İşgal nedir bilir misiniz? Düşman hiç kapınızı kırıp evinizden içeri girdi mi acaba? Vahşeti, zulmü, cinayeti, tecavüzü, aşağılanmayı, ayaklar altında çiğnenmeyi tahayyül edebiliyor musunuz? Ya da şöyle sorsak evinden, yerinden ve yurdundan sürülmüş bir Suriyeli mülteci olmak ister misiniz? Bu soğuk kış günlerinde çoluk-çocuk buz gibi bir çadırda yaşamak nasıl bir duygudur acaba?
İşgaldeki akla hayale gelmeyen işkenceleri görmek ve hatta işitmek en soğukkanlı insanın bile tüylerini ürpertecek derecede korkunçtur.
Bu zulümleri aşağıdaki şekliyle sıralamak mümkün:
1- İnsanları diri diri ateşe atmak
2- Ahaliyi topluca veya teker teker sopa ile telefon telinden yapılmış kayışlarla dövmek
3- Baş aşağı asarak, ağzından kan gelinceye kadar dövmek
4- Yine baş aşağı asarak altında ateş yakarak dumanla boğmak
5- Ellerini kollarını bağladıkları kadınların, kilotlarının içine kedi koyarak işkence yapmak
6- Köy, kasaba ve orman yakmak
7- Köylülerin ekinlerini yakmak
8- Cami ve mescitleri tahrip etmek
9- Yağmaladıkları eşyalardan kalanları yakmak,
10- Yakaladıkları kadınların ırzlarına geçmek.
İşgal yıllarında Trakya, Marmara, Ege ve İç Anadolu'da yaşanan vahşet ve cinayetleri hemen her yerde aynı tarz ve sistemde plânlı bir şekilde görmek mümkündü.
İmdi, ülkemizi bu kahpe işgalden kurtararak bizlere toka eden Mustafa Kemal Paşa'yı nasıl anmak ve hangi konuma oturtmak gerekir sevgili okurlar?..
En hafif ifade ile
Mustafa Kemal Atatürk'e dil uzatmak en büyük dinsizlik ve gavurluktur. Atatürk'e dil uzatanlar bilerek ya da bilmeyerek en büyük soysuzluğu yapmaktadırlar. Bu aşağılık iftiraları yapanlar dün bu ülkeyi işgale yeltenenlerdir. İngiliz ve Yunan'ın bedava avukatlığını yapmak ancak ve ancak kanı bozukların işidir.
İşgal yıllarında Kuvayı Milliye'nin bayraklaşan isimlerinden Sütçü İmam Ali'nin deyişiyle: "Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayı Milliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kafir kanı akar... "
Şu bilinmelidir ki, kurtuluş savaşı yıllarında Atatürk'ün arkasında Türk ordusundan başka ağzı dualı Allah dostları, evliyası, hacısı-hocası, piri ve müftüsüyle bir iman ordusu vardı... İman savaşının baş komutanıdır, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri... Ömrü cephelerde, küffarla savaşla geçmiştir. Kendi deyişiyle; bir ibadet Müslümanı değil ama o bir "CİHAT MÜSLÜMANI"ydı... O'nun arkasından hayasızca konuşan densizler; bir ömrün cephede mücadeleyle geçmesinin ne anlama geldiğini bilmeyen, asker kaçaklarıdır.
Son söz Neyzen Tevfik'in olsun:
İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezsin şerefsiz.