...
Bir zamanlar FP'lilerin bir kısım medya olarak nitelediği mütarekeci medya FP'lileri "kendi hizalarına" çektiği için öpüyor.
Eski FP'lilerin geldiği bu yeni hizayı bakın Hürriyet nasıl manşet yapmış: "İstikamet Batı Kulübü, marş marş".
Erbakan'ın kızının düğününde, Batı ülkelerinde olduğu gibi gelini koluna takarak nikah salonuna getirmesi ve oğlunun Amerikanvari diploma törenine katılmasından hareketle bu sonuca varmış Hürriyet. Ve FP'lilerin geçmişte bu tip törenleri yapan okulları "papaz mektepleri" diye eleştirdiğini hatırlatmış.
Gazete FP'lilerdeki Batıya yönelişin Tayyip Erdoğan ile başladığını, büyük oğlunu İngiltere'de küçük oğlu ile büyük kızını Amerika'da okutan Erdoğan'ın, son olarak ABD Bağımsızlık Günü kutlamasına katıldığını da hatırlatıyor.
FP'lileri kendilerine benzetmekten habis bir zevk alan medya, gördüğünüz gibi onlarla dalga geçiyor. Bir nevi Yahudilerin sonradan Yahudi olan Habeş Falayalara reva gördüğü muameleyi reva görüyor.
Milli Görüş deyip kitleleri peşlerine sürükleyenler, mili duruşlarını yitirip Batıcı görüşün koynuna girince bakın ne hallere düştüler.
Batı öyledir. Bir kere bir zümreye Batı virüsü enjekte edilince hepsi birden Batı'cı olsa bile önce birbirlerini kemirmeye başlarlar. Sonra saygınlıklarını yitirirler.
Çünkü bir kere öptü mü iflah ettirmez. Sonra, şeytan bir kere öptü mü Faust'un; "ruhumu geriver" çırpınışı kâr etmez.
"Bu evde huzur yok, kendimize yeni ev arayalım" ortak fikri ile başlayan yeni yolculukları tez kavgaya dönüştü.
Bir grup "yeni çatı" burada kurulsun diyor, öbür grup "şurada kurulsun" diyor. Üçüncü bir grup ise bu "yeni evleri" birleştirme çabasında. 4. bir grup ise "kafamı bozarsanız üçüncü bir ev ben kurarım" diyor.
Tavanda çatırtı sesleri, gitgide patırtı gürültü seslerine yerini bırakıyor.
Milli Görüşe alerjili batıcı medya ellerini ovuşturuyor. Ortalığı kızıştırıyor.
Eski FP'lilerdeki bu yeni üleşim-paylaşım sancısını tahrik ediyor. Her gün bir kesimden demeç kopararak birbirlerine düşürüyor. Sağolsun Faziletli, Erdemli oluşumcular, medyayla, "dedikodu" servisinde adeta yarışıyor.
Recai Kutan, "yeni bir büro döşedik beklerim" diyor. Dedikoducu köşe yazarlarını yeni bürosuna buyur ediyor. Buna içerleyen diğer grup, "biz de büro döşedik... Biz de çalışıyoruz...
Yeni partiyi asıl biz kuracağız. Ne olur bize de buyurun" diyor.
Meclisin tatile girdiği, haberlerin kuruduğu ve bu yüzden gazetecilik dilinde "aptallık mevsimi" olarak nitelenen yaz aylarında geçmişte FP-RP çizgisine düşman ve ambargolu medya, "fotoroman" detayında FP'de "ayrılan yollar"ı diziye dönüştürerek durumu kurtarıyor.
Mütarekeci medyadaki bu hareketliliğin, eski FP'lilere, "yeni oluşumculara" bu aşırı sevginin asıl sebebi sadece FP'deki bölünme değil elbet.
FP'lilerin bürolarında konuk etmek için yarıştıkları Yavuz Donat'ın deyimi ile "at ile arpa"nın kavgasından öte bir neden var medyanın ilgisini çeken...
Bir zamanlar FP'lilerin bir kısım medya olarak nitelediği mütarekeci medya FP'lileri "kendi hizalarına" çektiği için öpüyor.
Eski FP'lilerin geldiği bu yeni hizayı bakın Hürriyet nasıl manşet yapmış: "İstikamet Batı Kulübü, marş marş".
Erbakan'ın kızının düğününde, Batı ülkelerinde olduğu gibi gelini koluna takarak nikah salonuna getirmesi ve oğlunun Amerikanvari diploma törenine katılmasından hareketle bu sonuca varmış Hürriyet. Ve FP'lilerin geçmişte bu tip törenleri yapan okulları "papaz mektepleri" diye eleştirdiğini hatırlatmış.
Gazete FP'lilerdeki Batıya yönelişin Tayyip Erdoğan ile başladığını, büyük oğlunu İngiltere'de küçük oğlu ile büyük kızını Amerika'da okutan Erdoğan'ın, son olarak ABD Bağımsızlık Günü kutlamasına katıldığını da hatırlatıyor.
FP'lileri kendilerine benzetmekten habis bir zevk alan medya, gördüğünüz gibi onlarla dalga geçiyor. Bir nevi Yahudilerin sonradan Yahudi olan Habeş Falayalara reva gördüğü muameleyi reva görüyor.
Milli Görüş deyip kitleleri peşlerine sürükleyenler, mili duruşlarını yitirip Batıcı görüşün koynuna girince bakın ne hallere düştüler.
Batı öyledir. Bir kere bir zümreye Batı virüsü enjekte edilince hepsi birden Batı'cı olsa bile önce birbirlerini kemirmeye başlarlar. Sonra saygınlıklarını yitirirler.
Çünkü bir kere öptü mü iflah ettirmez. Sonra, şeytan bir kere öptü mü Faust'un; "ruhumu geriver" çırpınışı kâr etmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014