Bugün 10 Kasım…
Türk milletini özgürlüğüne kavuşturan, yedi düvele kök söktürüp, adını tarihe altın harflerle yazdıran Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 87. yıldönümüdür.
AKP iktidarıyla birlikte Atatürk'ü anma etkinliklerinde zaman zaman göstermelik törenler düzenlendiğini gördük. Ancak bu yılın atmosferi daha farklı olacağa benziyor.
İktidar yetkililerinin daha dikkatli, daha hoşgörülü bir yaklaşım sergileyeceğine inanıyorum. Nitekim Kocaeli İl Müftülüğünün, şehirdeki camilerde Atatürk için Mevlit okutulacağını duyurması, Atatürk'e gönülden bağlı vatandaşlarımız arasında büyük bir memnuniyetle karşılandı.
Ne var ki, azınlık ruhuna sahip bazı zavallılar bu kararı bile hazmedemedi.
Ellerinden oyuncağı alınan çocuk misali mızmızlanıp, İngiliz ve Yunan hayranı edasıyla Atatürk düşmanlığını yeniden kusmaya başladılar.
Kocaeli Müftüsünün bu kararın arkasında durup durmayacağını bilemem ama, bu açıklama sayesinde kimlerin Atatürk'ten rahatsız olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Kendini "İslamcı yazar" ya da "din adamı" diye tanıtan bazı kimselerin seviyesiz açıklamaları ise, toplumun vicdanında derin bir üzüntü oluşturdu.
Ancak şunu herkes bilmelidir ki; bu milletin Atatürk'le bir sorunu yoktur.
Asıl sorun, azınlıkta kalan o azınlık ruhlu kesimdedir.
Onların devri zaten dolmak üzeredir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı kıyamete kadar baki kalacaktır.
Bu kişiler birer ayrık otu gibidir; bir mevsim yeşerir, sonra kurur giderler.
İktidarın gücüne güvenip Atatürk'e dil uzatanlar her zaman azınlıktır.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş, bu durumu çok isabetli bir tespitle şöyle ifade etti:
"Atatürk'e mevlit okunacak haberlerine itiraz edenlerin aslında epey bir azınlık olduğunu gördük. Bu milletin tamamı Atasının izinde, onun ilkelerine bağlı, geleceğine onun hedefleriyle bakıyor."
Hüseyin Baş, ne güzel söylemiş…
Gerçekten de hem fikirleri azınlık hem de sayıları.
Unuttukları bir gerçek var:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hayattayken hiç yenilmedi; öldükten sonra da yenilmeyecektir.
Değerli dostlarım, biz Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tavsiyesiyle her yıl Atatürk'ü hem mevlitlerle hem de Yasin ve Fatiha okumalarıyla anıyoruz.
Sizler de aynı şekilde, sevgiden gelen bir farkındalıkla, Atatürk'ü rahmetle, özlemle ve muhabbetle anın.
O hayattayken üzerine düşen tüm görevleri yerine getirdi.
Bizler ise ona minnetimizi göstermekle mükellefiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, muhterem anne ve babasının ruhuna…
El-Fatiha.
Türk milletini özgürlüğüne kavuşturan, yedi düvele kök söktürüp, adını tarihe altın harflerle yazdıran Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 87. yıldönümüdür.
AKP iktidarıyla birlikte Atatürk'ü anma etkinliklerinde zaman zaman göstermelik törenler düzenlendiğini gördük. Ancak bu yılın atmosferi daha farklı olacağa benziyor.
İktidar yetkililerinin daha dikkatli, daha hoşgörülü bir yaklaşım sergileyeceğine inanıyorum. Nitekim Kocaeli İl Müftülüğünün, şehirdeki camilerde Atatürk için Mevlit okutulacağını duyurması, Atatürk'e gönülden bağlı vatandaşlarımız arasında büyük bir memnuniyetle karşılandı.
Ne var ki, azınlık ruhuna sahip bazı zavallılar bu kararı bile hazmedemedi.
Ellerinden oyuncağı alınan çocuk misali mızmızlanıp, İngiliz ve Yunan hayranı edasıyla Atatürk düşmanlığını yeniden kusmaya başladılar.
Kocaeli Müftüsünün bu kararın arkasında durup durmayacağını bilemem ama, bu açıklama sayesinde kimlerin Atatürk'ten rahatsız olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Kendini "İslamcı yazar" ya da "din adamı" diye tanıtan bazı kimselerin seviyesiz açıklamaları ise, toplumun vicdanında derin bir üzüntü oluşturdu.
Ancak şunu herkes bilmelidir ki; bu milletin Atatürk'le bir sorunu yoktur.
Asıl sorun, azınlıkta kalan o azınlık ruhlu kesimdedir.
Onların devri zaten dolmak üzeredir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı kıyamete kadar baki kalacaktır.
Bu kişiler birer ayrık otu gibidir; bir mevsim yeşerir, sonra kurur giderler.
İktidarın gücüne güvenip Atatürk'e dil uzatanlar her zaman azınlıktır.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş, bu durumu çok isabetli bir tespitle şöyle ifade etti:
"Atatürk'e mevlit okunacak haberlerine itiraz edenlerin aslında epey bir azınlık olduğunu gördük. Bu milletin tamamı Atasının izinde, onun ilkelerine bağlı, geleceğine onun hedefleriyle bakıyor."
Hüseyin Baş, ne güzel söylemiş…
Gerçekten de hem fikirleri azınlık hem de sayıları.
Unuttukları bir gerçek var:
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hayattayken hiç yenilmedi; öldükten sonra da yenilmeyecektir.
Değerli dostlarım, biz Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tavsiyesiyle her yıl Atatürk'ü hem mevlitlerle hem de Yasin ve Fatiha okumalarıyla anıyoruz.
Sizler de aynı şekilde, sevgiden gelen bir farkındalıkla, Atatürk'ü rahmetle, özlemle ve muhabbetle anın.
O hayattayken üzerine düşen tüm görevleri yerine getirdi.
Bizler ise ona minnetimizi göstermekle mükellefiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, muhterem anne ve babasının ruhuna…
El-Fatiha.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Atatürk ve 10 Kasım / 10.11.2025
- Bu kafayla daha çok ağlarsınız / 09.11.2025
- Bir yolculuk hikayesi / 05.11.2025
- Sorumlu muhalefetin adresi BTP’dir / 03.11.2025
- Pardon süreci / 02.11.2025
- Atatürk, istismarcıların oyununu bozmuştur / 01.11.2025
- BTP Cumhuriyet Şöleni düzenledi / 31.10.2025
- Atatürk, Cumhuriyeti anlatıyor / 30.10.2025
- 102. yaşın kutlu olsun Cumhuriyet / 29.10.2025
- Gençler geleceğimizdir / 28.10.2025
- Bu kafayla daha çok ağlarsınız / 09.11.2025
- Bir yolculuk hikayesi / 05.11.2025
- Sorumlu muhalefetin adresi BTP’dir / 03.11.2025
- Pardon süreci / 02.11.2025
- Atatürk, istismarcıların oyununu bozmuştur / 01.11.2025
- BTP Cumhuriyet Şöleni düzenledi / 31.10.2025
- Atatürk, Cumhuriyeti anlatıyor / 30.10.2025
- 102. yaşın kutlu olsun Cumhuriyet / 29.10.2025
- Gençler geleceğimizdir / 28.10.2025


















































































